Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.

Bunların tümünün sadece bir oyun olduğunu biliyorum.

Bugün ben birçok İspanyolca sözcük öğrendim ve artık nasıl "yanak", "çene" ve "diz" diyebileceğimi biliyorum.

Onun adını biliyorum.

Onu çok iyi biliyorum.

Onu biliyorum.

Ben senin babanı biliyorum.

Senin babanı biliyorum.

Bu hayvanın adını biliyorum.

Onu yapabileceğini biliyorum.

Nancy'nin müziği sevdiğini biliyorum.

Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.

Kutuda ne olduğunu biliyorum.

Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum.

Nasıl araba sürüleceğini biliyorum.

Onun Londra'ya gittiğini biliyorum.

Böyle bir şey yapıyor olmaktan çok daha iyisini biliyorum

Onu ilk adından biliyorum.

Elma soymayı biliyorum.

Nasıl araba süreceğimi biliyorum.

Senin adını biliyorum.

İspanyolca, Baskça ve biraz İngilizce biliyorum.

Onları biliyorum.

Benim bildiğimi bildiğini biliyorum.

Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.

Bildiğimi bildiğini biliyorum.

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.

Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.

Ben iyi bir öğretmen olduğumu biliyorum.

Ben ne şanslı bir çocuk olduğumu biliyorum.

Tom'un onlara kızma nedenini biliyorum.

İyi bir İtalyan restoranı biliyorum.

Ben duyguyu biliyorum.

Dima " Bekle," "Ben, bana biraz borç verebilecek birini biliyorum." dedi.

Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.

Ben bugün onun amcası tarafından bir bayana tanıtılacağını biliyorum.

Ben onun caz müziği sevdiğini biliyorum.

Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?

Ben paranın her şey olmadığını biliyorum.

Şirin olduğunu biliyorum.

Ne yapacağımı biliyorum.

Tom'un bana söylemesine gerek yok. Ben zaten biliyorum.

Nasıl hissettiğini tam olarak biliyorum.

Zengin olduğunu biliyorum.

Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.

Ben akşam yemeği için iyi bir yer biliyorum.

John'ın dürüst olduğunu biliyorum.

Mary'nin yurtdışına gittiğini biliyorum.

Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.

Çocuğu biliyorum.

Evet, bunu biliyorum.

Ben sadece bunu biliyorum.

Ben gerçeği biliyorum.

Onun kim olduğunu biliyorum.

Onun ailesini biliyorum.

Ben onun meşgul olduğunu biliyorum.

Ben nasıl kayacağımı biliyorum.

Ben yüzmeyi biliyorum.

Onun adresini biliyorum.

Onu adresini biliyorum.

Ben ona adıyla biliyorum.

Ben sizin zengin olduğunuzu biliyorum.

Nasıl hissettiğini biliyorum.

Onun ne olduğunu biliyorum.

Onun nerede olduğunu biliyorum.

Ne demek istediğinizi biliyorum.

Beyefendiyi biliyorum.

Onun onu neden yaptığını biliyorum.

Umurunda olmadığını biliyorum.

Akıllı olduğunu biliyorum.

Nerede yaşadığınızı biliyorum.

Onun nerede yaşadığını biliyorum.

Kaç yaşında olduğunu biliyorum.

Onun uyuduğunu biliyorum.

Biraz İspanyolca biliyorum.

Onu sadece adıyla biliyorum.

Onun meşgul olduğunu biliyorum.

Onun adının ne olduğunu biliyorum.

Nerede yaşadığını biliyorum.

Ben sizin meşgul olduğunuzu biliyorum.

Senin oyununun ne olduğunu biliyorum.

Sachiko'yu kimin sevdiğini biliyorum.

Onun beni izlediğini biliyorum.

Burada yaşadığını biliyorum.

Akşam yemeğini nasıl pişireceğimi biliyorum.

Onun nereli olduğunu biliyorum.

Ben onun İspanyol olduğunu biliyorum.

Ben tesadüfen onun adını biliyorum.

Onun güzel olduğunu biliyorum.

Biliyorum.

Bu evde kimin yaşadığını biliyorum.

Benden sakındığını biliyorum.

Yarı zamanlı çalıştığını biliyorum.

Ben seni hak etmediğimi biliyorum.

Kasabanın her yerini biliyorum.

Elinden geleni yaptığını biliyorum.

Ağabeyinin oldukça iyi olduğunu biliyorum.

Onun yokluğunun gerçek nedenini biliyorum.

Sebebini biliyorum fakat sana söyleyemem.

Senin annenle sorunların olduğunu biliyorum.