Turkish example sentences with "diye"

Learn how to use diye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Translate from Turkish to English

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.
Translate from Turkish to English

Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onu Jim diye çağırırlar.
Translate from Turkish to English

Çocuk "Ben Japonum" diye cevapladı.
Translate from Turkish to English

Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, kusursuz bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Ona Mike diye sesleniriz.
Translate from Turkish to English

Seni patronum diye çağıracağım.
Translate from Turkish to English

Beni Kenji diye çağırır.
Translate from Turkish to English

Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
Translate from Turkish to English

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.
Translate from Turkish to English

Beni lütfen Taro diye çağır.
Translate from Turkish to English

Herkes işitebilsin diye lütfen yüksek sesle oku.
Translate from Turkish to English

Pepperberg "Kaç tane anahtar?" diye sordu.
Translate from Turkish to English

"Bu korsan taksi mi?" diye ona soruyorum.
Translate from Turkish to English

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.
Translate from Turkish to English

Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Translate from Turkish to English

Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Translate from Turkish to English

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
Translate from Turkish to English

"Çok kibarsın" diye Willie yanıtladı.
Translate from Turkish to English

Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Translate from Turkish to English

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
Translate from Turkish to English

Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Translate from Turkish to English

Onların arabalarında "önce Irak sonra Fransa" diye okunan çıkartmalar vardı.
Translate from Turkish to English

" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
Translate from Turkish to English

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.
Translate from Turkish to English

Zamana ayak uydurabileyim diye her gün gazete okurum.
Translate from Turkish to English

Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse onu görmesin diye mektubu dikkatle sakladı.
Translate from Turkish to English

Randevuya zamanında yetişeyim diye taksiye bindim.
Translate from Turkish to English

O, tren kaçırabilir diye endişeliydi.
Translate from Turkish to English

"Burada ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla bana sordu.
Translate from Turkish to English

Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
Translate from Turkish to English

Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Bay Brown diye birinden telefon var.
Translate from Turkish to English

Banka soyguncusu " hepiniz, olduğunuz yerde kalın!" diye bağırdı
Translate from Turkish to English

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye.
Translate from Turkish to English

O bizi duymasın diye sessizce konuşun.
Translate from Turkish to English

Eğer umursamaz bir şekilde "Erkek arkadaşın var mı?" diye sorarsan, o savunmaya geçecek ve "Neden soruyorsun?" diyecektir.
Translate from Turkish to English

"Benim aradığım budur! " diye haykırdı.
Translate from Turkish to English

Tom üniversiteye girebilsin diye çok çalıştı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye korkak diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Dün Bay Tanaka diye biri sizi görmeye geldi.
Translate from Turkish to English

Tom okula giderken Mary diye birine çarptı.
Translate from Turkish to English

Tom ihtiyacı olur diye bıçağını getirdi.
Translate from Turkish to English

Nasıl göründüğünü unutmayayım diye lütfen bana bir fotoğrafını ver.
Translate from Turkish to English

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
Translate from Turkish to English

Mike onu Ned diye çağırır.
Translate from Turkish to English

Bill ilk treni yakalayabilsin diye erkenden kalktı.
Translate from Turkish to English

Sen dışardayken Bay Brown diye biri geldi.
Translate from Turkish to English

Onun adı Kenji, ama herkes onu Ken diye çağırır.
Translate from Turkish to English

"Unuttum." diye yanıtladı.
Translate from Turkish to English

Değişlik olsun diye dışarıda yiyelim.
Translate from Turkish to English

Sizi Bay Kimura diye birisi arıyor.
Translate from Turkish to English

Bay Ono diye birisi sizinle görüşmek için aradı.
Translate from Turkish to English

Bay Marconi diye biri seni görmek istiyor.
Translate from Turkish to English

O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, başarısız olmasın diye çok çalıştı.
Translate from Turkish to English

Siz dışardayken Bay Smith diye biri geldi.
Translate from Turkish to English

Herkes gittikten sonra biz konuşabilelim diye neden bir süre oyalan mıyorsun?
Translate from Turkish to English

O, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı.
Translate from Turkish to English

Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
Translate from Turkish to English

Biz her zaman oraya gidiyoruz! Değişlik olsun diye bir Fransız restoranına gidelim.
Translate from Turkish to English

O, arkadaşlarıyla bir restorana gidebilsin diye o onun ona biraz para vermesini rica etti.
Translate from Turkish to English

Bay Ito diye birisi seni görmek istiyor.
Translate from Turkish to English

İnsanlara "Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir?" diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.
Translate from Turkish to English

Bay Miller diye biri seninle görüşmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Düşerim diye korkuyorum.
Translate from Turkish to English

Tatoeba diye bir internet sitesi var.
Translate from Turkish to English

Bebek uyanmasın diye parmak ucumda yürüdüm.
Translate from Turkish to English

Değişiklik olsun diye yürüyüş yapalım.
Translate from Turkish to English

Bay Jones diye biri sizinle görüşmek için geldi.
Translate from Turkish to English

Bay Smith diye biri sizinle görüşmek için geldi.
Translate from Turkish to English

Partide Bay Kimura diye biriyle tanıştım.
Translate from Turkish to English

Bay Sato diye biri sizi görmek için bekliyor.
Translate from Turkish to English

Polis hırsızın peşinden "Dur!" diye bağırarak koştu.
Translate from Turkish to English

Sürücü ehliyetini iptal ettirmişsin diye duydum.
Translate from Turkish to English

Değişiklik olsun diye dışarıda yemeğe ne dersin?
Translate from Turkish to English

Sen dışardayken Bay Jones diye biri geldi.
Translate from Turkish to English

O, yalnız hissetmesin diye kaldım.
Translate from Turkish to English

Siz dışarıdayken Bay West diye biri aradı.
Translate from Turkish to English

Değişiklik olsun diye bu akşam dışarıda yemeye ne dersin?
Translate from Turkish to English

Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım.
Translate from Turkish to English

Gündoğumunu izleyebilelim diye erken kalktık.
Translate from Turkish to English

Geç kalmayalım diye bir taksiye bindik.
Translate from Turkish to English

Ardından “Gerçeği söylüyorum...” diye ekledi.
Translate from Turkish to English

Polise teslim olmuş diye duydum.
Translate from Turkish to English

Dün Bay Willims diye biri sizi görmek için geldi.
Translate from Turkish to English

Soğuk almayayım diye bir ceket giydim.
Translate from Turkish to English

Ona bir içki daha almak ister mi diye soracağım.
Translate from Turkish to English

Siz dışarıdayken Bay Sato diye biri ziyaret etmek için geldi.
Translate from Turkish to English

Annesi onu affetsin diye dua etti.
Translate from Turkish to English

"Beni eve götürebilir misin?" diye sordu.
Translate from Turkish to English

Sen dışardayken Bay Smith diye biri seni görmeye geldi.
Translate from Turkish to English

Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?
Translate from Turkish to English

Sınavı geçebileyim diye çok çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Treni kaçırmayayım diye evden erken çıktım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kımıldama, Sekreter, mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist, söylemeye, gerek, çalışmayı, Niye.