Turkish example sentences with "istasyona"

Learn how to use istasyona in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.

Babam istasyona saat beşte varıyor.

Evim istasyona yakın.

Her iki yol da seni istasyona götürecektir.

Amy her sabah istasyona yürür.

O neden istasyona gitti?

Arkadaşımı uğurlamak için istasyona gittim.

Derhal istasyona hareket etmezsen, treni kaçıracaksın.

O her sabah istasyona koşar.

Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.

Tom, Mary'yi istasyona götürdü.

Bu, istasyona giden doğru yol mu?

O, istasyona vardığı an, annesini aradı.

O istasyona varır varmaz, annesini aradı.

Ben istasyona vardığımda, tren çoktan hareket etmişti.

Ben istasyona ulaştığımda, kar yağıyordu.

Biz, zamanında istasyona varmak istiyorsak acele etmeliyiz.

Bana istasyona giden yolu söyleyebilir misiniz, lütfen?

Ben, istasyona giden yolu size göstereceğim.

Bizi istasyona götürmesi için bir taksiye ihtiyacımız vardı.

Lütfen beni istasyona bırak.

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti.

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?

Tren hareket ettikten sonra, ben sadece istasyona vardım.

Bu yol istasyona götürür.

Ne olursa olsun, seni karşılamak için istasyona geleceğim.

O, treni kaçırmamak için hızla istasyona gitti.

Otobüs o kadar kalabalıktı ki istasyona kadar ayakta tutuldum.

Otobüs servisi olmadığı için, biz, istasyona giden bütün yolu yürümek zorunda kaldık.

Cenevre'den gelen tren istasyona gelecek.

Biz beşte istasyona vardık.

Ben istasyona kadar koşmak zorunda kaldım.

Beni istasyona götürebilir misiniz?

Seni istasyona kadar götüreyim.

Beni istasyona kadar götürebilir misiniz?

Onunla birlikte istasyona kadar gittim.

Lütfen bana istasyona giden yolu gösterir misiniz?

Biz istasyona kadar birlikte yürüdük.

Biz istasyona zamanında vardık.

Biz istasyona yakın yaşarız.

Sadece trene yetişmek için istasyona aceleyle gittik.

John zaten istasyona geldi.

Hangi yoldan gidersen git istasyona varırsın.

Hangi yoldan giderseniz gidin, yaklaşık on dakika içinde istasyona varabilirsiniz.

Hangi yoldan gidersen git istasyona varabilirsin.

Tom istasyona geç vardı.

O, evden istasyona çok fazla yük taşımak zorunda kaldı.

Tom ve Mary istasyona yaklaşırken, onlar trenlerinin ayrıldığını gördü.

Saat 03:00'te istasyona gitmeliyim.

Ben istasyona varmadan tren kalkmıştı.

Ben zamanında istasyona vardım.

Tom Mary'yi bütün yol boyunca istasyona kadar kovaladı.

Arkadaşımı yolcu etmek için istasyona gittim.

Beni istasyona götürür müsünüz?

Sadece treni az önce gitmiş bulmak için istasyona gittim.

Lütfen bana istasyona giden yolu söyler misiniz?

Bana istasyona giden yolu söyler misiniz?

Jane istasyona neden gitti?

Ben istasyona yakınım.

Ben istasyona gittim.

O aceleyle istasyona gitti.

Ona istasyona giden yolu sor.

Biz altıda istasyona vardık.

Altıda istasyona ulaştım.

Az önce istasyona vardık.

Okulumuz istasyona yakındır.

O, saat yedide istasyona vardı.

Ben istasyona kadar bütün yolu koştum.

O, istasyona doğru yürüyor.

Beni istasyona götürür müsün?

Saat kaçta istasyona gideceksin?

O, onu uğurlamak için istasyona gitti.

Bu yol seni istasyona götürecektir.

Ben istasyona 200 metre mesafede yaşıyorum.

Ben istasyona zamanında varabildim.

O, ona istasyona nasıl gideceğini sordu.

Ebeveynlerim az önce istasyona vardılar.

Buradan istasyona gitmek ne kadar alır?

Bu caddeyi izlersen, istasyona gidersin.

O, treni kaçırmamak için aceleyle istasyona gitti.

Onlar istasyona vardığında tren zaten gitmişti.

O bizi istasyona götürdü.

O, istasyona vardı.

İlk önce istasyona gitti.

Sana istasyona giden yolu göstereceğim.

O, istasyona gitmek için bir taksiye bindi.

O, istasyona kadar gitti.

Hangi istasyona gidiyorsun?

Derhal istasyona gitmeliyim.

Saat beşte istasyona geldi.

Beni nazikçe istasyona götürdü.

Bu sabah istasyona vardım.

O zaman istasyona doğru yürüyordum.

Saat yedide istasyona vardı.

Erkek kardeşimi istasyona gönderdim.

Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.

Trenin istasyona geldiğini gördüm.

Beni uğurlamak için istasyona geldi.

Bu otobüs sizi istasyona götürecek.

Onu uğurlamak için istasyona gittik.

Onun evi istasyona yakın bir yerde mi?

Also check out the following words: sözlüğüm, İstasyona, giderken, geçtim, Dilinizi, anlayabiliyorum, etmek, İki, yıldır, ilk.