Turkish example sentences with "dilini"

Learn how to use dilini in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Senin dilini anlayabiliyorum.

Dilini tut, yoksa öldürüleceksin.

Linda, dilini dışarı çıkardı.

Küçük kız ona dilini uzattı.

Dilini ısır!

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".

Küçük çocuk palyaço görünce, o, dilini yuttu.

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.

Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.

Tom gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söylemek istedi, ama dilini tuttu.

Tom Mary'nin klarnet dilini kırdı.

1972'de, Dr. Francine Patterson Koko'ya işaret dilini öğretmeye başladı.

Dilini görmeme izin ver.

Lütfen dilini dışarı uzat.

Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var.

Dilini tutsan iyi olur.

Tom Mary'ye dilini çıkardı.

O çocuk bana dilini çıkardı.

Öğretmenine dilini çıkardı.

Neden kendi dilini kullanmıyorsun?

Dilini tutmayı öğrenmelisin.

Göklerden ve yerden korkmayın fakat Wenzhou'lu bir kişinin kendi dilini konuştuğunu duymaktan korkun.

Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.

Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.

O dilini çıkarıyordu.

Dilini biliyorum.

Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.

Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.

Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var, bu yüzden ana dilini konuşanlarla konuşarak bir sürü deneyimim oldu.

Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var, bu yüzden ana dilini konuşanlarla konuşarak bir sürü deneyimim oldu.

Ana dilini konuşan biri olarak geçmeye çalışan bir ajan olsan ve o şekilde konuşsan, büyük olasılıkla yakalanırsın.

Dilini dışarı çıkar.

Dilini anlıyorum.

O Kazak dilini bilmiyor.

Dilini tut! Çok fazla konuşuyorsun!

Betty Esperanto dilini çok iyi konuşuyor

Senin dilini öğrenmek istemiyorum.

Ben senin dilini öğrenmek istemiyorum.

Benim amacım senin dilini öğrenmektir.

Sağır ve dilsiz insanlar iletişim kurmak için işaret dilini kullanabilirler.

Dilini dışarı çıkar ve "aah" de.

Zulu dilini öğreniyorum.

Onun dilini bilmiyorsan, bir yabancının sessizliğini asla anlayamazsın.

Senin dilini öğrenmek isterim.

Cusco insanları Keçua dilini konuştuğumuz zaman mutlu olurlar.

Ana dilini unutabilir misin?

İnterlingua dilini öğrenmek kolaydır.

Esperanto dilini öğrenmek çok eğlencelidir.

Birçok Afrika dilini konuşabilirim.

Dilini öğrenmenin en iyi yolu nedir? Bir kitap tavsiye eder misin?

Sen hiç Esperanto dilini konuşan birini duydun mu?

Konuştukça kırıcı oluyorsan, dilini sorgula.

Ağzını aç, dilini çıkar.

Hiç kimse kendi dilini yeterince bilmeden, başka dilde beklenen başarıyı sağlayamaz.

Maria'ya Esperanto dilini öğretmek zorundayım.

Kleopatra, Mısır dilini konuşmayı öğrendi.

Letonya dilini öğrenmek isterim.

Fransızca dilini sökmek çok zor.

Onlar iki yıldır Uygur dilini okudu.

İskoç Gal dilini öğreniyorum.

Bana dilini göster.

Herkes kendi dilini öğrenir ve asla diğer dillerden bir tek sözcük bile öğrenmek için herhangi bir çaba harcamaz.

Angolalı arkadaşım Umbundu dilini konuşur.

O hem İspanyolca hem de Bask dilini konuşabilir.

Kürt dilini seviyorum.

O, Mandarin dilini konuşmada büyük ilerleme kaydetti.

Latin dilini bilmiyorum.

Dilini mi yuttun?

Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.

Mary, Tom'u aldatırken yakalanınca dilini yuttu.

Keçuva dilini öğreniyorum.

İşaret dilini biliyorum.

Biri kendi ana dilini sevmeli.

Tom öfkeden çıldırmıştı ama dilini tuttu çünkü çocuklar vardı.

Tom işaret dilini öğrendi.

Akıcı bir şekilde Interlingua dilini konuşabilir.

Tom, kızının dilini deldirmiş olduğunu fark ettiğinde dehşete düştü.

Birbirimizin dilini konuşamadan yaklaşık beş dakika sohbet ettik.

Tom dilini sıkıştırdı.

Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?

Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.

Sence Kadazan dilini konuşmak zor mu?

Biz bu köyde yaşayıp Kadazan dilini öğrenmek istiyoruz.

Senin dilini konuşamıyorum çünkü bilmiyorum.

Marathi dilini konuşuyor musun?

Ana dilini konuşmak çok sıkıcı.

Ana dilini konuşmak kolay ama sıkıcı.

Senin dilini kim daha iyi konuşuyor, erkekler mi yoksa kadınlar mı?

Anneler hala çocuklarına senin dilini öğretiyorlar mı?

Herkesin içinde senin dilini konuşan insanlar var mı?

O, Kazak dilini bilmez.

Ne kadar zamandır Kadazan dilini öğreniyorsun?

Ben senin dilini beğenmiyorum.

Ben onun dilini beğenmiyorum.

Ben onların dilini beğenmiyorum.

Tom şaşkınlıktan küçük dilini yutmuştu.

Dilini dışarı çıkar, lütfen.

O bir ayna aldı ve dilini inceledi.

İşaret dilini biliyor musun?

Bir kadına sırrını güven ama onu dilini kesip kopar!

Kendini İngilizce olarak ifade edebilmek ve İngiliz dilini mükemmel şekilde öğrenmek arasında çok büyük bir fark var.

Also check out the following words: elma, Atlas, Okyanusu, Amerika'yı, Avrupa'dan, ayırır, Sıkıldım, Evliyim, çocuğum, Haberler.