Learn how to use birden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Birden şanslı oldum.
Translate from Turkish to English
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
Translate from Turkish to English
Birden fren yapma.
Translate from Turkish to English
Hava birden değişti.
Translate from Turkish to English
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
Translate from Turkish to English
Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.
Translate from Turkish to English
Bir cümlenin bir dilde birden fazla anlamı olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom'un birden fazla kız arkadaşı var mı?
Translate from Turkish to English
Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
Translate from Turkish to English
O kolayca birden sinirlenir.
Translate from Turkish to English
Hep birden koşmaya başladılar.
Translate from Turkish to English
Tom birden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom birden gülmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Sıfır birden önce gelir.
Translate from Turkish to English
O, birden ona kadar sayabilir.
Translate from Turkish to English
O birden ünlü oldu.
Translate from Turkish to English
O birden döndü.
Translate from Turkish to English
Birden ışık söndü.
Translate from Turkish to English
O, birden kapıyı kapattı.
Translate from Turkish to English
O, birden arabayı hızlandırdı.
Translate from Turkish to English
Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Birden onun aklına iyi bir fikir geldi.
Translate from Turkish to English
Birden silah sesleri duyuldu.
Translate from Turkish to English
Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
Translate from Turkish to English
Öyle güzel bir fıkraydı ki, herkes birden kahkahayı bastı.
Translate from Turkish to English
Tom birden fazla uyarıldı.
Translate from Turkish to English
Birden ayağını frene koydu.
Translate from Turkish to English
Nadiren, kırk yılda bir, on birden önce yatmaya gider.
Translate from Turkish to English
Birden, durdu ve etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Bir kediyi öldürmenin birden fazla yolu var.
Translate from Turkish to English
Birden kalkıp odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra saat birden dörde kadar uyudum.
Translate from Turkish to English
Birden kalktı ve odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom birden öfkelendi.
Translate from Turkish to English
Birden ona kadar sayın.
Translate from Turkish to English
Birden beklenmedik bir şey oldu.
Translate from Turkish to English
Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.
Translate from Turkish to English
O, birden öptü beni.
Translate from Turkish to English
Oğlumuzun son zamanlarda birden büyümesi bize sürpriz oldu.
Translate from Turkish to English
Birden hastalanırım.
Translate from Turkish to English
Birden bunalıma girerim.
Translate from Turkish to English
Birden başım döndü.
Translate from Turkish to English
Tom birden durdu.
Translate from Turkish to English
Birden Tom hakkında çok endişelendim.
Translate from Turkish to English
Birden fazla sorunumuz var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Birden ona kadar say.
Translate from Turkish to English
Tom birden inanılmaz şekilde sinirlendi.
Translate from Turkish to English
Tom birden bir şeyin yanlış olduğunu fark etti.
Translate from Turkish to English
Yüzemeyen birden fazla arkadaşım var.
Translate from Turkish to English
Sıfır, birden önce gelir.
Translate from Turkish to English
Birden daha fazla vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'a bu ilacın hepsini birden içmemesini söyle.
Translate from Turkish to English
Birden fazla cep telefonun var mı?
Translate from Turkish to English
Birden bir çığlık sesi duydum.
Translate from Turkish to English
Birden şiddetli yağmur başladı.
Translate from Turkish to English
Birçok insanın bu kitabı birden çok kez okumak isteyeceğini düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English
Kaç yarışı birden kazanmam gerek?
Translate from Turkish to English
Birden herkes ortamı terk etti.
Translate from Turkish to English
Sonra, oda sıcaklığı birden artmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom birden eve girdi.
Translate from Turkish to English
Birini seç, ikisi birden olmaz.
Translate from Turkish to English
Hava birden soğudu.
Translate from Turkish to English
Tom birden hatalı olduğunu fark etti.
Translate from Turkish to English
Sıfır birden önce gelen şeydir.
Translate from Turkish to English
Bunu yapmak bazen birden fazla kişi gerektirir.
Translate from Turkish to English
İyi olduğum birden fazla şeye sahibim.
Translate from Turkish to English
Tom birden kahkahayı patlattı.
Translate from Turkish to English
Tom birden fazla kişi tarafından dava ediliyor.
Translate from Turkish to English
Bu cümle, çevrilmeye çalışıldığında göz önünde bulundurmam gereken birden fazla çeviriye imkan tanıyor.
Translate from Turkish to English
Bir kedinin derisini yüzmenin birden fazla yolu var.
Translate from Turkish to English
Gençlerin sık yaptığı bir hata da; zorluklarını hafife alıp, kendi yeteneklerini de gözlerinde büyütürek aynı anda birçok dili birden öğrenmeye başlamaları.
Translate from Turkish to English
Bir tek anlam çok sayıda jestlerle ifade edilebilirken, bir jest birden fazla anlamlara sahip olabilir.
Translate from Turkish to English
Kaza birden oldu.
Translate from Turkish to English
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.
Translate from Turkish to English
Herkes hep birden konuştu.
Translate from Turkish to English
Birden onların ne yaptığını anladım.
Translate from Turkish to English
Bıyıklar birden moda oldu mu?
Translate from Turkish to English
Birden kalbim ağrıyor.
Translate from Turkish to English
Birden umudum vardı.
Translate from Turkish to English
Üçü birden gülmeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Bütün arkadaşlarımı hep birden davet edemem.
Translate from Turkish to English
Tom birden endişeli göründü.
Translate from Turkish to English
Çinliler tek elle birden ona kadar sayarlar.
Translate from Turkish to English
Odadaki herkes birden konuşuyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Anne birden fazla değildir.
Translate from Turkish to English
Birden oluverdi.
Translate from Turkish to English
Tom'a birden yorgunluk çöktü.
Translate from Turkish to English
Ben birden bayıldım.
Translate from Turkish to English
Tom'un gözleri birden parladı.
Translate from Turkish to English
Birden tutumunu değiştirdi.
Translate from Turkish to English
Tom babasının birden çok kez ona tecavüz ettiğini iddia etti.
Translate from Turkish to English
On kadar öğrenci hepsi birden ayağa kalktı.
Translate from Turkish to English
Bunu yapmanın birden fazla yolu var.
Translate from Turkish to English
O birden durdu.
Translate from Turkish to English
O sigara içmeyi birden bıraktı.
Translate from Turkish to English
Birden fazla türde İsviçre peyniri vardır.
Translate from Turkish to English
Tom'un birden çok yeteneği vardır.
Translate from Turkish to English
Garip bir biçimde, o birden kayboldu.
Translate from Turkish to English
Çocuk birden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Anorağını kolunda taşıyor, çünkü birden güneş açtı.
Translate from Turkish to English