Turkish example sentences with "bırakmak"

Learn how to use bırakmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sigarayı bırakmak için ikna edildim.
Translate from Turkish to English

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak kolay değildir, fakat sağlığının uğruna bırakmalısın.
Translate from Turkish to English

Anahtarı arabada bırakmak senin dikkatsizliğindi.
Translate from Turkish to English

O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.
Translate from Turkish to English

Bugün sigarayı bırakmak için yemin ediyorum, John.
Translate from Turkish to English

Dışarı çıkmadan önce kapıyı kilitlemeden bırakmak onun dikkatsizliğiydi.
Translate from Turkish to English

Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.
Translate from Turkish to English

O sigarayı bırakmak zorundadır.
Translate from Turkish to English

O, sigarayı bırakmak için söz verdi.
Translate from Turkish to English

İşini bırakmak istediğinden emin misin?
Translate from Turkish to English

Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bir işi yarım bırakmak yapılabilecek en kötü iştir.
Translate from Turkish to English

Onu o şekilde bırakmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak zordur.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak için çok gayret ediyor.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı sana bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Gelecek ay işini bırakmak zorunda kalabilir.
Translate from Turkish to English

Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
Translate from Turkish to English

Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

İşimi bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak dünyadaki en kolay şeydir. Binlerce defa bıraktığım için biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u okula bırakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un ofisine bir şey bırakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Ben performansımı arttırmak için bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un niçin okulu bırakmak istediğini anlayamadım.
Translate from Turkish to English

Neden çaysız bırakılmıyoruz biliyor musun Olric? Çünkü bizi hiçbir şeye muhtaç bırakmak istemiyorlar.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak istiyorum ve bunun için yardım almam şart gibi gözüküyor.
Translate from Turkish to English

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi John'la yalnız bırakmak üzere değildi.
Translate from Turkish to English

Bir ölüyü gömmeden bırakmak profanlıktır.
Translate from Turkish to English

Beni haklarımdan mahrum bırakmak için elinden geleni yaptın.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi geride bırakmak istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin elini bırakmak istemedi.
Translate from Turkish to English

Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Maalesef okul ücretini göze alamadığım için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak için çabalıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom okul ücretini ödeyemediği için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Birçok çiftçi kuraklık sırasında beslenme maliyetlerinde tasarruf etmek için kendilerini stoktan mahrum bırakmak zorunda kaldılar.
Translate from Turkish to English

Niçin bırakmak istediğini anlamak kolay değil.
Translate from Turkish to English

Onu şansa bırakmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir mesaj bırakmak isterim.
Translate from Turkish to English

Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
Translate from Turkish to English

Biz Dünya'yı bulduğumuzdan biraz daha iyi bırakmak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Herkes bir iz bırakmak ister.
Translate from Turkish to English

Oğlana bahşiş bırakmak lazım.
Translate from Turkish to English

İyi bir ilk izlenim bırakmak istedim.
Translate from Turkish to English

Bebekleri güçlü güneş ışığına maruz bırakmak tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak hayatımda yaptığım en zor şeydi.
Translate from Turkish to English

İnsan bir yabancı ülkeye gittiğinde, kendi ülkesinin sorunlarını da geride bırakmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Seni Tom'la yalnız bırakmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Annen ve baban üzerinde iyi bir izlenim bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom işini bırakmak zorunda kalabilir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden işini bırakmak istediğini biliyordu.
Translate from Turkish to English

Bırakmak istiyorsan, sadece öyle söyle.
Translate from Turkish to English

İçki içmeyi bırakmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin işini neden bırakmak zorunda kaldığını anlayamadı.
Translate from Turkish to English

Bu kızı seninle birlikte bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bana işini bırakmak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Yapmak istediğim son şey seni burada yalnız bırakmak.
Translate from Turkish to English

Seni yalnız bırakmak zorunda kaldığım için üzgünüm.
Translate from Turkish to English

Tom'u yalnız bırakmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom okulu bırakmak istedi.
Translate from Turkish to English

Zaten işi bırakmak istiyordum.
Translate from Turkish to English

O çocukları bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom sigarayı bırakmak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom burada çalışmayı bırakmak için kararını verdi.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak onun için imkansızdır.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.
Translate from Turkish to English

Tom köpeği bırakmak için arka kapıyı açtı.
Translate from Turkish to English

Bazen bu işi bırakmak aklıma geliyor.
Translate from Turkish to English

İşini bırakmak istediğini Tom zaten biliyor.
Translate from Turkish to English

Tom sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom sigarayı bırakmak için çok çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom işini bırakmak istediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un iyi bir izlenim bırakmak istediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Kedisini evde bırakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak kolaydır. Bunu yüzlerce kez yaptım.
Translate from Turkish to English

Bırakmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom'u yalnız bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Valizlerimi burada bırakmak güvenli mi?
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak kolay, seni bırakmak çok zor.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak kolay, seni bırakmak çok zor.
Translate from Turkish to English

Bize Tom'un okulu bırakmak istediği söylendi.
Translate from Turkish to English

Bir durgunluğun ortasında bile bir işi bırakmak zorunda olduğumuz zamanlar vardır.
Translate from Turkish to English

Bir mesaj bırakmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Çocuklarımız için bir şey bırakmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'un sigarayı bırakmak için irade gücü yok.
Translate from Turkish to English

Bir karışıklık bırakmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben geçmişi arkamızda bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Hava gazını açık bırakmak benim dikkatsizliğimdi.
Translate from Turkish to English

Ben onları yalnız bırakmak için söz verdim.
Translate from Turkish to English

Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar.
Translate from Turkish to English

Onu karanlıklara bırakmak istemezlerdi.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bırakmak zor.
Translate from Turkish to English

Bırakmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: radyoyu, kısabilir, acaba, Tenis, sağlıklıdır, Sağlıklı, adam, sağlığın, değerini, bilmez.