Turkish example sentences with "televizyon"

Learn how to use televizyon in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Neredeyse her ailede televizyon var.

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.

Babam sıklıkla televizyon izlerken uykuya düşer.

Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.

Amcam bize yeni bir televizyon getirdi.

Televizyon izliyorum.

Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!

Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!

Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon seyreder.

Tom dün televizyon izledi.

Ben televizyon izlemem.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.

Çocukken her zaman televizyon izliyordu.

Televizyon olmadan yaşayamam.

Çoğu zaman televizyon izler.

O zamanda televizyon seyrediyordum.

Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.

O her gün televizyon izler mi?

Benim televizyon bozuk.

Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.

Tom televizyon açıkken çalışamayacağını anladı.

Bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmaz.

Evde bir televizyon var mı?

Televizyon izler misiniz?

Televizyon izleyebilirsiniz.

O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.

Biz her akşam televizyon seyrederiz.

Her gün televizyon izlerim.

Ben yemeğimi yedikten sonra televizyon izledim.

Ödevini yaptıktan sonra televizyon izledi.

Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.

Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.

Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.

Televizyon için yer açmalısın.

Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.

Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler.

Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.

Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.

Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.

Televizyon aile hayatını mahvediyor.

Televizyon izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al.

Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim.

O her gün televizyon izler.

Geçen gece televizyon açıkken uyumuşum.

Tom her zaman televizyon izliyor.

Eğer onu şimdi ziyaret edersen, Tom televizyon izliyor olacak.

Tom'un gerçekten yapmak istediği evde kalmak ve televizyon izlemekti.

Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.

Tom çok fazla televizyon izliyor.

Tom televizyon izlemeye ilgisini kaybetti.

Tom televizyon izlerken uykuya daldı.

Tom daha gençken çok televizyon izlemedi.

Dün gece bu odada kimin televizyon izlediğini düşünüyorsun?

Yumi geldiğinde televizyon izliyordum.

O şimdi televizyon izliyor.

Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.

Tom bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmadı.

Televizyon izlemeyi severim.

Televizyon çalışmıyor.

Televizyon açıktı.

Ara sıra televizyon izlerim.

Televizyon doğru düzgün çalışmıyor.

Bu firma, televizyon üretiyor.

Televizyon seyretmekten bıktım.

Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.

Odamda televizyon yok.

Yeni bir televizyon aldım.

Her zaman televizyon izliyorsun.

Televizyon izlemek için zamanım yok.

Dün televizyon izledin mi?

Televizyon izlemekten usandım.

O, o zaman televizyon izlemiyordu.

İki televizyon setimiz var.

Dün gece televizyon izledin mi?

Televizyon izlemekten bıktım.

En sevdiğin televizyon gösterisi nedir?

Bu şehrin büyük bir televizyon istasyonu var.

Bütün gün boyunca televizyon izlerim.

Haftada iki kez televizyon izlerim.

Akşam yemeğinden sonra televizyon izlerim.

O, hiç televizyon izlemez.

Bu akşam televizyon izleyeceğim.

Annem gece nadiren televizyon izler.

Bu gece canım televizyon izlemek istemiyor.

Orta yaşta bir genç her gün ne kadar televizyon izler?

Dokuzdan sonra televizyon izlememeyi kural edindim.

Dün gece televizyon izliyordu.

Smith Hanımın televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsiniz.

Televizyon izledikten sonra, ders çalışırım.

Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.

Odamda bir televizyon var.

Sürekli televizyon izliyorsun.

Ders çalışmadan önce televizyon izlerim.

Akşam televizyon izlerim.

Odada bir televizyon var.

Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir.

Televizyon izlemekten bıktı.

Also check out the following words: olurdum, öldürmezdim, büyüyünce, kral, istemiştim, üyesi, Ivy, Bean, musluktan, içer.