Otuz birci.
Translate from Turkish to English

Köprü otuz metre genişliğindedir.
Translate from Turkish to English

On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
Translate from Turkish to English

Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
Translate from Turkish to English

Otuz üç yaşında.
Translate from Turkish to English

Konuşma otuz dakika sürdü.
Translate from Turkish to English

Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.
Translate from Turkish to English

Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.
Translate from Turkish to English

Şimdi otuz yaşındayım.
Translate from Turkish to English

Otuz dakika geç döndü.
Translate from Turkish to English

Ben burada otuz yıl yaşadım.
Translate from Turkish to English

Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum; gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
Translate from Turkish to English

Otuz Yıl Savaşları ne zaman gerçekleşti?
Translate from Turkish to English

Tren raydan çıktı ve yaklaşık otuz yolcu ya öldü ya da yaralandı.
Translate from Turkish to English

Araba ile sadece otuz dakika sürer.
Translate from Turkish to English

O, bu bahar otuz yıldır öğretmenlik yapıyor olacak.
Translate from Turkish to English

Onlar otuz dakika sonra bize yetiştiler.
Translate from Turkish to English

O, otuz yaşından daha fazla gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O otuz yaşın üzerinde olamaz.
Translate from Turkish to English

Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
Translate from Turkish to English

O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
Translate from Turkish to English

Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.
Translate from Turkish to English

Lütfen otuz dakika bekleyin.
Translate from Turkish to English

Tom yirmi ve otuz yaşları arasındadır.
Translate from Turkish to English

Bu, otuz yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kıştır.
Translate from Turkish to English

Tom Mart ayında otuz olacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom gelecek yıl otuz olacak.
Translate from Turkish to English

Tom otuz olacak.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary otuz yıldan daha fazla bir süre evlidirler.
Translate from Turkish to English

Tom, bir solucan yediğim takdirde bana otuz dolar vereceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Meclis otuz üç kez oylama yaptı.
Translate from Turkish to English

Otuz bin kişi öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Her otuz dakikada tuvalete koşarım.
Translate from Turkish to English

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin saatte otuz dolardan daha fazla kazanamayacağını düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin muhtemelen otuz civarında olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Duvar otuz yarda uzunluğunda.
Translate from Turkish to English

Tom otuz yıldan sonra hapishaneden çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom otuz yaşında öldü.
Translate from Turkish to English

Tom bir nefeste su altında otuz metre yüzebileceğini iddia ediyor.
Translate from Turkish to English

Onların şirket garantisi otuz gündür.
Translate from Turkish to English

Tom, liste fiyatından yüzde otuz daha ucuza bir bilgisayar aldı.
Translate from Turkish to English

Tom otuz dolara bir kazak aldı.
Translate from Turkish to English

Tom otuz dakika ya da daha az sürede ofisine yürüyebilir.
Translate from Turkish to English

O otuz yaşın üzerindedir.
Translate from Turkish to English

Tom otuz bir yaşında.
Translate from Turkish to English

Tom, otuz yaşındadır.
Translate from Turkish to English

Tom otuz ya da civarı olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom yaklaşık otuz olmalı.
Translate from Turkish to English

Bu sınıf sadece otuz öğrenci alabilir.
Translate from Turkish to English

Her otuz dakikada hareket eder.
Translate from Turkish to English

Hava sıfırın altında otuz derecedir.
Translate from Turkish to English

Otuz dakikanın üzerinde bekletildim.
Translate from Turkish to English

Saat tam sekiz otuz mu?
Translate from Turkish to English

Kulübün otuz üyesi vardır.
Translate from Turkish to English

O, otuz metre uzunluğundadır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye otuz dolar ödünç verdi.
Translate from Turkish to English

O en az otuz beş yaşında olmalı.
Translate from Turkish to English

Sadece otuz altı yaşındaydı.
Translate from Turkish to English

O otuz bin dolar kazandı.
Translate from Turkish to English

Onlardan otuz dördü avukattı.
Translate from Turkish to English

Uçak otuz dakika geç geldi.
Translate from Turkish to English

Tom otuz dakika şekerleme yaptı.
Translate from Turkish to English

Neredeyse otuz yaşındayken öldü.
Translate from Turkish to English

Tren her otuz dakikada bir çalışır.
Translate from Turkish to English

Otuz dakika içinde geri dönmelisin.
Translate from Turkish to English

En az otuz öğrenci yoktu.
Translate from Turkish to English

Otuz saniye ile treni kaçırdım.
Translate from Turkish to English

Uçağımız otuz dakika gecikti.
Translate from Turkish to English

O, otuz yaşın üstünde gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.
Translate from Turkish to English

Tom en az otuz yaşında olmalı.
Translate from Turkish to English

Otuz yaşında kendini öldürdü.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüs otuz dakika sonra geldi.
Translate from Turkish to English

Onlar otuz altı düşman uçağı düşürdü.
Translate from Turkish to English

Aşırı hızdan otuz dolarlık cezaya çarptırıldım.
Translate from Turkish to English

Müzeye giriş otuz dolardır.
Translate from Turkish to English

Adaylar otuz yaşın altında olmalılar.
Translate from Turkish to English

Evlendiğimizden beri otuz yıl oldu.
Translate from Turkish to English

Babam otuz yıldır Nagoya'da yaşamaktadır.
Translate from Turkish to English

En fazla, sadece otuz dakika geç kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Otuz dakikadır onu bekliyor.
Translate from Turkish to English

Tom geçen ay otuz bin dolar kazandı.
Translate from Turkish to English

Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
Translate from Turkish to English

Otuz yaşına kadar resim yapmaya başlamadı.
Translate from Turkish to English

Otuz yıl boyunca en kurak haziran ayı.
Translate from Turkish to English

Otobüs otuz kişi taşıyabilir.
Translate from Turkish to English

Otuz dakikadan daha az bir sürede oraya varabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
Translate from Turkish to English

Saat dokuz otuz.
Translate from Turkish to English

O otuz bir yaşında.
Translate from Turkish to English

Otuz yaşında şirkete müdür oldu.
Translate from Turkish to English

Toplantının ne zaman başladığını bilmiyorum ama en az otuz dakika önce başladı.
Translate from Turkish to English

Ben otuz yaşında bekar bir kadınım.
Translate from Turkish to English

Otuz yıl Fransızca öğrettim.
Translate from Turkish to English

O kuyrukta otuz dakika durdum.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi otuz yaşında.
Translate from Turkish to English

Tom otuz oluyor.
Translate from Turkish to English

Tom otuz yaşına kadar Fransızca öğrenmeye başlamadı.
Translate from Turkish to English

Tom yaklaşık otuz yaşında.
Translate from Turkish to English

Tom otuz yaşındaydı.
Translate from Turkish to English