Turkish example sentences with "böylece"

Learn how to use böylece in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O böylece izler..
Translate from Turkish to English

Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
Translate from Turkish to English

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
Translate from Turkish to English

Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Translate from Turkish to English

Tom bir maske ve bir şnorkel aldı böylece o arkadaşlarıyla birlikte şnorkelle yüzmeye gidebildi.
Translate from Turkish to English

Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.
Translate from Turkish to English

Erken yatarım böylece güneşin doğuşunu yakalayabilirim.
Translate from Turkish to English

Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.
Translate from Turkish to English

Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.
Translate from Turkish to English

Çok çalış böylece başarısız olmazsın.
Translate from Turkish to English

Arabayı boşaltın, böylece onu kullanabilelim.
Translate from Turkish to English

Erken geldim, böylece iyi bir koltuk alabildim.
Translate from Turkish to English

Oraya erken gittim, böylece iyi bir koltuk alabildim.
Translate from Turkish to English

Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
Translate from Turkish to English

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.
Translate from Turkish to English

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
Translate from Turkish to English

Erken çıktım böylece iyi bir koltuk alabildim.
Translate from Turkish to English

Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.
Translate from Turkish to English

Onun hiç parası yoktu, böylece o benimle gidemedi.
Translate from Turkish to English

O, bütün mobilyasını sattı, böylece kendine ve köpeğine bakabildi.
Translate from Turkish to English

Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
Translate from Turkish to English

Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.
Translate from Turkish to English

Yeni konserve açacağım eskisinden daha sağlam, böylece umarım bezelyelerime kavuşmak artık 2 dakikamı almayacak.
Translate from Turkish to English

Odama gidiyorum, böylece ders çalışabilirim.
Translate from Turkish to English

Yaklaştım, böylece daha iyi duyabildim.
Translate from Turkish to English

Her zaman bir saat takarım böylece saatin kaç olduğunu bilirim.
Translate from Turkish to English

İnsanlar hafta sonunda ne yaptıkları hakkında sık sık yalan söylerler. Böylece arkadaşları onların gerçekten ne kadar sıkıcı olduklarını fark etmez.
Translate from Turkish to English

Dişlerinize iyi bakmak önemlidir böylece yaşlandığınızda normal şekilde yiyebileceksiniz.
Translate from Turkish to English

Acele ettik, böylece son otobüsü kaçırmadık.
Translate from Turkish to English

Bir sandalyeye çıktım böylece üst rafa ulaşabildim.
Translate from Turkish to English

Tom bayrağı tuttu böylece onu herkes görebildi.
Translate from Turkish to English

Sessiz ol böylece biraz uyuyabileyim.
Translate from Turkish to English

Her şeyi son yudumuna kadar iç, böylece içinde bir şey kalmaz.
Translate from Turkish to English

Böylece masum olduğuma karar verdiler.
Translate from Turkish to English

Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
Translate from Turkish to English

Mary'nin parfümünün kokusunu aldım, böylece odada bulunmuş olduğunu anladım.
Translate from Turkish to English

Tom gitar kutusunu yere bıraktı böylece Mary'ye sarılabildi.
Translate from Turkish to English

Keşke on gözüm olsaydı! Böylece aynı anda beş kitap okuyabilirdim.
Translate from Turkish to English

Yalnız olmam gerek böylece düşünebilirim.
Translate from Turkish to English

O orada duruyordu ve kimse bakmıyordu böylece onu aldım.
Translate from Turkish to English

Böylece despot hükümdar, krallığı fetihte başarılı oldu.
Translate from Turkish to English

Lütfen daha yüksek sesle konuşun, böylece herkes sizi duyabilir.
Translate from Turkish to English

"Köpeğimi yanımda getireceğim böylece onunla tanışabilirsin." "Ne! Buraya hayvan getirmeye yeltenme!"
Translate from Turkish to English

Böylece, çok mahrem bir soruşturmayı da tüm kamuoyu ondan öğrenmiş oldu.
Translate from Turkish to English

Arabayı boşalt, böylece onu kullanabilelim.
Translate from Turkish to English

Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,
Translate from Turkish to English

Sadece bana şimdi söyleyebilir misin, böylece yarın geri gelmek zorunda kalmam.
Translate from Turkish to English

Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.
Translate from Turkish to English

Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar.
Translate from Turkish to English

O onu not etti böylece unutmadı.
Translate from Turkish to English

Böylece büyük bir piyanist oldu.
Translate from Turkish to English

Tom erken kalktı böylece güneşin doğuşunu görebildi.
Translate from Turkish to English

Böylece, tüm parasını kaybetti.
Translate from Turkish to English

O, odasına gitti böylece dinlenebildi.
Translate from Turkish to English

Tom istasyona kadar bütün yolu koştu böylece treni kaçırmadı.
Translate from Turkish to English

Tom acele etti böylece treni kaçırmadı.
Translate from Turkish to English

"Tak tak, evde kimse var mı?" "Defol git!" "Seni duyamıyorum." "Tamam, ne var" "Kendimi tanıtmama izin ver.Ben Geronimo Stilton." "Ne istiyorsun?" "Ekselansları, Krallığınızdan geçmeme izin verin böylece ben-" "Reddedildi." "Ama-" "Eğer gerçek bir savaşçı değilsen." "İnan bana şövalye değilim." "Öyleyse hiç kılıcın yok? "Bir tane bile yok." " Şövalye değilim." "Triforce parçası için ne diyeceksin?" "Şövalye değilim!" "Senin web sitende bulduğum bu resimde bir şövalyeye benziyorsun." "Şövalye değilim!" "Hadi defol git." "Ama... Tamam."
Translate from Turkish to English

Böylece eski bir gerçeğin doğrulandığını görüyoruz: savaş her zaman faydasızdır.
Translate from Turkish to English

Böylece Müslümanların dikkatini yetimlerin bakım ve koruması üzerine çekti.
Translate from Turkish to English

Böylece, evlenmediler ve mutlu mesut ömürlerinin sonuna kadar yaşadılar.
Translate from Turkish to English

Mektubu dikkatle sakladı böylece hiç kimse onu görmedi.
Translate from Turkish to English

Böylece biz bir dövüşe zorlandık.
Translate from Turkish to English

Hollanda böylece Dünya kupasını kazandı.
Translate from Turkish to English

Böylece dünyanın şanı geçer.
Translate from Turkish to English

Burada böylece bir şey yapmadan oturamayız.
Translate from Turkish to English

Kornaya bas böylece araba geçmemize izin verecek.
Translate from Turkish to English

Parayı parmaklarınızla hissetmek hoşunuza gidiyor, böylece onun daha gerçek olduğunu düşünüyorsunuz.
Translate from Turkish to English

Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çocuk ağlıyormuş gibi yaptı böylece biraz sempati alabildi.
Translate from Turkish to English

Vücut için uygun bir cenaze yap böylece ruh cennete ulaşabilir.
Translate from Turkish to English

Lütfen yüksek sesle konuş, böylece seni duyabilirim.
Translate from Turkish to English

Otuz dakika içinde döneceğim böylece zamanında konserde olacağım.
Translate from Turkish to English

Böylece bütün parayı kaybetti.
Translate from Turkish to English

Böylece, peygamberin vefatından sonra, biz yeniden yalnız kaldık.
Translate from Turkish to English

Bunu bitirelim, böylece eve gidebiliriz.
Translate from Turkish to English

Gözlerime bak, böylece gerçeği söyleyip söylemediğini bilirim.
Translate from Turkish to English

Lütfen sessiz ol, böylece bebeği uyandırma.
Translate from Turkish to English

Onu akşam yemeğine getirmelisin böylece onu daha iyi tanıyabiliriz.
Translate from Turkish to English

Ve böylece aslan koyuna aşık oldu.
Translate from Turkish to English

Ben eylemlerimi kararlaştırılmış zamanlar için planlamayı tercih ediyorum böylece zamanı yönetebilirim.
Translate from Turkish to English

Tom pantolonunun paçalarını sıvadı böylece insanlar onun parlak kırmızı çoraplarını görebildi.
Translate from Turkish to English

Sessizce konuşalım böylece bebeği uyandırmayız.
Translate from Turkish to English

Burnunu tıka böylece pis kokuyu koklamazsın.
Translate from Turkish to English

Ölü rolü yap böylece öldürülmezsin!
Translate from Turkish to English

Ve böylece, ağrı ve intikam hikayesi başlar.
Translate from Turkish to English

Böylece o başarılı oldu.
Translate from Turkish to English

Böylece onun kalbini kazanmada başarılı oldu.
Translate from Turkish to English

Ve böylece, onlar hemen harekete geçmeye karar verdiler.
Translate from Turkish to English

Tanrı'dan bir bisiklet istedim ama bunun onun yöntemi olmadığını fark ettim. Böylece bir bisiklet çaldım ve Tanrı'dan af diledim.
Translate from Turkish to English

Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.
Translate from Turkish to English

Kuantum fiziği böylece evrenin temel bir birliğini ortaya koyar.
Translate from Turkish to English

Oraya vardığında beni ara, böylece güvende olduğunu bileyim.
Translate from Turkish to English

Tasarruf yapıyoruz, böylece çocuklarımız koleje gidebilir.
Translate from Turkish to English

O acele etti, böylece geç kalmadı.
Translate from Turkish to English

Bu serüven de böylece sona erdi.
Translate from Turkish to English

Seninle kendi dilinde konuşacağım, böylece anlarsın.
Translate from Turkish to English

Bir mum yaktım, böylece görebildik.
Translate from Turkish to English

Yavaş bir biçimde konuştum, böylece herkes anlayabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Efsaneye göre, o ormanda hayaletler görülecek, böylece insanlar oraya ayak basmayacaklar.
Translate from Turkish to English

Çikolatayı çift kazanda eritmeniz gerekir, böylece yanmaz.
Translate from Turkish to English

Bazen Paris beni sıkıyor, ama sık sık ... Brüksel beni sıkıyor. Böylece ikisi arasında yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kameram, Nikon'dur, şüphe, yok, İngilizce, konuşulan, dildir, Doktor, olacak, Yumi.