Turkish example sentences with "asıl"

Learn how to use asıl in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Para kazanmak hayattaki asıl amacıdır.
Translate from Turkish to English

Dinleme etkinliği, dil öğrenmede asıl başarıyı sağlayan unsurdur.
Translate from Turkish to English

Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
Translate from Turkish to English

Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
Translate from Turkish to English

Asıl branş alanın nedir?
Translate from Turkish to English

Kuzenim Teddy Fransızcayı üniversitede asıl branş olarak aldı ve bir yıl Paris'te okudu.
Translate from Turkish to English

Kate asıl branş olarak Almancayı alıyor.
Translate from Turkish to English

Benim asıl branşım tarımdır.
Translate from Turkish to English

O, modern edebiyatı asıl branş olarak alıyor.
Translate from Turkish to English

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi.
Translate from Turkish to English

O, Fransız edebiyatını asıl branş olarak almaktadır.
Translate from Turkish to English

O asıl branş olarak organik kimya okuyor.
Translate from Turkish to English

Üniversitede asıl branş olarak neyi planlıyorsun?
Translate from Turkish to English

Fransızcayı asıl branş olarak alacağım.
Translate from Turkish to English

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
Translate from Turkish to English

İçmek ya da içmemek - işte asıl soru bu.
Translate from Turkish to English

Planın asıl amacını açıkladı.
Translate from Turkish to English

Asıl sorun ne zaman başlanacağıdır.
Translate from Turkish to English

Sana kızmamın asıl nedenini merak etmiyor musun?
Translate from Turkish to English

Sana kızmamın asıl nedeni hakkımdaki bilgileri çok kişiyle paylaşmandır.
Translate from Turkish to English

Ben sana güvenmesem o mektubu yollamazdım. Asıl sorun sakın senin bana güvenmemen olmasın?
Translate from Turkish to English

Tom Fransızcayı asıl branş olarak alıyor.
Translate from Turkish to English

Tom üniversitede Fransızcayı asıl branş olarak aldı.
Translate from Turkish to English

Fransızca öğrenmek için asıl nedenin nedir?
Translate from Turkish to English

İngilizce öğrenmekteki asıl amacın nedir?
Translate from Turkish to English

Asıl korkaklar sizsiniz.
Translate from Turkish to English

Bence asıl meseleyi gözden kaçırıyorsun.
Translate from Turkish to English

Bence asıl meseleyi gözden kaçırıyorsunuz.
Translate from Turkish to English

Asıl çaresizlik kendine “Elimden geleni yaptım mı?” diye sormaktır.
Translate from Turkish to English

Çünkü asıl çaresizlik; çareyi geçirmişken eline avuçlarının içinden kaçırmaktır.
Translate from Turkish to English

Hayatımızın, birtakım ehemmiyetsiz teferruatın oyuncağı olduğunu, çünkü asıl hayatın teferruattan ibaret bulunduğunu görüyordum.
Translate from Turkish to English

Asıl ben sendeki bilgilerin hepsini istiyorum.
Translate from Turkish to English

Asıl sana kızdığım nokta ne idi biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Asıl yaptıklarınızdan sonra benim size güvenmemem doğal olmaz mı?
Translate from Turkish to English

Okuyucular, röportajların asıl hedefidir.
Translate from Turkish to English

Asıl korkak sensin ben değilim.
Translate from Turkish to English

ABD gizli servisinin ve ülkeyi yöneten politikacılarının komünizme karşı olumsuz tutumunun asıl nedeni nedir?
Translate from Turkish to English

Planın iyi görünüyor fakat asıl önemli olan şu: bize daha çok iş getirir mi?
Translate from Turkish to English

Gazetecinin asıl görevi denetimdir.
Translate from Turkish to English

Asıl zenginliğin maddi değil, gönül zenginliği olduğunu biliriz.
Translate from Turkish to English

İnsanlar sadece duymak istediklerimizi yüzümüze söyler, oysa içlerinden geçenler, bizim asıl bilmek istediklerimizdir.
Translate from Turkish to English

Tom'un asıl niyeti ne?
Translate from Turkish to English

Neyse, biz gelelim şimdi asıl meseleye.
Translate from Turkish to English

Neyse, bırakalım gırgırı da gelelim asıl meseleye.
Translate from Turkish to English

Asıl amaç buysa bilmem tabii.
Translate from Turkish to English

Asıl gerçek ne, biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Asıl adın Tom, deği mi?
Translate from Turkish to English

Benim asıl adım Tom değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un bunun asıl sebebini bulabileceğinden eminim.
Translate from Turkish to English

Onun cinayetinden sorunlu asıl katil sensin!
Translate from Turkish to English

Sosyolojiyi asıl branş olarak alıyorum.
Translate from Turkish to English

Asıl önemli olan senin nasıl düşündüğün.
Translate from Turkish to English

İşte asıl bu yüzden gidemezsin.
Translate from Turkish to English

Asıl şimdi saçmalamaya başladın.
Translate from Turkish to English

İnsanların bir şey yapmalarında genelde iki neden vardır: İyi bir neden ve asıl neden.
Translate from Turkish to English

Birçok ülkede, insanların büyük şehirlere gelmesinin asıl nedeni iş yüzündendir.
Translate from Turkish to English

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır.
Translate from Turkish to English

O mali skandala neden olan asıl kişi ABC yatırım bankasının başkanıdır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin asıl sorunu onların yaşayacak bir yer bulamaması.
Translate from Turkish to English

Bana asıl öğrenmek istediğini sorsana.
Translate from Turkish to English

Asıl konuya gelelim ve iş konuşalım.
Translate from Turkish to English

Asıl sen bunu bana yaşatma.
Translate from Turkish to English

Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un asıl problemi onun espri anlayışının olmamasıdır.
Translate from Turkish to English

Biz şimdi asıl konuya geliyoruz.
Translate from Turkish to English

Asıl sorun şu ki.
Translate from Turkish to English

Sınavlar eğitimin asıl amacına müdahale eder.
Translate from Turkish to English

Asıl sorun nedir?
Translate from Turkish to English

İşte asıl sorun.
Translate from Turkish to English

Buradaki asıl öncelik nedir?
Translate from Turkish to English

Normanlar asıl dillerini bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar.
Translate from Turkish to English

Bu toplantının asıl amacını unutmayalım.
Translate from Turkish to English

Asıl kötü olan neleri düşüneceğini bilmemek değil, bilakis sürekli düşündüğün insanın ne düşündüğünü bilmemektir.
Translate from Turkish to English

Sami'nin karısı asıl şüpheliydi.
Translate from Turkish to English

Sami asıl işi yaptı.
Translate from Turkish to English

Asıl soru, önce kimin gideceğidir.
Translate from Turkish to English

Bu bilinçaltına asıl soruna odaklanması için fırsat sağlıyor.
Translate from Turkish to English

Bunu yapmamın asıl sebebi buydu.
Translate from Turkish to English

Asıl zengin, gerçek bir dostu olandır.
Translate from Turkish to English

Kimseyi kazanmaya çalışma! Bırak giden gitsin! Kalmak isteyen zaten yanındadır. Asıl seni kaybeden üzülsün!
Translate from Turkish to English

Hayal edebileceğimiz her şey gerçek, ama gerçekten gerçek olan şey nedir asıl sorudur.
Translate from Turkish to English

Tom'un bunu yapmak zorunda olmasının asıl nedeni bu değil.
Translate from Turkish to English

Ne yavuz ol asıl ne yavaş ol basıl.
Translate from Turkish to English

Asıl mesele bunun nasıl olacağı.
Translate from Turkish to English

Asıl bomba Tom.
Translate from Turkish to English

Asıl meseleyi sakın unutma.
Translate from Turkish to English

Asıl önemli olanı asla unutma.
Translate from Turkish to English

Asıl çalışma bu yöndeydi.
Translate from Turkish to English

Asıl mevzu bu değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un partiye gitmek istememesinin asıl sebebi ne?
Translate from Turkish to English

Bu meseleyi ele alışımızla ilgili kafasından asıl geçenler ne?
Translate from Turkish to English

Deliler ve akıllılar aynı derecede zararsız kimselerdir. Asıl tehlikeliler yarı deli ve yarı akıllı olanlardır.
Translate from Turkish to English

Umarım bir gün herkes zengin ve ünlü olur, hayal ettikleri her şeye kavuşur ve böylece asıl cevabın bu olmadığını anlar.
Translate from Turkish to English

Asıl yalnızlık, yalnız hissetmenize sebep olan kişilerle yaşamak zorunda kalmanızdır.
Translate from Turkish to English

Herkes dünyasını aydınlatacak bir kişi arar durur. Oysa asıl ihtiyacımız, etrafımızdaki karanlığın en siyah olduğu anda bile yanımızda oturabilecek birisidir.
Translate from Turkish to English

Asıl geçişse Aralık 1997'de gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Asıl geri ödeme tarihi 2021 idi.
Translate from Turkish to English

İşin asıl zor kısmı şimdi başlıyor.
Translate from Turkish to English

Halk için asıl kriz sosyo-ekonomik.
Translate from Turkish to English

Asıl soru bu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: öğreteceğim, biliyor, musun, Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım, bizim, kitaplarımız.