Turkish example sentences with "anda"

Learn how to use anda in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O şu anda kilisede.
Translate from Turkish to English

Şu anda havaalanındayım.
Translate from Turkish to English

Şu anda havalimanındayım.
Translate from Turkish to English

Bir anda iki şey yapma.
Translate from Turkish to English

Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
Translate from Turkish to English

Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Translate from Turkish to English

"Şu anda saat kaç?" "Saat 3.30."
Translate from Turkish to English

Tam konuştuğumuz anda yangın başladı.
Translate from Turkish to English

Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
Translate from Turkish to English

Köpük bir anda kayboldu.
Translate from Turkish to English

Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim.
Translate from Turkish to English

Şu anda vaktim yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu anda Boston'da olmadığını duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Translate from Turkish to English

George beklenmedik bir anda tırmanmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Son anda vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Son anda aklına iyi bir fikir geldi.
Translate from Turkish to English

Şu anda bir bira içiyorum.
Translate from Turkish to English

Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
Translate from Turkish to English

Biletler bir anda satıldı.
Translate from Turkish to English

Şu anda onun okuduğu gibi güzel bir kitap okumalısın.
Translate from Turkish to English

Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
Translate from Turkish to English

Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
Translate from Turkish to English

Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir ama sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'yi ziyarete gitmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Hasta herhangi bir anda ölebilir.
Translate from Turkish to English

Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
Translate from Turkish to English

Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.
Translate from Turkish to English

O, "Şu anda bakıyorsun. Sen röntgenliyorsun Tom" dedi kızgınlıkla.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda Boston'da yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda Boston'daki üniversiteye gidiyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda Fransızca çalışmıyor.
Translate from Turkish to English

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
Translate from Turkish to English

Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda işsiz.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda dışarda.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda kendi başına.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda görevde.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda polis gözetiminde.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary şu anda iş başında.
Translate from Turkish to English

Mary gitmek için özendirildi fakat son anda gitmemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Şu anda kapıdaki içeri gelen kız her zaman geç kalıyor.
Translate from Turkish to English

Şu anda geri gidemem.
Translate from Turkish to English

Şu anda yapabileceğimiz çok az şey var.
Translate from Turkish to English

Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir.
Translate from Turkish to English

Şu anda her şey iyi gidiyor.
Translate from Turkish to English

Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
Translate from Turkish to English

Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.
Translate from Turkish to English

Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
Translate from Turkish to English

Tom o anda orada Mary'yi öpmek istedi.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda Mary'yi ziyaret etmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda her an burada olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda bize yardım edemeyecek kadar çok yorgun görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda hapishanede değil.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen şu anda Mary ile birlikte.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda üç saattir beklemektedir.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda babasının şirketi için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda Japonya'da İngilizce öğretiyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda lise bandosunda ilk trompetini çalıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda buradan çok uzakta olmayan bir oteli yönetiyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda amcasıyla birlikte yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda küçük bir dairede yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda 100 yarda hızlı koşmada okul rekorunu elinde tutuyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda onun için çalışan on kişiye sahip.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda eskisi kadar çok para kazanmıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu anda bir işi yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu anda bir kız arkadaşı yok.
Translate from Turkish to English

Tom son anda fikrini değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda sana bir cevap veremez.
Translate from Turkish to English

Şu anda kendine ait bir piyanosu olmasa bile Tom hâlâ piyano çalabiliyor.
Translate from Turkish to English

Tom tam son anda geldi.
Translate from Turkish to English

Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm fakat şu anda cevaplayamam.
Translate from Turkish to English

Çocuklar şu anda ebeveynleriyle konuşuyorlar.
Translate from Turkish to English

O şu anda çok somurtkan.
Translate from Turkish to English

O şu anda burada çalışmıyor fakat burada çalışırdı.
Translate from Turkish to English

O şu anda başka bir telefonda.
Translate from Turkish to English

O şu anda kilisededir.
Translate from Turkish to English

Şu anda yedi milyarız.
Translate from Turkish to English

Ken şu anda meşgul, değil mi?
Translate from Turkish to English

Ken şu anda ne yapıyor?
Translate from Turkish to English

John şimdi herhangi bir anda burada olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda onun hakkında hiçbir şey yapamaz.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda başka bir şey yapamaz.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu anda konuşmayı canı çok istemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu anda Mary'ye yardım etmek için zamanı yok.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda onu yapmak zorunda değil.
Translate from Turkish to English

O, yalnız olduğu anda mektubu açtı.
Translate from Turkish to English

Şu anda herhangi bir tehlike değiliz.
Translate from Turkish to English

Şu anda meşgulüm.
Translate from Turkish to English

Şu anda emin değilim.
Translate from Turkish to English

Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
Translate from Turkish to English

Bu alan şu anda inşa edilmiştir.
Translate from Turkish to English

O, şu anda görevdedir.
Translate from Turkish to English

Oğlu şu anda üniversitede.
Translate from Turkish to English

Babam şu anda meşgul.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: saman, çöpüdür, Bütün, insanlar, hür, haysiyet, ve, haklar, bakımından, eşit.