Turkish example sentences with "alma"

Learn how to use alma in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Alma Ata benim favori şehrim!
Translate from Turkish to English

Lütfen onu satın alma.
Translate from Turkish to English

Sabahları duş alma alışkanlığım var.
Translate from Turkish to English

Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir.
Translate from Turkish to English

Hiç dikkate alma.
Translate from Turkish to English

Onu, o kadar ciddiye alma.
Translate from Turkish to English

Bir köpek keskin bir koku alma duyusuna sahiptir.
Translate from Turkish to English

Ben kullanılmış bir araba satın alma gücüne sahip değilim.
Translate from Turkish to English

Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.
Translate from Turkish to English

O bir ev satın alma olasılığına bakıyordu.
Translate from Turkish to English

O bir ev satın alma olasılığına baktı.
Translate from Turkish to English

İyi notlar alma, çok çalışmayı gerektirir.
Translate from Turkish to English

İnsanlara güven, ama yabancılardan şeker alma.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu ele alma biçimimizle ilgili Tom gerçekten ne düşünüyor?
Translate from Turkish to English

O, yurtdışında eğitim alma fırsatı için istekli.
Translate from Turkish to English

O, yurtdışında eğitim alma amacına ulaştı.
Translate from Turkish to English

Tom koku alma duyusunu kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir kamyon alma fikrinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Ofisteki herkes Tom'un sorunu ele alma şeklinden etkilendi.
Translate from Turkish to English

O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English

O yabancı bir araba satın alma amacı için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English

Ev alma, komşu al.
Translate from Turkish to English

Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi.
Translate from Turkish to English

Onu ciddiye alma.
Translate from Turkish to English

Hırsını benden alma.
Translate from Turkish to English

Nefes alma zorluğu vardı.
Translate from Turkish to English

İyi bir koku alma duyum var.
Translate from Turkish to English

Bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

Bir ev alma fikrinden vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

Risk alma.
Translate from Turkish to English

Onların ev alma önerisi reddedildi.
Translate from Turkish to English

Arazi alma hakkında ona biraz iyi tavsiye verdim.
Translate from Turkish to English

Zam alma umuduyla patrona gittim.
Translate from Turkish to English

Kilo alma.
Translate from Turkish to English

Yem alma.
Translate from Turkish to English

Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
Translate from Turkish to English

Tom'u çok ciddiye alma.
Translate from Turkish to English

Bunu kişisel olarak alma, Tom.
Translate from Turkish to English

Madem karar alma yetkisi sende, sen de dik durmalıydın.
Translate from Turkish to English

Çok uzun süreli alma.
Translate from Turkish to English

Onu alma.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir şey alma.
Translate from Turkish to English

Onu satın alma.
Translate from Turkish to English

Tom'u hafife alma.
Translate from Turkish to English

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.
Translate from Turkish to English

Bir köpeği nasıl eğiteceğini öğrenmek için zahmete girmeye hazır değilsen bir köpek alma.
Translate from Turkish to English

Yanlış fikir alma.
Translate from Turkish to English

Bir köpeğin keskin bir koku alma duyusu vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un olacağını düşündüğü kadar çok bir kredi alma sorunu olmadı.
Translate from Turkish to English

İster al ister alma.
Translate from Turkish to English

Daha fazla risk alma.
Translate from Turkish to English

Belki yeni bir bilgisayar alma zamanınız geldi.
Translate from Turkish to English

Artık bana hediye alma.
Translate from Turkish to English

İyi koklayamıyorum. Koku alma duyumu yitirdim.
Translate from Turkish to English

Annem bana yabancılardan şeker alma diye tembih etti.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba satın alma niyetindeyim.
Translate from Turkish to English

Benim koku alma duyum zayıflıyor.
Translate from Turkish to English

Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.
Translate from Turkish to English

Tom senin eski arabanı alma hakkında tereddüte düşüyor.
Translate from Turkish to English

Artık bana hediye satın alma.
Translate from Turkish to English

Kredi kartıyla alma!
Translate from Turkish to English

Onu ciddiye alma. Bir şakaydı.
Translate from Turkish to English

Tam satın alma bedelini geri ödeyip ödemeyeceğinizi bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.
Translate from Turkish to English

Domuzlar kötü kokar ama çok iyi koku alma duyuları vardır.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı alma sebebim bu.
Translate from Turkish to English

İlacınızı alma zamanı.
Translate from Turkish to English

Onları hafife alma.
Translate from Turkish to English

Onu hafife alma.
Translate from Turkish to English

Onları asla hafife alma.
Translate from Turkish to English

Onu asla hafife alma.
Translate from Turkish to English

Onları çok ciddiye alma.
Translate from Turkish to English

Onu çok ciddiye alma.
Translate from Turkish to English

Kızımın adını ağzına alma.
Translate from Turkish to English

Kendini çok ciddiye alma. Başka hiç kimse almıyor.
Translate from Turkish to English

Gururunu ayaklar altına alma!
Translate from Turkish to English

Sorunu hafife alma.
Translate from Turkish to English

Karar alma zamanı.
Translate from Turkish to English

Lütfen bunu hafiften alma.
Translate from Turkish to English

Merkezi haber alma teşkilatı seni izliyor.
Translate from Turkish to English

Artık bana çiçek alma.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir araba alma hakkında hayal kurmaya devam ediyor.
Translate from Turkish to English

Asla bir arabayı ödünç alma.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba alma zamanın.
Translate from Turkish to English

O bir araba daha alma hakkında şüpheye düşüyor.
Translate from Turkish to English

Kendini çok ciddiye alma.
Translate from Turkish to English

Bu iyi bir satın alma.
Translate from Turkish to English

Gereksiz risk alma.
Translate from Turkish to English

Parayı alma hakkında yalan söyledim.
Translate from Turkish to English

Parayı alma hakkında yalan söyledin, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bu tabloyu satın alma; sahte.
Translate from Turkish to English

Onu kendine örnek alma.
Translate from Turkish to English

Bir lastik sırtını kaybederse, yeni bir tane alma zamanıdır.
Translate from Turkish to English

Kımıldama. Nefes bile alma.
Translate from Turkish to English

Ben bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

Başka insanların haklarını elinden alma hakkımı gasp etmeyi kesin.
Translate from Turkish to English

Taksitle satın alma.
Translate from Turkish to English

Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Bize bir şey alma.
Translate from Turkish to English

Onlara bir şey alma.
Translate from Turkish to English

Bana bir şey alma.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: arasında, iyi, biliniyor, davetiye, aldım, Matsuyama'da, doğup, büyüdüm, Düşmanla, anlaşmaya.