Learn how to use ışık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Dün gece yatakta kitap okurken, ışık açıkken uykuya dalmışım.
Translate from Turkish to English
Güneş bizi ışık ve ısı verir.
Translate from Turkish to English
Ten ışık yaymaz... ya da yayar mı?
Translate from Turkish to English
Çok fazla ışık gözü incitir.
Translate from Turkish to English
Kepenkleri kapatın ve perdeleri çekin. Mümkün olduğu kadar az ışık olmalıdır.
Translate from Turkish to English
Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.
Translate from Turkish to English
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık yokluğu alışıktır.
Translate from Turkish to English
Lucy ışık anahtarını açtı.
Translate from Turkish to English
Bir yeşil ışık açık.
Translate from Turkish to English
Ben uzakta bir ışık gördüm.
Translate from Turkish to English
Biz uzakta bir ışık gördük.
Translate from Turkish to English
O, uzakta bir ışık gördü.
Translate from Turkish to English
Bir ampul ışık verir.
Translate from Turkish to English
Siyah kumaş ışık emer.
Translate from Turkish to English
Aniden ışık geldi.
Translate from Turkish to English
Birden ışık söndü.
Translate from Turkish to English
Güveler ışık tarafından çekilirler.
Translate from Turkish to English
Uzakta bir ışık gördüm.
Translate from Turkish to English
Uzakta bir ışık gördüğümüzde rahatladık.
Translate from Turkish to English
Odada ışık açıktı.
Translate from Turkish to English
Güneş ışık ve ısı verir.
Translate from Turkish to English
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
Translate from Turkish to English
Güneş bize ısı ve ışık verir.
Translate from Turkish to English
Okumak için yeterli ışık var.
Translate from Turkish to English
Uzakta loş bir ışık gördük.
Translate from Turkish to English
Yapay ışık elektrikle üretilir.
Translate from Turkish to English
Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.
Translate from Turkish to English
Yeşil butona bas ve ışık yanacaktır.
Translate from Turkish to English
Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Translate from Turkish to English
Hiç ışık yok.
Translate from Turkish to English
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
Translate from Turkish to English
Beyaz boya odaya ışık katacaktır.
Translate from Turkish to English
Parlak ışık Markku'yu rahatsız etti.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
Translate from Turkish to English
Tom tuvalet ışık zincirini çekti.
Translate from Turkish to English
Bir ışık açmalısın.
Translate from Turkish to English
Tom ışık sarıysa genellikle durmaz.
Translate from Turkish to English
İlk iki oda karanlıktı, üçüncüsünde ise bir ışık vardı.
Translate from Turkish to English
Zayıf ışık altında okuma, gözlerin bozulur.
Translate from Turkish to English
Uzaktan bir ışık gördüğümüzde mutlu olduk.
Translate from Turkish to English
Parlak ışık gözleri bozar.
Translate from Turkish to English
Eskiden evde ışık kaynağı olarak, gaz lambası çok normaldi.
Translate from Turkish to English
En yakın yıldız, dünyadan dört buçuk ışık yılı uzakta.
Translate from Turkish to English
Tünelin sonunda bir ışık gördüm.
Translate from Turkish to English
Okumak için, yeterli ışık yok.
Translate from Turkish to English
İnsan gözünün algılayamadığı ışık dalgaboyları vardır.
Translate from Turkish to English
Evren yıldızlarla doluysa, neden onların hepsinden gelen ışık tüm gökyüzünü sürekli parlatmıyor?
Translate from Turkish to English
İnsan gözü görülebilir aralık dediğimiz çok dar ışık aralığı hariç neredeyse tüm elektromanyetik spektrum için kördür,
Translate from Turkish to English
Bir ışık yılı bir mesafe birimidir. Bu, ışığın bir yılda seyahat edebileceği mesafedir.
Translate from Turkish to English
Parsek yaklaşık 3.3 ışık yılına eşittir.
Translate from Turkish to English
Bazı bilim adamları yer çekiminin ışık hızıyla seyahat eden graviton denilen parçacıklardan yapıldığını düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Galaksimiz içindeki yıldızlar arasındaki ortalama mesafe yaklaşık 4 ışık yılıdır.
Translate from Turkish to English
Sakura gezegeni 4.7 ışık yılı uzaktadır.
Translate from Turkish to English
Alarm durdu ve kırmızı bir ışık yanıp sönmeye başladı.
Translate from Turkish to English
O kırmızı ışık neden yanıp sönüyor?
Translate from Turkish to English
Ben ışık gördüm.
Translate from Turkish to English
Alpha Centauri, güneşimizden yaklaşık 4.37 ışık yılı uzaktadır.
Translate from Turkish to English
Bu ışık neden yanıp sönüyor?
Translate from Turkish to English
Fotoğraf çekmek için yetersiz ışık var.
Translate from Turkish to English
Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı.
Translate from Turkish to English
Dört ışık var!
Translate from Turkish to English
Senin içinde Tom'un sahip olmadığı bir ışık var.
Translate from Turkish to English
O binada hiç açık ışık yok.
Translate from Turkish to English
Neden sarı ışık parlıyor?
Translate from Turkish to English
Tom'un odasındaki ışık yanıyor.
Translate from Turkish to English
Tom kapıda durdu, ışık anahtarının açık ve kapalı olmasına baktı.
Translate from Turkish to English
Bana biraz daha ışık tut.
Translate from Turkish to English
O ışık neden parlıyor.
Translate from Turkish to English
Neden hiç ışık yok?
Translate from Turkish to English
Bol ışık var.
Translate from Turkish to English
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık varlığında yaşamaya alışkındırlar.
Translate from Turkish to English
Yeşil ışık yandığında, caddeden geçmeden önce yaya geçidindeyken bile tüm yönlere bakman gerekir.
Translate from Turkish to English
Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
Translate from Turkish to English
Sokak lambaları yeterli ışık vermez.
Translate from Turkish to English
Ben bir ışık görüyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary ışık kapanır kapanmaz birbirlerini öpmeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Bana bir ışık ver.
Translate from Turkish to English
Ay ışığı tek ışık kaynağıydı.
Translate from Turkish to English
Isı ve ışık, varlığımız için gereklidir.
Translate from Turkish to English
Yeşil düğmeye bas. Öyle yaparsan ışık yanacak.
Translate from Turkish to English
Güneş ışık yayar.
Translate from Turkish to English
Yeşil ışık ... Kırmızı ışık!
Translate from Turkish to English
Yeşil ışık ... Kırmızı ışık!
Translate from Turkish to English
Güneş sistemimiz galaksi merkezinden 26.000 ışık yılı uzaklıktadır.
Translate from Turkish to English
Gölgesız ışık yoktur.
Translate from Turkish to English
Güneş; ışık, ısı ve hayatın sonsuz kaynağıdır.
Translate from Turkish to English
Tom ışık açıkken uyur.
Translate from Turkish to English
Tom bir ışık açık değilken uyuyamaz.
Translate from Turkish to English
Kapının üstündeki kırmızı ışık açıktı.
Translate from Turkish to English
Eski lamba loş ışık verdi.
Translate from Turkish to English
2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı.
Translate from Turkish to English
Önümüzde parlayan bir ışık vardı ve ona ulaşmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English
Karanlıkta loş bir ışık gördük.
Translate from Turkish to English
Ben öğretmenimin aydınlatıcı açıklamasını duyduğumda aniden ışık gördüm gibi oldu.
Translate from Turkish to English
O, çatıya bir ışık koydu.
Translate from Turkish to English
Tom zaten oldukça ışık olduğu zaman uyanır.
Translate from Turkish to English
Gezgin uzaktan bir ışık gördü ve sevindi.
Translate from Turkish to English
Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
Translate from Turkish to English
O olayda ışık tutacağım.
Translate from Turkish to English
Yeşil düğmeye basın ve ışık yanar.
Translate from Turkish to English
Mary gökyüzünde garip bir mavi ışık gördü.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: fena, tanrım, görüyorum, Eve, dönerken, yağmura, yakalanmıştım, Tatoeba'ya, yüzlerce, cümle.