Turkish example sentences with "altın"

Learn how to use altın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Her parlayan şey altın değildir.

Kızın altın saçı var.

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.

Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.

Buraya altın barlarını kim gömdü.

O altın kadar iyi.

Onlar altın kadar iyi.

Altın sudan çok daha ağırdır.

Altın renk olarak pirinç madenine benzer.

Altın gümüşten daha ağırdır.

Altın tüm metallerin en değerlisidir.

Altın bir yatakta yatan zengin bir adam var.

Altın, demirden daha fazla çeker.

Onlar altın piyasasını kontrol altına almaya çalıştılar.

Bu saf altın mı?

Altın demirden daha ağırdır.

Altın demirden daha kıymetlidir.

Altın ince plakalar halinde dövüldü.

Altın her şeyi satın alamaz.

Benim sözlerim altın değerindedir.

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.

Birçok Amerikalı altın standartı istedi.

Altın alanlarında çok sayıda doktor yoktu.

Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.

Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.

Tom altın paralarını koyduğu yerin mükemmel saklama yeri olduğunu düşünüyordu. Fakat, yanılıyordu.

O, gerçekten altın almak için gelmişti.

Carl bana altın madalya gösterdi.

O saf altın mı?

Ona bir altın saat verdim

Altın orada keşfedildi.

Altın bulmak kolay değildi.

Hepimiz altın aramaya gittik.

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?

Altın bir para var.

Ben altın madalya kazandım.

Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.

Dokunduğu altın oluyordu.

Ona altın bir saat hediye ettim.

Gümüş yüzükleri altın olanlara tercih ederim.

Altın fiyatı günlük olarak dalgalanır.

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.

Bilgelik altın ya da gümüşten daha iyidir.

Ona bir ödül olarak altın bir saat verildi.

Altın Kaliforniya'da keşfedildi.

Onlar altın ve gümüş ticareti yapmak istiyordu.

Onun kazandığı ilk altın madalyaydı.

Küçük altın bir kaşıkla çayını karıştırdı.

Altın madalya kazandığı için onu tebrik ettik.

Altın fiyatının yükseleceği kesin.

İşte altın bir sikke.

O altın bir madalya kazandı.

Altın paslanmaz.

Japonya'nın altın ve döviz rezervleri 1998'in sonunda $68.9 milyarı gösteriyordu, bir yıl öncekinden $77.0 milyar daha aşağı.

Emekli olduğu gün şirket ona altın bir saat hediye etti.

Altın mı iyi yoksa gümüş mü?

Hiç altın yok.

Bu altın.

Altın değerindesin.

Altın, demirden daha ağırdır.

Altın diğer bütün metallerden daha değerlidir.

Bu bilezik altın kaplamalı değil.

Altın kurşundan daha pahalıdır.

Altın para düşünülenden çok daha değerliydi.

O altın av köpeğidir.

Tom'un altın paraları nereye sakladığını bilen tek kişi benim.

Altın madalyayı kimin kazanacağını düşünüyorsun?

Sence altın madalyayı kim kazanır?

Kanadalı bayan hokey takımı altın madalya kazandı.

Kim altın kazanacak?

Kim altın madalya kazanacak?

Sage Kotsenburg kar kaykayı yamaç sitilinde Amerika Birleşik Devletleri için ilk altın madalyayı kazandı.

Alman sporcular Kanada'daki kızak dünya şampiyonluğunda dört altın madalya kazandılar.

Tom altın yüreklidir.

Tom altın paraları nereye sakladığını hiç kimseye söylemedi.

Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.

Zürih, Londra'dan sonra dünyanın ikinci en büyük altın borsasıdır.

Oyunda altın madalyayı Japonya takımı kazandı.

Saatim altın kaplamadır.

Altın saçları yaz rüzgarında dalgalanıyordu.

Babam altın gibi adamdır.

Bir tane külçe altın çalmıştık.

Babamın altın bir kalbi var.

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek, kalitelidir.

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek, kalitelidir.

Tom eski bir altın sikke buldu.

Bu gerçek altın mı?

Altın bir fırsatı kaçırdım.

Altın yumurtlayan kaz kesilmez.

Altın kural nedir?

Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.

Altın standardında kalan bir tek ülke yok.

Altın aramaya gitti.

Altın bir fırsat mı kaçırdım?

Kapının üzerinde büyük bir altın yıldız vardı.

Bu Tom'un altın parayı bulduğunu söylediği yer.

Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.

O altın yüzük anneme aitti.

O, altın bir üç bacaklı zıpkınla onu bıçakladı.

Altın kralın kralıdır.

Also check out the following words: Işığı, kapatır, mısınız, Almanca, konuşuyor, İşte, mektup, Tom, görüşürüz, yazılmış.