"altın" içeren Türkçe örnek cümleler

altın kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Her parlayan şey altın değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kızın altın saçı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Buraya altın barlarını kim gömdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O altın kadar iyi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar altın kadar iyi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın sudan çok daha ağırdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın renk olarak pirinç madenine benzer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın gümüşten daha ağırdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın tüm metallerin en değerlisidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın bir yatakta yatan zengin bir adam var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın, demirden daha fazla çeker.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar altın piyasasını kontrol altına almaya çalıştılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu saf altın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın demirden daha ağırdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın demirden daha kıymetlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın ince plakalar halinde dövüldü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın her şeyi satın alamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim sözlerim altın değerindedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birçok Amerikalı altın standartı istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın alanlarında çok sayıda doktor yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom altın paralarını koyduğu yerin mükemmel saklama yeri olduğunu düşünüyordu. Fakat, yanılıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, gerçekten altın almak için gelmişti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Carl bana altın madalya gösterdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O saf altın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona bir altın saat verdim
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın orada keşfedildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın bulmak kolay değildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hepimiz altın aramaya gittik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın bir para var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben altın madalya kazandım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dokunduğu altın oluyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona altın bir saat hediye ettim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gümüş yüzükleri altın olanlara tercih ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın fiyatı günlük olarak dalgalanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bilgelik altın ya da gümüşten daha iyidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona bir ödül olarak altın bir saat verildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın Kaliforniya'da keşfedildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar altın ve gümüş ticareti yapmak istiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun kazandığı ilk altın madalyaydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Küçük altın bir kaşıkla çayını karıştırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın madalya kazandığı için onu tebrik ettik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın fiyatının yükseleceği kesin.
Translate from Türkçe to Türkçe

İşte altın bir sikke.
Translate from Türkçe to Türkçe

O altın bir madalya kazandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın paslanmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japonya'nın altın ve döviz rezervleri 1998'in sonunda $68.9 milyarı gösteriyordu, bir yıl öncekinden $77.0 milyar daha aşağı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Emekli olduğu gün şirket ona altın bir saat hediye etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın mı iyi yoksa gümüş mü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç altın yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu altın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın değerindesin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın, demirden daha ağırdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın diğer bütün metallerden daha değerlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bilezik altın kaplamalı değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın kurşundan daha pahalıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın para düşünülenden çok daha değerliydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O altın av köpeğidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un altın paraları nereye sakladığını bilen tek kişi benim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın madalyayı kimin kazanacağını düşünüyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sence altın madalyayı kim kazanır?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kanadalı bayan hokey takımı altın madalya kazandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kim altın kazanacak?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kim altın madalya kazanacak?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sage Kotsenburg kar kaykayı yamaç sitilinde Amerika Birleşik Devletleri için ilk altın madalyayı kazandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Alman sporcular Kanada'daki kızak dünya şampiyonluğunda dört altın madalya kazandılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom altın yüreklidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom altın paraları nereye sakladığını hiç kimseye söylemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zürih, Londra'dan sonra dünyanın ikinci en büyük altın borsasıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oyunda altın madalyayı Japonya takımı kazandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Saatim altın kaplamadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın saçları yaz rüzgarında dalgalanıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam altın gibi adamdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir tane külçe altın çalmıştık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babamın altın bir kalbi var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek, kalitelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek, kalitelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom eski bir altın sikke buldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu gerçek altın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın bir fırsatı kaçırdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın yumurtlayan kaz kesilmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın kural nedir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın standardında kalan bir tek ülke yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın aramaya gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın bir fırsat mı kaçırdım?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kapının üzerinde büyük bir altın yıldız vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu Tom'un altın parayı bulduğunu söylediği yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.
Translate from Türkçe to Türkçe

O altın yüzük anneme aitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, altın bir üç bacaklı zıpkınla onu bıçakladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altın kralın kralıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: konuşmaya, vakti, yoktu, işe, aşina, New, York'ta, yaşıyor, sesli, konuştu.