Turkish example sentences with "buna"

Learn how to use buna in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Buna ihtiyacım var.

Buna ihtiyacın var.

Buna gerçekten değer veriyorum.

Buna inanmak için iyi dayanakları var.

Buna inanmam zor.

Bana göre buna inanmak zor.

O her gün, dışarıda yemek yerdi, ancak şimdi buna gücü yetmiyor.

Buna ne denir?

Onun bazı hataları var ama buna rağmen ben onu seviyorum.

AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.

Tom İngilizcede buna ne dendiğini bilmiyor.

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.

Derhal buna bakmamız gerek.

Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli.

Buna artık dayanamıyorum.

Buna göz kulak olalım.

Buna benim için bakar mısın?

Buna bir anlam veremiyorum.

O elbiseyi buna tercih ederim.

Herkes ona karşı çıktı fakat buna rağmen Sally ve Bob evlendiler.

Buna tırmanma!

Buna daha fazla katlanamam.

Sahip olduğum bütün tasarrufu buna harcadım.

Buna bir göz at.

Buna karşın haklıydı.

O, buna karşın geçmedi.

Su donduğunda ve sertleştiğinde, biz buna buz deriz.

Su donduğunda ve sertleştiğinde, biz buna "buz" deriz.

Bir gün buna pişman olacaksın.

Dolma kalemlere, defterlere ve buna benzer şeylere ihtiyacım var.

Buna benzer çok az şey vardır.

Babam buna izin vermez.

Ben buna izin vermem.

Buna rağmen kimse problemi çözemedi.

Artık buna ihtiyacım yok.

Buna Normandiya İstilası denilir.

Buna ihtiyacımız var.

O buna değer.

Buna ne dersin!

Ben buna karşıyım.

Buna alışkınım.

Onun buna ihtiyacı var.

Ben buna katlanamam.

Buna gücümüz yeter mi?

Buna dokunma!

Buna devam edemem.

İşte, buna bak.

Buna inanmıyorum!

Buna inanmıyorum.

Buna içeceğim.

Buna inanmam.

O buna pişman olacak.

Buna inanabiliyor musun?

Buna inanamıyorum.

Buna vaktim yok.

Buna pişman olacaksın.

Buna tanıklık edebilirim.

Bazen sessiz bir emekli hayatı yaşayabilmeyi düşünüyorum fakat buna birkaç günden daha fazla dayanabileceğimden şüpheliyim.

Bir sürü insan ünlü olmak ister. Buna rağmen, bir sürü ünlü insan o kadar ünlü olmayı istemez.

Buna inanamıyorlar.

Buna ne dersiniz?

Buna inanmayacaksın.

Sen buna inanmayabilirsin, ama yine de doğru.

Buna gücümüz yetmez.

Bence buna ihtiyacın var.

Bir profesör, Alex kelimeler kullanıyor olsa bile buna dil demenin yanlış olacağını söylüyor.

Sanırım buna ihtiyacın olacak.

Eğer bir kural varsa buna herkes uymalı!

Buna Fransızcada ne dersiniz?

Tom Fransızcada buna ne denildiğini bilmiyor.

Umarım buna değer.

Tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.

Buna izin veremem.

Buna mali gücüm yetebilir.

Buna zaten pişmanım.

Buna ihtiyacın yok.

Buna izin vermeyeceğiz.

Buna ihtiyacım yok.

Buna ihtiyacın olacak.

Buna sen sebep oldun.

Buna ne sebep oluyor?

Dünya'da yıllar yılı kalamayacağım gibi hissediyorum, buna üzülmeyin.

Buna müsaade yok.

İstediğim her şeye ben ulaşamayıp da senin istemenle buna sahipsem ben adam değilim demektir.

Ben hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm canlıları sevmeye çalıştım, buna bile engel olmaya çalıştınız.

Buna izin verilmez.

Buna izin verilir mi?

Buna izin vereceğim.

Buna ihtiyacım vardı.

Buna garanti veriyorum.

Buna güven.

Neden buna biraz tuz eklemeyi denemiyorsun?

Buna bir son vermek istiyorum.

İnsanları sevmeye çalışırken siz buna engel olmak istemediniz mi?

Buna inanacaklar.

Onların buna ihtiyacı var.

Buna sahibiz.

Buna pişman olacağız.

Buna ihtiyacımız olacak.

Sözlerimi tutmak istedim buna bile mani olmaya çalıştınız.

Bir resmin genel anlamı açık görünse de, buna rağmen, onun içeriğinin tam çözümü şüpheli kalır.

Also check out the following words: deneyimi, getirmek, Tatoeba'yı, güncelleştiriyoruz, Gördünüz, ha, Yönetici, moderatörler, aracı, çalışıyorlar.