Turkish example sentences with "sonunda"

Learn how to use sonunda in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sonunda!

Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.

Eczane yolun sonunda.

O, sonunda IBM'in başkanı oldu.

Sonunda bugün Cuma.

Sonunda yüz yüze geldiler.

Gelecek ayın sonunda on yıldır burada yaşamakta olacak.

Sonunda gerçek bizim tarafımızdan öğrenildi.

Sonunda gerçeği öğrendik.

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.

Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı köpek sonunda öldü.

Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.

Sonunda aklıma güzel bir fikir geldi.

Sonunda bir film yıldızı oldu.

Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.

Sonunda onun sırasıydı.

Onların tartışması sonunda berabere bitti.

O, sonunda ona evlenme teklif etmeye karar verdi.

Sonunda hastaneyi boyladı.

En sonunda hatasını anladı.

En sonunda bu yaz İngiltere'ye gittim.

Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.

Sonunda kabul etti.

Sonunda bir karara vardılar.

Sonunda dağın tepesine ulaştılar.

O sonunda İngiltere'ye geri döndü.

Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.

İtfaiyeciler sonunda ateşi söndürdü.

Annem sonunda planımızı onayladı.

Annem sonunda görüşümü kabullendi.

Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.

" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?

Ken, temmuz ayı sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.

Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.

Sonunda o, yoluna girecek.

Sonunda harika bir çözüm buldum.

Adalet sonunda galip gelecek.

Sonunda kazanacak olan güç değil adalettir.

Sonunda başaracaksın.

Douglas sonunda Lincoln ile konuşmaya karar verdi.

Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.

Hafta sonunda ne yapıyor olacaksın?

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti.

Partinin sonunda, sadece iki misafir kaldı.

İnsanoğlu sonunda aya ulaştı.

Sonunda yurtdışına gitmek için kararını verdi.

Sonunda Kuzey Kutbu'na ulaştı.

Sonunda hedefine ulaştı.

Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.

Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.

Sonunda dağın tepesine ulaştık.

Kağıdın sonunda isminizi imzalayın.

Şüpheli sonunda itiraf etmeye başladı.

Sonunda en iyisini satın almak her zaman daha ucuzdur.

Onun planı sonunda bozuldu.

Avukatın bana söylediğinin yanlış olduğu sonunda ortaya çıktı.

Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.

Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.

Sonunda işim yoluna girdi.

Sonunda buluşuyoruz! Bu an için çok bekledim.

Sonunda bitti.

Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.

Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.

Sonunda telefon kulübesini görünceye kadar koşmaya devam etti.

Tom Mary'nin sonunda nasıl Boston'da olduğu hakkında bir fikri yok.

Sonunda Tom eve vardığında neredeyse 2.30 idi.

Allaha şükürler olsun, sonunda vardılar.

Tom bu ayın sonunda kasabanın dışına taşınıyor.

Tom sonunda okul yılının bittiğine memnun.

Tom bu ayın sonunda bir konser veriyor.

Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.

Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm.

Tom hafta sonunda biriken işleri bitirmeyi planladı.

Sonunda görevini yaptı.

Sonunda, Birinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.

Tom Mary'ye sonunda onu yapmadan önce kaç kez odasını temizlemesini söylemek zorunda kaldığını merak etti.

Tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak.

Tom sonunda bulmacayı çözdü.

Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı.

Tom sonunda baskıya dayanamadı ve itiraf etti.

Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.

Tom ve Mary, sonunda boşanmaya karar verdi.

Tom'un biraz zamanını alacak, fakat sonunda Mary'nin üstesinden gelecek.

Biraz zaman alacak, ama sonunda Tom tekrar yürüyebilecek.

Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.

Sanırım Tom sonunda insanların ona davranma tarzıyla başetmeyi öğrenecek.

Sanırım Tom sonunda vazgeçecek ve onu başka birine yaptıracak.

Sanırım sonunda Tom Mary'yi kovacak.

Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.

Sanırım sonunda Tom Mary'nin gerçekten ondan hoşlanmadığını anlayacak.

Sanırım sonunda Tom Mary'yi yeni bir motosiklet almaya izin vermeye ikna edecek.

Sanırım sonunda Tom yakalanacak ve hapishaneye konulacak.

Sanırım sonunda Tom ve Mary evlenecek.

Sonunda, Tom yardıma ihtiyacı olduğunu fark edecek.

Ben sonunda bir sürücü belgesi aldım.

Hava sonunda sakinleşti.

Pekala, sonunda buradayız.

Sonunda ortaokuldan mezun oldum.

Also check out the following words: Motosiklete, Derinleşen, krizin, görünürde, utandık, hediyeyi, ekili, alanın, satışını, miktarda.