Learn how to use örnek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O acayip hayvanları sever, örnek olarak yılan gibi.
Translate from Turkish to English
354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
Translate from Turkish to English
Muhabir: Bana bir örnek verebilir misin?
Translate from Turkish to English
Lütfen bana başka bir örnek gösterin.
Translate from Turkish to English
Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Tatoeba.org da çevrimiçi bulunabilen, Tatoeba Projesi birçok dile çevrilmiş örnek cümlelerden oluşan büyük bir veritabanı oluşturma üzerinde çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Bana bir örnek göster.
Translate from Turkish to English
Bana bir örnek ver.
Translate from Turkish to English
O, bana bir örnek verdi.
Translate from Turkish to English
Bana bir örnek daha ver.
Translate from Turkish to English
Bana bir örnek daha göster.
Translate from Turkish to English
Sen kötü bir örnek oldun.
Translate from Turkish to English
Bana başka bir örnek gösterin lütfen.
Translate from Turkish to English
Bana farklı bir örnek ver.
Translate from Turkish to English
Birçok insan sizi örnek alıyor. Onları hayal kırıklığına uğratmayın.
Translate from Turkish to English
O, mükemmel şöhretiyle örnek alınacak bir kişidir.
Translate from Turkish to English
Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
Translate from Turkish to English
İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.
Translate from Turkish to English
Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü.
Translate from Turkish to English
Bir örnek vermeme izin ver.
Translate from Turkish to English
Kendi değerimi biliyorum beni örnek almak isteyen varsa alsın.
Translate from Turkish to English
Pek örnek alınacak birisi olmadım.
Translate from Turkish to English
Diğerleri için örnek olmalısın?
Translate from Turkish to English
Sana birkaç örnek verebilirim.
Translate from Turkish to English
Onun olduğunu inkar etmiyorum ama bir örnek delil sayılmaz.
Translate from Turkish to English
Bize bir örnek verebilir misin?
Translate from Turkish to English
Ölümün bir örnek teşkil edecek.
Translate from Turkish to English
Yorumunun ikinci kısmının büyük bir örnek cümle olacağını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Sen herkese kötü örnek oldun, çünkü şerefini kaybettin.
Translate from Turkish to English
Hiç örnek yok.
Translate from Turkish to English
Günde kaç örnek ekleyebilirsin?
Translate from Turkish to English
Diğer mahkumlara örnek olması için Tom'u öldürdüler.
Translate from Turkish to English
Gelişmeden kaçınılmaz fakat çocuklarımıza iyi örnek olmalıyız.
Translate from Turkish to English
Çoğu hayvan, örnek olarak kaplan gibi, et yer.
Translate from Turkish to English
Örnek olarak, kuşlar özel bir korunma sistemine sahiptir.
Translate from Turkish to English
Çocuklarına iyi örnek göstermelisin.
Translate from Turkish to English
Bu kötü bir örnek.
Translate from Turkish to English
Örnek bir cümle ekliyorum.
Translate from Turkish to English
Son örnek önceki gün yaşandı.
Translate from Turkish to English
Tatoeba'ya birçok dilde örnek ekliyorum.
Translate from Turkish to English
Size bir örnek vereyim.
Translate from Turkish to English
İşleri nasıl değiştirebileceğimiz hakkında birkaç örnek verdi.
Translate from Turkish to English
Bana başka bir örnek verebilir misiniz?
Translate from Turkish to English
Örnek ver!
Translate from Turkish to English
Seni her yönden örnek almaya çalıştığımı biliyorsun.
Translate from Turkish to English
İyi bir cümle mutlaka iyi bir örnek cümle değildir.
Translate from Turkish to English
Bana bir örnek verebilir misin?
Translate from Turkish to English
Ücretsiz bir örnek ister misin?
Translate from Turkish to English
Bir örnek almak istersen, lütfen bize bildir.
Translate from Turkish to English
O kaza dikkatli olmadığın zaman olacak şeye çok iyi bir örnek.
Translate from Turkish to English
Bize bir örnek ver.
Translate from Turkish to English
Genç üvey erkek kardeşi için örnek insan oldu.
Translate from Turkish to English
O bütün gece örnek cümleler yazdı.
Translate from Turkish to English
Tom örnek bir iş yapıyor.
Translate from Turkish to English
Meryem her zaman örnek bir öğrenci oldu.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman bir örnek öğrenci olmuştur.
Translate from Turkish to English
Bir örnek bulmak kolay.
Translate from Turkish to English
Onun örnek bir insan olduğu söylenemez.
Translate from Turkish to English
Örnek bir kullanım gösterin lütfen.
Translate from Turkish to English
Ne demek istediğine dair bana bir örnek ver.
Translate from Turkish to English
Size bir örnek göstereyim.
Translate from Turkish to English
İşte bir örnek.
Translate from Turkish to English
Özel bir örnek çalışalım.
Translate from Turkish to English
Ben bir örnek oluşturursam, onu benim için düzeltir misin?
Translate from Turkish to English
Ebeveynler çocukları için örnek alınan kimseler olmalı.
Translate from Turkish to English
Çocuklarına iyi bir örnek vermelisin.
Translate from Turkish to English
Çocuklarınıza iyi bir örnek vermelisiniz.
Translate from Turkish to English
Bu açıkçası kötü bir örnek.
Translate from Turkish to English
Bazı Almanca kelimelerin telaffuz edilmesi İngilizce konuşan biri için son derece zordur. Örnek olarak: "Streichholzschächtelchen".
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den başka bir örnek vermesini istedi.
Translate from Turkish to English
Lütfen bir örnek ver.
Translate from Turkish to English
Bu örnek bir cümledir.
Translate from Turkish to English
Bu örnek cümle silindi.
Translate from Turkish to English
Tüm gün örnek cümleler yazdı.
Translate from Turkish to English
O en iyi örnek değil.
Translate from Turkish to English
Bu senin için bir örnek olsun.
Translate from Turkish to English
Sana bir örnek daha vereyim.
Translate from Turkish to English
İyi bir örnek oluşturmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English
Sana bir örnek vereyim.
Translate from Turkish to English
Sadece bir tek örnek verdi.
Translate from Turkish to English
Bir örnek buna açıklık getirmeli.
Translate from Turkish to English
Tom bir örnek öğrenci.
Translate from Turkish to English
Çocuklar örnek alarak öğrenirler.
Translate from Turkish to English
İşte birkaç örnek.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda örnek verilebilir.
Translate from Turkish to English
Onlar örnek değil.
Translate from Turkish to English
Kötü bir örnek verdin.
Translate from Turkish to English
Bu, harika bir örnek.
Translate from Turkish to English
Bu açıkça kötü bir örnek.
Translate from Turkish to English
Bana bir örnek ver. Anlamıyorum.
Translate from Turkish to English
Uygun bir örnek düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English
Aileler çocuklarına örnek ile kibarlığı öğretmeli.
Translate from Turkish to English
Tatoeba'ya bir milyon örnek eklediğin doğru mu?
Translate from Turkish to English
Bilgisayarımda böyle yüzlerce örnek var.
Translate from Turkish to English
Bize bir örnek verebilir misin, lütfen?
Translate from Turkish to English
Ben tortul kayaçların sadece iki örnek düşünebilirim.
Translate from Turkish to English
Örnek cümleyi silme.
Translate from Turkish to English
Onu kendine örnek alma.
Translate from Turkish to English
Örnek yeterince saf değil.
Translate from Turkish to English
Lütfen bana onunla ilgili biraz daha örnek verebilir misin?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: güzeller, genellikle, oynanan, oyun, dünyada, olan, oyunlardan, biri, Mahjong'u, seviyorum.