Turkish example sentences with "bizimle"

Learn how to use bizimle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bizimle burada kal.

Bizimle gelmek ister misiniz?

Bizimle kal.

İstersen bizimle gel.

Bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusunu kazandın.

Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.

Onun bizimle kalmasını istiyorum.

Biz şirket başkanı ile konuşmak istedik, ama o bizimle konuşmayı reddetti.

Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.

Bizimle her şey iyidir.

Bizimle birlikte gel.

Bizimle gel.

Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.

Bizimle oynamak ister misiniz?

Tom yeterli parası olmadığı için bizimle Boston'a gidemedi.

Sadece bizimle paylaşacak deneyiminiz olup olmadığını merak ediyordum.

Tom'un bizimle kart oynamayı isteyip istemediğini niçin öğren miyoruz?

Niçin Tom'un bizimle gitmek isteyip istemediğini öğren miyoruz?

Bizimle birlikte ayrılmayı reddediyor musunuz?

Bizimle geliyor musun?

Bizimle istediğiniz kadar uzun süre kalabilirsiniz.

Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?

O bizimle birlikte yaşamak için geldiğinde 12 yaşında idi.

Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.

Önemli bir iş toplantısı olduğundan dolayı Tom bizimle pikniğe gidemedi.

Tom kesinlikle bizimle yaşamayı bekleyemez.

Eğer istiyorsa Tom bizimle gelebilir.

Tom'u bizimle gelmesi için ikna etmek gerçekte imkansız olurdu.

Kız kardeşim yakında bizimle birlikte olacak.

Onun dört kız kardeşinden biri vefat etti fakat diğerleri hâlâ bizimle birlikteler.

Keşke bizimle gelebilsen.

Onun niçin bizimle gitmek istemediğini çıkarabiliyor musun?

Sorun onun bizimle aynı fikirde olup olmayacağıdır.

Bu ayın başına kadar bizimle kaldı.

Yarın bizimle birlikte Yamanaka Gölü'ne gitmeye ne dersin?

Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.

Ken'in bizimle aynı fikirde olmaması garip.

Tom Mary'nin bizimle gitmeyi isteyip istemediğini bilmiyor.

Tom Mary'nin bizimle kampa gelip gelmeyeceğini bilmiyor.

Bizimle birlikte gidebilir misin?

Bizimle gidecek misin?

O bizimle gelmek istedi.

O bizimle aynı fikirde olmayacak.

O bizimle çok resmîdir.

Keşke bizimle gelseydin.

Neden bizimle birlikte akşam yemeği yemiyorsun?

Bizimle birlikte gelmeliydin.

Bizimle tenis oynar mısın?

Onlar daha sonra bizimle arayı kapattılar.

O, geldi ve bizimle birlikte akşam yemeği yedi.

O, bizimle Fransızca konuşmaya çalıştı.

Bizimle Fransızca konuşmayı denedi.

Belki bizimle gelsen iyi olur.

Bizimle birlikte bir yürüyüşe ne dersin?

Bizimle gitmek istemediğinden emin misin?

Bizimle birlikte öğle yemeği yemeyecek misin?

Niçin bizimle birlikte gelmiyorsun?

Bizimle yemek ister misiniz?

Geceyi bizimle geçirebilirsin.

Onun bugün bizimle olacağına inanıyorum.

Bizimle ilgili birkaç soru sordu.

Bizimle birlikte gelmek ister misin?

Onun bizimle gitmesi gerektiği konusunda ısrar ediyorum.

Niçin bizimle okula gitmiyorsun?

Bizimle aynı fikirde olacaklarını düşünüyorum.

İstersen bizimle gelebilirsin.

Bizimle futbol oynamak ister misin?

Bu hafta amcam bizimle birlikte kalıyor.

Siz de bizimle gelmek istemez misiniz?

Geçen yazdan beri bizimle yaşıyor.

Şimdilik bizimle kalabilirsin.

Birkaç gün bizimle kalmaya ne dersin?

Ne yazık ki bizimle seyahat edemezsiniz.

Kal ve bizimle bir içki al.

Bu öğleden sonra bizimle çay içmek ister misiniz?

Bu öğleden sonra bizimle çay içmek ister misin?

Sinemaya gidiyoruz. Gel bizimle.

Gel bizimle otur.

Onlar sık sık bizimle görüşürler.

Onlar bizimle birlikte eğlendi.

Bizimle gelebilirsin.

Bizimle gelebilirsen mutlu oluruz.

Kim bizimle birlikte gelecek?

Bizimle gelir misin?

O bir süre bizimle kalmaya karar verdi.

Bizimle gelebilseydin mutlu olurdum.

Bizimle tenis oynamak ister misin?

Bizimle gelemediğin için üzgünüm.

Bizimle tartışıyorsun.

Bizimle gelmek ister misin?

Sanırım Tom bizimle gelmek istiyor.

Sanırım bizimle gitmesi için Tom'u davet etmeliydik.

Tom'un bu gece bizimle kalabileceğini söyledim.

O bizimle aynı fikirde olabilir veya olmayabilir.

Tom'un hafta sonunu bizimle geçirmesini istedim.

Tom bizimle birlikte.

Tom'un ebeveynlerinin onun bizimle gitmesine izin verip vermeyeceklerini merak ediyorum.

Bizimle uğraşma.

O, bizimle poker oynardı.

Bizimle yürü.

Bizimle akşam yemeği yiyin.

Also check out the following words: gittiğini, adım, Edgar, Degas, Maria, kıyafete, para, harcıyor, Havuçları, tencereye.