Learn how to use doğru in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Doğru söylüyorsun.
Translate from Turkish to English
Saatin doğru mu?
Translate from Turkish to English
Bu doğru.
Translate from Turkish to English
Bu doğru olamaz.
Translate from Turkish to English
Saatim doğru değil.
Translate from Turkish to English
Benim cevabım doğru mu?
Translate from Turkish to English
Onun söylediği doğru.
Translate from Turkish to English
Hikâyesi doğru olmayabilir.
Translate from Turkish to English
Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
Translate from Turkish to English
Bir eşekarısı bulutu çocuklara doğru yöneldi.
Translate from Turkish to English
Hikâye doğru görünüyor.
Translate from Turkish to English
Bunun doğru olup olmadığını bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom bunun doğru olup olmadığını merak ediyor.
Translate from Turkish to English
Bu doğru değil.
Translate from Turkish to English
Bu iş için doğru kişi olduğumdan emin değilim.
Translate from Turkish to English
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
Translate from Turkish to English
Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.
Translate from Turkish to English
Onun doğru olduğunu söylemekten utanıyorum.
Translate from Turkish to English
Nehre doğru ilerlediler.
Translate from Turkish to English
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
Translate from Turkish to English
Onun doğru olduğunu sanmıştım.
Translate from Turkish to English
Onun yarışı kazandığı doğru mu?
Translate from Turkish to English
Ağaçtaki kedi bana doğru aşağıya geldi.
Translate from Turkish to English
Biz mesajın doğru olduğunu düşündük.
Translate from Turkish to English
Doğru akıl bir yerde kalmayan akıldır.
Translate from Turkish to English
O, iş için doğru kişidir.
Translate from Turkish to English
Doğru olanı yapın.
Translate from Turkish to English
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Translate from Turkish to English
Neyin doğru olduğuna inandığını açıkça söyleme cesaretine sahip olmalısın.
Translate from Turkish to English
Doğru olduğuna inandığınız şeyi yapın.
Translate from Turkish to English
Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
Translate from Turkish to English
Doğru zaman nedir?
Translate from Turkish to English
Doğru cevabı işaretleyin.
Translate from Turkish to English
Lütfen doğru cevabı kontrol edin.
Translate from Turkish to English
Lütfen doğru cevabı daire içine alın.
Translate from Turkish to English
Bana doğru saati söyle, lütfen.
Translate from Turkish to English
Tom'un dün gece geç saatlere kadar çalıştığını duydum. Doğru mudur?
Translate from Turkish to English
Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.
Translate from Turkish to English
Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom ve arkadaşları sahile doğru gitti.
Translate from Turkish to English
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Translate from Turkish to English
" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?
Translate from Turkish to English
O plaja gitti, ve denizin üzerinden ufka doğru baktı.
Translate from Turkish to English
O, kütüphanede annesine doğru koştu.
Translate from Turkish to English
Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu.
Translate from Turkish to English
Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.
Translate from Turkish to English
Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.
Translate from Turkish to English
Kule sola doğru hafifçe eğildi.
Translate from Turkish to English
Topu duvara doğru çekti.
Translate from Turkish to English
Neyin doğru olmadığını asla söylemem.
Translate from Turkish to English
Köpek geriye doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English
At yolun aşağısına doğru tırıs gitti.
Translate from Turkish to English
Utanma. Telaffuzun az çok doğru.
Translate from Turkish to English
Ben onun doğru olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English
Bu, istasyona giden doğru yol mu?
Translate from Turkish to English
İstasyon otelin batısına doğru.
Translate from Turkish to English
Bu haberin doğru olduğunu kanıtladı.
Translate from Turkish to English
Haber doğru olabilir.
Translate from Turkish to English
Haberin doğru olduğu çıktı.
Translate from Turkish to English
Onun bir dinleme cihazı olup olmadığını bilmiyorum, fakat bu yazılım doğru olarak çalışmıyor.
Translate from Turkish to English
O doğru değil.
Translate from Turkish to English
Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
Translate from Turkish to English
Affedersiniz. Beni en yakın tramvay istasyonuna doğru yönlendirebilir misiniz?
Translate from Turkish to English
Onun söylediğinin bir bakıma doğru olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Sanırım onun söylediği bir bakıma doğru.
Translate from Turkish to English
Bu kurs doğru telaffuz öğrenmenize yardımcı olacaktır.
Translate from Turkish to English
Dürüst olmak gerekirse, ben dünyada en doğru kişi değilim.
Translate from Turkish to English
Ancak, miktar doğru değildi.
Translate from Turkish to English
O doğru olamaz.
Translate from Turkish to English
Tekne denize doğru sürüklendi.
Translate from Turkish to English
Gemi kıyıya doğru gitti.
Translate from Turkish to English
Sıraya gir ve kapıya doğru düzenli olarak yürü.
Translate from Turkish to English
Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.
Translate from Turkish to English
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
Translate from Turkish to English
Soruya verdiğin cevap doğru değildir.
Translate from Turkish to English
Cümle dil bilgisi yönünden doğru değildir.
Translate from Turkish to English
Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.
Translate from Turkish to English
Kanıtlayamasan bile neyin doğru olduğuna inanırsın?
Translate from Turkish to English
Siz bir şeyi kanıtlamaya çalışırken, bu onun doğru olduğunu bilmenize yardım eder.
Translate from Turkish to English
Bize doğru yolu göster.
Translate from Turkish to English
Güneş batarken, hepimiz eve doğru hareket ettik.
Translate from Turkish to English
Biz, onun bu iş için doğru adam olduğunu keşfettik.
Translate from Turkish to English
Kadın sandalyeden kalktı ve kapıya doğru baktı.
Translate from Turkish to English
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Toplantıdan sonra o doğrudan masasına doğru yöneldi.
Translate from Turkish to English
Eğer doğru olarak hatırlıyorsam, onlar kuzenler.
Translate from Turkish to English
Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
Translate from Turkish to English
Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.
Translate from Turkish to English
Yarın sabah memleketine doğru yola çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English
Hastanın durumu daha iyiye doğru yöneldi.
Translate from Turkish to English
Nihayet akşama doğru yağmur durdu.
Translate from Turkish to English
Onlar kapıya doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English
Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
Translate from Turkish to English
Yangın, gece yarısına doğru patlak verdi.
Translate from Turkish to English
Çoğu durumda, onun cevapları doğru.
Translate from Turkish to English
Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım.
Translate from Turkish to English
Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Translate from Turkish to English
Eğer doğru hatırlıyorsam, o, Tom'un Mary'nin düğününde söylediği şarkı.
Translate from Turkish to English
Dikkatli olun anne, onlar size doğru geliyor.
Translate from Turkish to English
Kapıya doğru yöneldi ve kaçmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: köylülerin, afroditidir, ambalajlar, gazlı, kutuları, çöplerini, doğaya, atmaktadırlar, alışkanlığıydı, denedim.