Turkish example sentences with "soğuk"

Learn how to use soğuk in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Hava soğuk.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığım var.
Translate from Turkish to English

Kahve soğuk.
Translate from Turkish to English

Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
Translate from Turkish to English

Harbin çok soğuk.
Translate from Turkish to English

Bu soğuk değil, sıcak.
Translate from Turkish to English

Bugün hava çok soğuk.
Translate from Turkish to English

Burası tüm sene boyunca soğuk olur.
Translate from Turkish to English

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
Translate from Turkish to English

Oda çok soğuk. Ateş söndü.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığını atlatmalısın.
Translate from Turkish to English

Hava çok şiddetli soğuk.
Translate from Turkish to English

İçmek için soğuk bir şeye ne dersin?
Translate from Turkish to English

Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
Translate from Turkish to English

Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
Translate from Turkish to English

Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.
Translate from Turkish to English

Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.
Translate from Turkish to English

Bu soğuk hava haziran için olağan değil.
Translate from Turkish to English

New York'ta kış çok soğuk olabilir.
Translate from Turkish to English

Kızım soğuk almış
Translate from Turkish to English

Kışın her zaman soğuk alıyorum.
Translate from Turkish to English

Kışın sık sık soğuk alıyorum.
Translate from Turkish to English

Almanya soğuk bir ülkedir.
Translate from Turkish to English

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığı için bir şeyin var mı?
Translate from Turkish to English

Hava şimdi soğuk.
Translate from Turkish to English

Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
Translate from Turkish to English

Buz kadar soğuk.
Translate from Turkish to English

O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
Translate from Turkish to English

O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
Translate from Turkish to English

O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.
Translate from Turkish to English

Sarımsak ve soğan soğuk algınlığına karşı iyi ilaçlardır.
Translate from Turkish to English

Annem kötü bir soğuk algınlığından dolayı hasta.
Translate from Turkish to English

Soğuk rüzgar iliklerime kadar üşüttü.
Translate from Turkish to English

Bir bardak soğuk biraya gerçekten minnettar kalırdım.
Translate from Turkish to English

Kötü bir soğuk algınlığı ülke genelinde hüküm sürüyor.
Translate from Turkish to English

Tom cinayetle suçlandığında soğuk ter döktü.
Translate from Turkish to English

Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız.
Translate from Turkish to English

Ben kötü bir soğuk algınlığı çekiyorum.
Translate from Turkish to English

Kış yılın en soğuk mevsimdir.
Translate from Turkish to English

Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Karım soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
Translate from Turkish to English

Hava soğuk olduğunda eklemlerim ağrıyor.
Translate from Turkish to English

Çorba soğuk değil.
Translate from Turkish to English

O, soğuk algınlığı yüzünden yatakta.
Translate from Turkish to English

O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
Translate from Turkish to English

O, soğuk algınlığına duyarlıydı.
Translate from Turkish to English

Ev soğuk.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığımı atlatmam on günümü aldı.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English

O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Onun soğuk algınlığı var.
Translate from Turkish to English

Ben soğuk kahve sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Zengin arkadaş ona soğuk davrandı.
Translate from Turkish to English

Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.
Translate from Turkish to English

Ben hamlemi yaptığımda, o bana tokat attı ve soğuk bir duş almamı söyledi.
Translate from Turkish to English

Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
Translate from Turkish to English

Jane soğuk algınlığını atlatmadan bir hafta önceydi.
Translate from Turkish to English

O, haberde soğuk kanlılığını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Ne kadar soğuk!
Translate from Turkish to English

Soğuk hava Tom'u yeniden hayata döndürdü.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk kanlılığını o kadar çabuk kaybediyor ki herkes ondan kaçınıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin soğuk aldığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Bunun bizim yirmi yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kış olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Bu kış çok soğuk.
Translate from Turkish to English

Biz bu yıl çok soğuk bir kış bekliyoruz.
Translate from Turkish to English

Bu, otuz yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kıştır.
Translate from Turkish to English

Bu yıl soğuk bir sonbahar var.
Translate from Turkish to English

Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk aldığı için bugün gelmeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk algınlığından muzdarip.
Translate from Turkish to English

O her zaman soğuk kalpli.
Translate from Turkish to English

O her zaman soğuk kalplidir.
Translate from Turkish to English

Bugün hafif bir soğuk almışım.
Translate from Turkish to English

O, buz kadar soğuk.
Translate from Turkish to English

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Turkish to English

Bana yaklaşma, soğuk almışım.
Translate from Turkish to English

Soğuk Savaş devam etti.
Translate from Turkish to English

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.
Translate from Turkish to English

Soğuk Savaş aynı zamanda Orta Doğuyu da etkiledi.
Translate from Turkish to English

Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.
Translate from Turkish to English

Hava çok soğuk değildi, ama her zaman yağışlıydı.
Translate from Turkish to English

Soğuk hava ve böcekler bitkileri mahvetti.
Translate from Turkish to English

Mart 1841 sonlarına doğru onun soğuk algınlığı pnömoniye dönüştü.
Translate from Turkish to English

O, milletin tarihinde en soğuk açılış günüydü.
Translate from Turkish to English

Bu zalim soğuk bir adamı kendi sesinden korkutabilirdi.
Translate from Turkish to English

Benim ev çok soğuk.
Translate from Turkish to English

Dün soğuk algınlığına yakaladım.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk bir duş aldı.
Translate from Turkish to English

Tom bu sabah soğuk bir duş aldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye paltosuz dışarı gidilmeyecek kadar çok soğuk olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk algınlığı ile aşağı inebileceğini düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom kendini soğuk su ile yıkadı.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk algınlığı olacak gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye soğuk davrandı.
Translate from Turkish to English

Tom kovayı soğuk su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom gelen bir soğuk hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk pizza bile seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin soğuk aldığını duydu.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gücümüzdür, çalınan, eşyaları, arıyor, Anlamadığım, kalkardım, kasabadaki, takımların, sporun, onlarla.