Turkish example sentences with "soğuk"

Learn how to use soğuk in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hava soğuk.

Soğuk algınlığım var.

Kahve soğuk.

Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.

Harbin çok soğuk.

Bu soğuk değil, sıcak.

Bugün hava çok soğuk.

Burası tüm sene boyunca soğuk olur.

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.

Oda çok soğuk. Ateş söndü.

Soğuk algınlığını atlatmalısın.

Hava çok şiddetli soğuk.

İçmek için soğuk bir şeye ne dersin?

Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.

Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.

Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.

Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.

Bu soğuk hava haziran için olağan değil.

New York'ta kış çok soğuk olabilir.

Kızım soğuk almış

Kışın her zaman soğuk alıyorum.

Kışın sık sık soğuk alıyorum.

Almanya soğuk bir ülkedir.

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.

Soğuk algınlığı için bir şeyin var mı?

Hava şimdi soğuk.

Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.

Buz kadar soğuk.

O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.

O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.

O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.

Sarımsak ve soğan soğuk algınlığına karşı iyi ilaçlardır.

Annem kötü bir soğuk algınlığından dolayı hasta.

Soğuk rüzgar iliklerime kadar üşüttü.

Bir bardak soğuk biraya gerçekten minnettar kalırdım.

Kötü bir soğuk algınlığı ülke genelinde hüküm sürüyor.

Tom cinayetle suçlandığında soğuk ter döktü.

Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız.

Ben kötü bir soğuk algınlığı çekiyorum.

Kış yılın en soğuk mevsimdir.

Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.

Karım soğuk algınlığına kolayca yakalanır.

Hava soğuk olduğunda eklemlerim ağrıyor.

Çorba soğuk değil.

O, soğuk algınlığı yüzünden yatakta.

O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.

O, soğuk algınlığına duyarlıydı.

Ev soğuk.

Soğuk algınlığımı atlatmam on günümü aldı.

Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.

O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.

Onun soğuk algınlığı var.

Ben soğuk kahve sevmiyorum.

Zengin arkadaş ona soğuk davrandı.

Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.

Ben hamlemi yaptığımda, o bana tokat attı ve soğuk bir duş almamı söyledi.

Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.

Jane soğuk algınlığını atlatmadan bir hafta önceydi.

O, haberde soğuk kanlılığını kaybetti.

Ne kadar soğuk!

Soğuk hava Tom'u yeniden hayata döndürdü.

Tom soğuk kanlılığını o kadar çabuk kaybediyor ki herkes ondan kaçınıyor.

Tom Mary'nin soğuk aldığını söyledi.

Bunun bizim yirmi yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kış olduğunu duydum.

Bu kış çok soğuk.

Biz bu yıl çok soğuk bir kış bekliyoruz.

Bu, otuz yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kıştır.

Bu yıl soğuk bir sonbahar var.

Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.

Tom soğuk aldığı için bugün gelmeyecek.

Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.

Tom soğuk algınlığından muzdarip.

O her zaman soğuk kalpli.

O her zaman soğuk kalplidir.

Bugün hafif bir soğuk almışım.

O, buz kadar soğuk.

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.

Bana yaklaşma, soğuk almışım.

Soğuk Savaş devam etti.

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.

Soğuk Savaş aynı zamanda Orta Doğuyu da etkiledi.

Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.

Hava çok soğuk değildi, ama her zaman yağışlıydı.

Soğuk hava ve böcekler bitkileri mahvetti.

Mart 1841 sonlarına doğru onun soğuk algınlığı pnömoniye dönüştü.

O, milletin tarihinde en soğuk açılış günüydü.

Bu zalim soğuk bir adamı kendi sesinden korkutabilirdi.

Benim ev çok soğuk.

Dün soğuk algınlığına yakaladım.

Tom soğuk bir duş aldı.

Tom bu sabah soğuk bir duş aldı.

Tom Mary'ye paltosuz dışarı gidilmeyecek kadar çok soğuk olduğunu söyledi.

Tom soğuk algınlığı ile aşağı inebileceğini düşündü.

Tom kendini soğuk su ile yıkadı.

Tom soğuk algınlığı olacak gibi görünüyor.

Tom, Mary'ye soğuk davrandı.

Tom kovayı soğuk su ile doldurdu.

Tom gelen bir soğuk hissetti.

Tom soğuk pizza bile seviyor.

Tom Mary'nin soğuk aldığını duydu.

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı.

Also check out the following words: Sevgi, arzuyu, karıştırmayın, gezileri, ertelendi, paran, fincan, Bunun, kamera, almak.