Jack Dorsey benden nefret eder.
Translate from Turco to Español

Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from Turco to Español

Risk almaktan nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Ondan nefret etmemin nedeni bu.
Translate from Turco to Español

Kocasından nefret etti.
Translate from Turco to Español

Kocasından nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

Karım kedilerden nefret eder.
Translate from Turco to Español

Artık "Tom" adından nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
Translate from Turco to Español

Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
Translate from Turco to Español

Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.
Translate from Turco to Español

Bu sözlerden nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Sözde "30 günlük" dil kurslarından nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Çoğu çocuk okuldan nefret eder.
Translate from Turco to Español

Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.
Translate from Turco to Español

O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
Translate from Turco to Español

Tebeşirden nefret ederim. Elinde toz bırakır.
Translate from Turco to Español

Erkek kardeşler birbirlerinden nefret ediyorlar.
Translate from Turco to Español

Neden bu kadar çok nefret?
Translate from Turco to Español

Yarım kalmış işten nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Bitirilmemiş işten nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Sivrisineklerden nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Her üçü de birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

Kaynanamdan nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Kayınvalidemden nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Siyah insanlara karşı hâlâ ciddi bir ırkçı nefret vardır.
Translate from Turco to Español

Ondan çok hoşlanmıyorum, ben aslında ondan nefret ediyorum,
Translate from Turco to Español

Bütün insanlar doğal olarak birbirlerinden nefret ederler.
Translate from Turco to Español

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
Translate from Turco to Español

O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.
Translate from Turco to Español

Onlar Tom'dan nefret ediyorlardı.
Translate from Turco to Español

Tom çiğ soğanlardan nefret eder.
Translate from Turco to Español

Tom kurallardan nefret eder.
Translate from Turco to Español

O yaz sıcağı sırasında bir kravat takmaktan nefret eder.
Translate from Turco to Español

Tom'dan nefret ediyorsun, değil mi?
Translate from Turco to Español

Tom ve Mary birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

Tom ve Mary birbirlerinden nefret ederler.
Translate from Turco to Español

Tom kesinlikle Mary'den nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom savaştan nefret ettiğini söylüyor.
Translate from Turco to Español

Tom gerçekten köpeklerden nefret eder.
Translate from Turco to Español

Tom sürücüye müdahale edenlerden nefret eder.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin operadan ne kadar nefret ettiğini bildiğini düşündü.
Translate from Turco to Español

Tom arsız çocuklarını kontrol edemeyen ebeveynlerden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Mary ondan aynı şeyi bir kereden fazla açıklamasını istediğinde, Tom bundan nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom buzlu yollarda araba sürmekten nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin giydiği ayakkabılardan nefret etti.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'yi yalnız bırakma fikrinden nefret etti fakat işe gitmek zorundaydı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'den nefret etti. O gerçekten nefret etti.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'den nefret etti. O gerçekten nefret etti.
Translate from Turco to Español

Taktığın kravattan nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

O, herkes tarafından nefret edilir.
Translate from Turco to Español

Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar.
Translate from Turco to Español

Diğer insanlar beni uzun süre beklettiğinde nefret ederim.
Translate from Turco to Español

John benden nefret ediyor ve o gösteriyor.
Translate from Turco to Español

O Nancy'den nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Ondan nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

Ondan nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Ben karaokeden nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'den nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'den nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

Sürüngenlerden nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Siyasetten nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Ben kimyadan nefret ederim.
Translate from Turco to Español

O örümceklerden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Biz şiddetten nefret ederiz.
Translate from Turco to Español

O havuçlardan nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

O çalışmaktan nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom işinden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

O hava yolculuğundan nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

O, ondan nefret ederdi.
Translate from Turco to Español

Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Onlar birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

O, senden nefret ediyor gibi görünüyor.
Translate from Turco to Español

O ondan çok fazla nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

Kediler genellikle köpeklerden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Adamdan nefret edemezsin.
Translate from Turco to Español

O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom, Boston'dan nefret ederdi.
Translate from Turco to Español

Karım gerçekten kedilerden nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Ondan nefret etmeye başlıyorum.
Translate from Turco to Español

Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

O, odasını temizlemekten nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom havanın sıcak olmasından nefret eder.
Translate from Turco to Español

Böylesine gürültülü bir yerde yaşamaktan nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.
Translate from Turco to Español

Bu insanlar, bütün yabancılardan nefret ederler.
Translate from Turco to Español

Her çeşit böcekten nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Soğuk olduğunda Tom havadan nefret eder.
Translate from Turco to Español

Tom bu kitaptan nefret ettiğini söyledi.
Translate from Turco to Español

O nefret ile ona baktı.
Translate from Turco to Español

Onlar herhangi biri tarafından nefret edilmezler.
Translate from Turco to Español

O, herkesin önünde konuşmaktan nefret eder.
Translate from Turco to Español

Dürüst olmak gerekirse, ondan nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Hayvanların acı çektiğini görmekten nefret ederim.
Translate from Turco to Español

James Madison fikirden nefret ediyordu.
Translate from Turco to Español

O topluluk önünde konuşmaktan nefret eder.
Translate from Turco to Español