Korku filmlerine gitmekten zevk alır.
Translate from Turco to Español

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turco to Español

Tom'un gitmekten başka seçeneği yok.
Translate from Turco to Español

Mary okula gitmekten kaçınmak için hasta gibi davrandı.
Translate from Turco to Español

Tom'un kampa gitmekten hoşlanan hiç arkadaşı yok.
Translate from Turco to Español

Gitmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Turco to Español

Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Onun gitmekten alıkoyacağım.
Translate from Turco to Español

Gitmekten başka seçeneğimiz yok.
Translate from Turco to Español

Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Onların gitmekten başka seçenekleri yoktu.
Translate from Turco to Español

Babasının ani ölümü nedeniyle, eğitim için yurtdışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turco to Español

Sık sık sinemaya gitmekten keyif aldık.
Translate from Turco to Español

Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor.
Translate from Turco to Español

Hayır, fakat beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español

Bu kış İspanya'ya gitmekten bahsediyor.
Translate from Turco to Español

Tom'u bugün çalışmaya gitmekten alıkoyamazsın.
Translate from Turco to Español

Her gün aynı yere gitmekten bıkmadın mı?
Translate from Turco to Español

Oraya gitmekten başka yolumuz yoktu.
Translate from Turco to Español

Oraya gitmekten başka seçeneğimiz yoktu.
Translate from Turco to Español

Gitmekten başka seçeneğim yok.
Translate from Turco to Español

Plaja gitmekten zevk aldığını duydum.
Translate from Turco to Español

O, saunaya gitmekten hoşlanır.
Translate from Turco to Español

Hiç kimse beni oraya gitmekten alıkoyamaz.
Translate from Turco to Español

Sohbet odasına gitmekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Eve gitmekten korkuyor musun?
Translate from Turco to Español

Gitmekten vazgeçtiler.
Translate from Turco to Español

Gitmekten vazgeçtim.
Translate from Turco to Español

Gitmekten mutlu olurum.
Translate from Turco to Español

Tom'u Boston'a gitmekten vazgeçirmek için yapabileceğin bir şey yok.
Translate from Turco to Español

Tom plaja gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Turco to Español

Seninle gitmekten mutlu olurdum.
Translate from Turco to Español

Okul zorunlu olmasa, oraya gitmekten vazgeçerim.
Translate from Turco to Español

Tom'un Mary ile partiye gitmekten vazgeçeceğini düşündüm.
Translate from Turco to Español

Tom her sabah işe gitmekten nefret ediyor.
Translate from Turco to Español

Ben kızların doğum günü partilerine gitmekten nefret ediyorum; Onlara ne alınır hiç bilmiyorum.
Translate from Turco to Español

Ben gece yarısından sonra uyumaya gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'yi gitmekten alıkoymaya çalıştı.
Translate from Turco to Español

Tom okula gitmekten hoşlanmıyor.
Translate from Turco to Español

Tom'u gitmekten alıkoymanın bir yolu yok.
Translate from Turco to Español

Tom bana konserlere gitmekten hoşlandığını söyledi.
Translate from Turco to Español

Gitmekten vazgeçirmek için Tom'la konuşabildin mi?
Translate from Turco to Español

Gitmekten vazgeçirmek için Tom'la konuşamadım.
Translate from Turco to Español

Gitmekten mutlu olacağım.
Translate from Turco to Español

Tom'un gitmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turco to Español

Geç oluyor ve eve yalnız gitmekten hoşlanmıyorum. Sakıncası yoksa gitmek zorundayım.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'yi gitmekten durdurmaya çalıştı.
Translate from Turco to Español

İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.
Translate from Turco to Español

Eğitim okula gitmekten daha fazla bir şey demektir.
Translate from Turco to Español

Tom'u yarın işe gitmekten alıkoyamazsın.
Translate from Turco to Español

Tom'u gitmekten durduramadık.
Translate from Turco to Español

Yalnız seyahat etmek bir grupla gitmekten daha ilginçtir.
Translate from Turco to Español

Önce gitmekten korkuyorum, hava çok karanlık.
Translate from Turco to Español

Onu yurt dışına gitmekten caydırmaya çalıştım.
Translate from Turco to Español

Yağmur yağarken işe araba ile gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Tom bizimle hayvanat bahçesine gitmekten zevk alabileceğini öne sürdü.
Translate from Turco to Español

Hava karardıktan sonra ormana gitmekten kaçınmaya çalışıyorum.
Translate from Turco to Español

Tom'la birlikte gitmekten mutluyum.
Translate from Turco to Español

Tom yalnız başına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turco to Español

Tom kendisi gitmekten vazgeçti.
Translate from Turco to Español

Ben gitmekten mutluydum.
Translate from Turco to Español

Sanırım bu gece konsere gitmekten hoşlanabilirsin.
Translate from Turco to Español

Muhtemelen yağmur yağacağı için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Translate from Turco to Español

Yağmur yağacak gibi göründüğü için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Translate from Turco to Español

Benim oraya gitmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Turco to Español

Genç insanlar bisiklet gezilerine gitmekten hoşlanırlar.
Translate from Turco to Español

Tiyatroya gitmekten hoşlanıyor musun?
Translate from Turco to Español

Biz müzeye gitmekten hoşlanırız.
Translate from Turco to Español

Oraya gece geç saatlerde gitmekten kaçınırım.
Translate from Turco to Español

Ben arkadaşlarımla sinemaya gitmekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Romanya'daki sergilere gitmekten keyif aldın mı?
Translate from Turco to Español

O hasta oldu. Bu nedenle yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turco to Español

Neden Tom uyumaya gitmekten korkar?
Translate from Turco to Español

Seninle gitmekten çok memnun olurum.
Translate from Turco to Español

Kendi kendime oraya gitmekten çok korkuyorum.
Translate from Turco to Español

O, okula gitmekten hoşlanmaz.
Translate from Turco to Español

O, yurtdışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turco to Español

Tom'un eve gitmekten memnun olduğuna eminim.
Translate from Turco to Español

Tom oraya gitmekten korktuğunu söyledi.
Translate from Turco to Español

Ben her perşembe spor sahasına gitmekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanır.
Translate from Turco to Español

Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Turco to Español

Büyükbabam denize gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Turco to Español

Sahile gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español

Plaja gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español

Tom'u oraya gitmekten vazgeçiremedim.
Translate from Turco to Español

O arkadaşlarıyla gece kulübüne gitmekten hoşlanır.
Translate from Turco to Español

Balığa gitmekten hiç hoşlanmadım.
Translate from Turco to Español

Alışverişe gitmekten nefret eder.
Translate from Turco to Español

Savaşa gitmekten korkmuyoruz.
Translate from Turco to Español

Spor salonuna gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Spor salonuna gitmekten nefret ederim.
Translate from Turco to Español

Sami okula gitmekten utanıyordu.
Translate from Turco to Español

Babasının katilinin İtalya'da olduğunu duyan Tom, oraya gitmekten korkuyordu.
Translate from Turco to Español

Tom mağaraya gitmekten korktu.
Translate from Turco to Español

Tom okula gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Turco to Español

Sence Tom bizimle Boston'a gitmekten hoşlanır mıydı?
Translate from Turco to Español

Tom'un Mary'yi gitmekten caydıracağını biliyordum.
Translate from Turco to Español

Boston'a gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Okula gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Boston'a gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español