"gitmekten" içeren Türkçe örnek cümleler

gitmekten kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Korku filmlerine gitmekten zevk alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un gitmekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary okula gitmekten kaçınmak için hasta gibi davrandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un kampa gitmekten hoşlanan hiç arkadaşı yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun gitmekten alıkoyacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten başka seçeneğimiz yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onların gitmekten başka seçenekleri yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babasının ani ölümü nedeniyle, eğitim için yurtdışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık sinemaya gitmekten keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayır, fakat beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kış İspanya'ya gitmekten bahsediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u bugün çalışmaya gitmekten alıkoyamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her gün aynı yere gitmekten bıkmadın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Oraya gitmekten başka yolumuz yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oraya gitmekten başka seçeneğimiz yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten başka seçeneğim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Plaja gitmekten zevk aldığını duydum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, saunaya gitmekten hoşlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç kimse beni oraya gitmekten alıkoyamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sohbet odasına gitmekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eve gitmekten korkuyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten vazgeçtiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten vazgeçtim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten mutlu olurum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u Boston'a gitmekten vazgeçirmek için yapabileceğin bir şey yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom plaja gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle gitmekten mutlu olurdum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okul zorunlu olmasa, oraya gitmekten vazgeçerim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un Mary ile partiye gitmekten vazgeçeceğini düşündüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her sabah işe gitmekten nefret ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben kızların doğum günü partilerine gitmekten nefret ediyorum; Onlara ne alınır hiç bilmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gece yarısından sonra uyumaya gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi gitmekten alıkoymaya çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okula gitmekten hoşlanmıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u gitmekten alıkoymanın bir yolu yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bana konserlere gitmekten hoşlandığını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten vazgeçirmek için Tom'la konuşabildin mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten vazgeçirmek için Tom'la konuşamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitmekten mutlu olacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un gitmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Geç oluyor ve eve yalnız gitmekten hoşlanmıyorum. Sakıncası yoksa gitmek zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi gitmekten durdurmaya çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eğitim okula gitmekten daha fazla bir şey demektir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u yarın işe gitmekten alıkoyamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u gitmekten durduramadık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yalnız seyahat etmek bir grupla gitmekten daha ilginçtir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Önce gitmekten korkuyorum, hava çok karanlık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu yurt dışına gitmekten caydırmaya çalıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yağmur yağarken işe araba ile gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bizimle hayvanat bahçesine gitmekten zevk alabileceğini öne sürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hava karardıktan sonra ormana gitmekten kaçınmaya çalışıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'la birlikte gitmekten mutluyum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yalnız başına gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendisi gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gitmekten mutluydum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım bu gece konsere gitmekten hoşlanabilirsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Muhtemelen yağmur yağacağı için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yağmur yağacak gibi göründüğü için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim oraya gitmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar bisiklet gezilerine gitmekten hoşlanırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tiyatroya gitmekten hoşlanıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz müzeye gitmekten hoşlanırız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oraya gece geç saatlerde gitmekten kaçınırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben arkadaşlarımla sinemaya gitmekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Romanya'daki sergilere gitmekten keyif aldın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

O hasta oldu. Bu nedenle yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden Tom uyumaya gitmekten korkar?
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle gitmekten çok memnun olurum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kendi kendime oraya gitmekten çok korkuyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, okula gitmekten hoşlanmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, yurtdışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un eve gitmekten memnun olduğuna eminim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom oraya gitmekten korktuğunu söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben her perşembe spor sahasına gitmekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyükbabam denize gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sahile gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Plaja gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u oraya gitmekten vazgeçiremedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O arkadaşlarıyla gece kulübüne gitmekten hoşlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Balığa gitmekten hiç hoşlanmadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Alışverişe gitmekten nefret eder.
Translate from Türkçe to Türkçe

Savaşa gitmekten korkmuyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Spor salonuna gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Spor salonuna gitmekten nefret ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami okula gitmekten utanıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babasının katilinin İtalya'da olduğunu duyan Tom, oraya gitmekten korkuyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom mağaraya gitmekten korktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okula gitmekten hoşlanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sence Tom bizimle Boston'a gitmekten hoşlanır mıydı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un Mary'yi gitmekten caydıracağını biliyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boston'a gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okula gitmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boston'a gitmekten hoşlanıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: gidebiliriz, Pirinç, ılıman, ülkelerde, yetişir, benimle, konuşmuyor, görüşüne, göre, inatçı.