Öğle yemeği yemeyi canı istemedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un bu gece Mary ile konuşmayı canı istemiyor.
Translate from Turco to Español

Babasının ölüm şoku kolay kolay geçmedi ve onun canı hiç dışarı gitmek istemedi.
Translate from Turco to Español

Canı ağlamak istiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı tekrar Boston'a gitmek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı beklemek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom canı eve gitmek istedi ve kimseye veda etmeden gitti.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı sarhoş olmak istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı yeni bir adam olmak istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı eğitim yapmak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı yemek yemek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı konuşmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı hiç çalışmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı bir tiyatro koltuğunda iki saat oturmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

O, canı istediğinde beni görmeye geldi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı yemek yemeği istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı şimdi bir şey yemek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un bu sabah köpeği ile yürümeyi canı istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un bu sabah çalışmayı canı istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un şu anda konuşmayı canı çok istemiyor.
Translate from Turco to Español

Onun canı dansetmek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı dans etmek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı vazgeçmek istedi.
Translate from Turco to Español

Onun canı yürüyüşe çıkmak istedi.
Translate from Turco to Español

Onun canı yürümek istedi.
Translate from Turco to Español

Onun canı öğle yemeği yemek istemedi.
Translate from Turco to Español

Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Canı plandan vazgeçmek istedi.
Translate from Turco to Español

Sürücünün canı dinlenmek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Translate from Turco to Español

Canı tekrar Tohoku'ya gitmek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı bir kayanın altında sürünmek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten yüzmek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten dışarı çıkmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Artık onların canı oynamak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Parayla canı ne isterse yapabilir.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten Kore yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Bir kedinin yedi canı vardır.
Translate from Turco to Español

Hepinizin canı cehenneme!
Translate from Turco to Español

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor?
Translate from Turco to Español

Bana bu canı siz mi verdiniz de burada huzursuz yaşamamı sağladınız.
Translate from Turco to Español

O, yeri öptüğünde canı yandı.
Translate from Turco to Español

Hava o kadar sıcaktı ki onun canı dondurma yemek istedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un bunun tarafından canı sıkkın.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı ne yapmak isterse onu yapar.
Translate from Turco to Español

Zaten Tom'un canı araba sürmek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Birinin canı yanacak.
Translate from Turco to Español

Tom canı isterse sır tutmakta iyidir.
Translate from Turco to Español

İnsanın adı çıkacağına canı çıksın.
Translate from Turco to Español

Canı yanan onlar değil.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten tenis oynamak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten çalışmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Bu sabah Tom'un canı gerçekten okula gitmek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten paten yapmaya gitmek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten kahve içmek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Adamın adı çıkacağına canı çıksın.
Translate from Turco to Español

Gerçekten ne kadar canı pek olduğumu bilmek ister misin?
Translate from Turco to Español

Tom, Meryem'in canı ne isterse yapmasına müsaade etti.
Translate from Turco to Español

Tom, Meryem'in canı ne isterse yapmasına müsaade ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom canı istediği zaman geri gelecek.
Translate from Turco to Español

Tom canı istediği zaman sana söyleyecek.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten John ve Mary ile birlikte kampa gitmek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı gerçekten Mary ile satranç oynamak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı arkadaşlarla içmek için gerçekten dışarı çıkmak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı çalışmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Fakir bulabildiğinde, zengin canı istediğinde yer.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı egzersiz yapmak istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Bugün Tom'un canı dışarıda oynamak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un, biraz canı sıkılmış gözüküyor.
Translate from Turco to Español

Hiç kimsenin canı müdahale etmek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom canı nadiren yemek pişirmek ister.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı çok yemek yemek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Birisinin canı yanabilir.
Translate from Turco to Español

Her şeyin canı cehenneme.
Translate from Turco to Español

Bir kedinin dokuz canı vardır.
Translate from Turco to Español

Canı yanan sabretsin. Can yakan, canının yanacağı günü beklesin.
Translate from Turco to Español

Ben korkarım Tom'un canı yanabilir.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı neden gittiğini herkese söylemek istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Birinin canı yanmadan önce herkesin buradan çıkması gerek.
Translate from Turco to Español

Fiziğin canı cehenneme!
Translate from Turco to Español

Kedilerin yedi canı vardır.
Translate from Turco to Español

Tehlikenin canı cehenneme!
Translate from Turco to Español

Tom'un canı yemek yemek bile istemiyordu.
Translate from Turco to Español

Onun canı bazen Japon tarzı yemek yemek istiyor.
Translate from Turco to Español

O canı gönülden yaptı.
Translate from Turco to Español

Hiç canı sıkkın görünmüyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un biraz canı sıkkındı.
Translate from Turco to Español

Kavgada Tom'un canı yanmadı.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin canı yanmadığı için mutlu olduğunu söyledi.
Translate from Turco to Español

Tom canı sıkılmış görünüyordu.
Translate from Turco to Español

Susan her zaman haksız değildir. Sadece bazen canı aptallarla tartışmak istemez.
Translate from Turco to Español

Tom canı yemek yemek istemediğini söyledi.
Translate from Turco to Español

Tom'un şimdi canı bunu yapmak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı bunu tekrar yapmak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un şu anda canı yemek yemek istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un canı bunu yapmayı gerçekten istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un şu an canı bunu yapmak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom canı bir daha bunu yapmayı istemediğini söyledi.
Translate from Turco to Español