Seninle birlikte mi gitmeliyim?
Translate from Turco to Español

Bilgelik yaşla birlikte otomatik olarak gelmez.
Translate from Turco to Español

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
Translate from Turco to Español

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turco to Español

Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
Translate from Turco to Español

Birlikte gidelim mi?
Translate from Turco to Español

Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
Translate from Turco to Español

Az param var. Bununla birlikte seninle mutluyum.
Translate from Turco to Español

Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
Translate from Turco to Español

Windows ile birlikte eklentilere sahip olmak zorundasın yoksa senin dosyalarını okumaz.
Translate from Turco to Español

Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.
Translate from Turco to Español

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Translate from Turco to Español

Birlikte çalışarak bütün evi çabucak temizlediler.
Translate from Turco to Español

Yarın gece saat dokuzda birlikte buluşacağız.
Translate from Turco to Español

Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
Translate from Turco to Español

Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
Translate from Turco to Español

Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?
Translate from Turco to Español

Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Turco to Español

Lütfen bu sorunu bankanızla birlikte gözden geçirir misiniz?
Translate from Turco to Español

Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turco to Español

Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
Translate from Turco to Español

Bütün akşamımızı birlikte dans ederek geçirdik.
Translate from Turco to Español

Şimdi, birlikte çalışmamız gereken zamandır.
Translate from Turco to Español

Partiye onunla birlikte gitmemi önerdi.
Translate from Turco to Español

Ben ailemle birlikte kampa gittim.
Translate from Turco to Español

Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
Translate from Turco to Español

Ben sizinle birlikte gitmek için hazırım.
Translate from Turco to Español

O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
Translate from Turco to Español

Herkes onunla birlikte evinde hisseder.
Translate from Turco to Español

Herkes onunla birlikte rahat hisseder.
Translate from Turco to Español

Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi.
Translate from Turco to Español

Yarın öğle yemeğinden sonra arkadaşlarla birlikte dışarı çıkacağız.
Translate from Turco to Español

Biri evime girdi ve tüm paramla birlikte kaçtı.
Translate from Turco to Español

Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.
Translate from Turco to Español

Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Translate from Turco to Español

Babamla birlikte balık tutmaya gitmek istiyorum.
Translate from Turco to Español

Benden sonra hep birlikte okuyun.
Translate from Turco to Español

Kalabalık ile birlikte gidin.
Translate from Turco to Español

Dün keşke diğerleri ile birlikte oyuna gitseydim.
Translate from Turco to Español

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
Translate from Turco to Español

Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
Translate from Turco to Español

Tom ve amcası sessizce birlikte yürüdü.
Translate from Turco to Español

Tom ve kuzeni birlikte işe gitti.
Translate from Turco to Español

Öğretmen bir zamanlar Emma'ya birlikte bir çocuk sahibi olmaları gerektiğini önerdi.
Translate from Turco to Español

Odayı kız kardeşimle birlikte kullanıyorum.
Translate from Turco to Español

O, para ile birlikte kaçtı.
Translate from Turco to Español

Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.
Translate from Turco to Español

Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from Turco to Español

Birlikte tekrar ramen yemeye gidelim mi?
Translate from Turco to Español

Onlar altıda varırlar ve sonra hep birlikte akşam yemeği yeriz.
Translate from Turco to Español

Dün, annemle birlikte indirimli satışa gittim ve bana bir elbise alması için onu kışkırtmayı sürdürdüm.
Translate from Turco to Español

O benim arkadaşımla birlikte rahat hissetmedi.
Translate from Turco to Español

Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.
Translate from Turco to Español

Alfabeyi yeniden düzenleyebilseydim, U ve I'ı birlikte koyardım.
Translate from Turco to Español

Biz bir süre sessizlik içinde birlikte oturduk.
Translate from Turco to Español

O, onunla birlikte mi geldi?
Translate from Turco to Español

Süt ve yumurtayı birlikte karıştır.
Translate from Turco to Español

"Ne! Sen hâlâ o adamla birlikte misin?" ve biz cevaplarız: "Ne yapabilirim! Onu seviyorum!"
Translate from Turco to Español

"Ne! Sen hâlâ o kızla birlikte misin?" ve biz cevaplarız: " Ne yapabilirim!, onu seviyorum!"
Translate from Turco to Español

Ben sizinle birlikte olduğumda kendimi mutlu hissediyorum.
Translate from Turco to Español

Onunla birlikte dışarı çıkması istendi.
Translate from Turco to Español

Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
Translate from Turco to Español

Ağustosta kız arkadaşımla birlikte Japonya'ya gideceğim.
Translate from Turco to Español

Bizimle birlikte gel.
Translate from Turco to Español

Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
Translate from Turco to Español

Benimle birlikte balık tutmaya gitmek ister misiniz?
Translate from Turco to Español

Ağustosta kız arkadaşımla birlikte Japonya'ya gidiyorum.
Translate from Turco to Español

Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.
Translate from Turco to Español

Onunla birlikte istasyona kadar gittim.
Translate from Turco to Español

Biz istasyona kadar birlikte yürüdük.
Translate from Turco to Español

Biz birlikte seslendirdik.
Translate from Turco to Español

Birlikte şarkılar söylemenin tadını çıkardık.
Translate from Turco to Español

Birlikte öğle yemeği yiyorduk.
Translate from Turco to Español

Oğlum ile birlikte oynarım.
Translate from Turco to Español

Ben onun başka bir adamla birlikte olma düşüncesine dayanamam.
Translate from Turco to Español

Tom, o zaman Mary ile birlikte öğle yemeği yiyordu
Translate from Turco to Español

O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
Translate from Turco to Español

Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.
Translate from Turco to Español

Önemli olan tek şey, hepimizin birlikte olmasıdır.
Translate from Turco to Español

John, Jack'le birlikte oturuyor.
Translate from Turco to Español

O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
Translate from Turco to Español

Sabahın ilk ışıklarına kadar benimle birlikte kalın.
Translate from Turco to Español

Biz genellikle sabahları birlikte sahil boyunca bir yürüyüş yapardık.
Translate from Turco to Español

Sizinle birlikte kahvaltı yapmak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Ailenizle birlikte yemek yemenin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
Translate from Turco to Español

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary ve John'un artık birlikte olmadıklarını biliyor.
Translate from Turco to Español

Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin John'la birlikte çıkması fikrini sevmedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un bildiği kadarıyla, Mary John'la birlikte Boston'da olabilirdi.
Translate from Turco to Español

Tom'un ebeveyni Tom ve Mary'nin evleninceye kadar birlikte yaşamalarını istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin niçin Tom'la birlikte pikniğe gitmemeye karar verdiğini biliyor.
Translate from Turco to Español

Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
Translate from Turco to Español

Tom onu onunla birlikte sinemaya gitmesi için ikna etti.
Translate from Turco to Español

Tom Yaz mevsimini onunla birlikte Boston'da geçirmemi istedi.
Translate from Turco to Español

Tom üniversiteye giderken amcasıyla birlikte Boston'da yaşadı.
Translate from Turco to Español

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
Translate from Turco to Español

Tom ebeveynleriyle birlikte Boston'da yaşıyor.
Translate from Turco to Español

Erkek çocuk arkadaşları ile birlikte yüzüyor.
Translate from Turco to Español

Bununla birlikte, birçok kişi erken emekliliği tercih ediyor.
Translate from Turco to Español

Biriyle birlikte miydin?
Translate from Turco to Español