学习如何在土耳其语句子中使用fakat。超过100个精心挑选的例子。
Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, Birleşik Devletler'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, ABD'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, Amerika'da büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu üzümler hoş görünüyor fakat, aslında tadı buruk.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, öyle bir aptal değil fakat onu anlayabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Jim bir avukat değil fakat bir doktordur.
Translate from 土耳其语 to 中文
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
Translate from 土耳其语 to 中文
"Fakat sadece yazın buraya geliyorsun."dedi Tony.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir sigara daha yaktı fakat onu derhal söndürdü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben ona biraz nasihat vermeye çalıştım fakat o bana şiddetle kötü davrandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Su içebilirsin fakat aynı zamanda da onun yürümesine izin verebilirsin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Pekala, evet, fakat herhangi bir kişinin haberdar olmasını istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evine gittim fakat evde değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onu davet etmeliydin fakat etmedin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsanlar gelirler ve giderler fakat dünya kalır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tam fiyatın ne olduğunu unuttum fakat 170 dolar civarındaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kanser tek değil fakat yüzlerce farklı hastalıklardan biridir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yüzden cümleleri seviyoruz. Fakat dahası biz dilleri seviyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dün gece onu istasyonda karşılayacağına söz verdi fakat o asla gelmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ona bir aptal diyebilirsin fakat bir korkak diyemezsin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evdeki her şeyi yediğimizi düşünmüştüm, fakat bir kutu kraker daha buldum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dün gece seni aramaya çalıştım, fakat cevap vermedin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom hasta olduğunu söyledi, fakat o bir yalandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ona gitmemesini rica ettim, fakat yine de gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seni vurmak istemiyorum, fakat zorunda kalırsam, vururum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onu asla görmem, fakat mutluyum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben bugünlerde unutkan oluyorum, fakat ne yapabilirsin?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu görkemli planları yapmak iyi fakat tabağında sahip olduğunla başlamanı istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zaman gülleri soldurur, fakat dikenleri kırar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz ayrıldığımızda yağmur yağıyordu, fakat vardığımızda hava güneşliydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seve seve gelirdi fakat o tatildeydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsanlar değil, fakat ekonomi iyi olmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Cömert davet için teşekkür ederiz fakat misafirliğin tadını kaçırmak istemiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Eskiden bir gece kuşuydum fakat şimdi bir erken kalkanım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun bir dinleme cihazı olup olmadığını bilmiyorum, fakat bu yazılım doğru olarak çalışmıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文