Hayalim çok güçlü bir Mahjong oyuncusu olmak.
Translate from Türkçe to Türkçe

En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tony iyi ve güçlü bir oğlandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun böceklere karşı güçlü bir antipatisi var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Senin takım bizimkinden daha güçlü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü bir deprem aniden çarptığında, annem şok içinde evin etrafını dolaştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbeydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü yenin Japon ekonomisine etkisi çok ciddi oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Dün hem güçlü rüzgarlar vardı hem de yoğun yağmur yağdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar onu güçlü bir erkeğin cesur hareketi olarak gördüler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun masum olduğuna dair avukatın güçlü kanıtları var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü köpek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japonya Asya'da daha güçlü hale geliyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Askerlerin daha güçlü silahları vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zaman en güçlü kederi yumuşatır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un güçlü bir görev duygusu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bu konuda çok güçlü hissediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom dışarı çıkacak kadar güçlü hissetmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun benim planıma güçlü bir itirazı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.
Translate from Türkçe to Türkçe

İthal arabalara güçlü bir talep vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bugün bir şey yiyecek kadar güçlü hissetmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bugün gidecek kadar güçlü hissetmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O güçlü görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom güçlü görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun güçlü bir zihni vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O güçlü bir gövdeye sahip.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun güçlü kolları var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ip güçlü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun güçlü bir mazereti vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, her zamanki kadar güçlü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, güçlü bir liderdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, çok güçlü bir adam.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, bir at kadar güçlü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü yönleriniz nelerdir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun güçlü bir kişiliği vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O uzun boyludur ve güçlü görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başkan güçlü görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, önceki kadar güçlü değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü liderlik gerekliydi
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom algıları çok güçlü bir adamdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fil güçlü bir hayvandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun güçlü olduğu söyleniliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun güçlü dini inançları vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Almanların güçlü savunmaları vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, güçlü bir iradeye sahiptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, eskisi gibi güçlü değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, dinlendi ve daha güçlü oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom eskisi kadar güçlü değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Volkan dışarıya alevlerini ve dumanlarını güçlü bir şekilde fırlattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O çiçeğin güçlü bir kokusu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük insanlar her zaman güçlü değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O zaman Almanya'nın güçlü bir ordusu vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam kadar güçlü değildim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gün güçlü bir rüzgar vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam güçlü bir adamdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok güçlü bir kişiliği vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü karakteri olan bir kadındır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü bir başkan olmamıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japonya güçlü bir ulus oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü bir lider olarak düşünülmedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca güçlü bir dış politika sözü verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu eve güçlü bir sevgi bağı hissediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O takımın güçlü oyunculardan başka bir şeyi yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

İngiltere güçlü bir liderlik gerektirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapar.
Translate from Türkçe to Türkçe

O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü akıntıya karşı kürek çekemedik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü rüzgar yüzünden şapkasını uçurdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşını göz önünde bulundurursak, o çok güçlü görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Halat onu taşıyacak kadar güçlü değildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı insanların güçlü kalması önemlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe