Lernen Sie, wie man güçlü in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Hayalim çok güçlü bir Mahjong oyuncusu olmak.
Translate from Türkisch to Deutsch
En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tony iyi ve güçlü bir oğlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun böceklere karşı güçlü bir antipatisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Senin takım bizimkinden daha güçlü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü bir deprem aniden çarptığında, annem şok içinde evin etrafını dolaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbeydi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü yenin Japon ekonomisine etkisi çok ciddi oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün hem güçlü rüzgarlar vardı hem de yoğun yağmur yağdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar onu güçlü bir erkeğin cesur hareketi olarak gördüler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun masum olduğuna dair avukatın güçlü kanıtları var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü köpek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Japonya Asya'da daha güçlü hale geliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Askerlerin daha güçlü silahları vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zaman en güçlü kederi yumuşatır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un güçlü bir görev duygusu var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bu konuda çok güçlü hissediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom dışarı çıkacak kadar güçlü hissetmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun benim planıma güçlü bir itirazı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.
Translate from Türkisch to Deutsch
İthal arabalara güçlü bir talep vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bugün bir şey yiyecek kadar güçlü hissetmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bugün gidecek kadar güçlü hissetmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
O güçlü görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom güçlü görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun güçlü bir zihni vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O güçlü bir gövdeye sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun güçlü kolları var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu ip güçlü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun güçlü bir mazereti vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, her zamanki kadar güçlü.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, güçlü bir liderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, çok güçlü bir adam.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir at kadar güçlü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü yönleriniz nelerdir?
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun güçlü bir kişiliği vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O uzun boyludur ve güçlü görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Başkan güçlü görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, önceki kadar güçlü değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü liderlik gerekliydi
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom algıları çok güçlü bir adamdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fil güçlü bir hayvandır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun güçlü olduğu söyleniliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun güçlü dini inançları vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Almanların güçlü savunmaları vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, güçlü bir iradeye sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, eskisi gibi güçlü değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, dinlendi ve daha güçlü oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom eskisi kadar güçlü değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Volkan dışarıya alevlerini ve dumanlarını güçlü bir şekilde fırlattı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O çiçeğin güçlü bir kokusu var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Büyük insanlar her zaman güçlü değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O zaman Almanya'nın güçlü bir ordusu vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Babam kadar güçlü değildim.
Translate from Türkisch to Deutsch
O gün güçlü bir rüzgar vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Babam güçlü bir adamdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok güçlü bir kişiliği vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü karakteri olan bir kadındır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü bir başkan olmamıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Japonya güçlü bir ulus oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü bir lider olarak düşünülmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ayrıca güçlü bir dış politika sözü verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu eve güçlü bir sevgi bağı hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O takımın güçlü oyunculardan başka bir şeyi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
İngiltere güçlü bir liderlik gerektirir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch
O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü akıntıya karşı kürek çekemedik.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü rüzgar yüzünden şapkasını uçurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşını göz önünde bulundurursak, o çok güçlü görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Halat onu taşıyacak kadar güçlü değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşlı insanların güçlü kalması önemlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch