Lernen Sie, wie man bazen in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bazen işe arabayla gider.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen, şeyler onlara farklı açılardan bakılınca daha güzeldir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen onlarla buluşuyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen kardiyovasküler hastalığın ilk belirtisi ölümdür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kodaman Homer'in bile bazen başı öne eğilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zenginler bazen fakirleri hor görürler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kör bir sincap bile bazen bir meşe palamudu bulur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Meg bazen Ken'i sıkıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bazen bir oyun oynamalıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanlar bazen yemeleri gerekenden daha fazla yemek isterler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Beni bazen ziyaret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch
"Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? " "Hayır, hiç. "
Translate from Türkisch to Deutsch
Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmamız gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bazen ofisimden kaçarım ve bir fincan kahve içerim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bazen ona çok uzun bir mektup yazarım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen "curve"'ü "carve" ile karıştırıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen patenle kayarım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen bir konserve açacağı olarak makas kullanırım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen evi hayal ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bazen onu ziyaret ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen onunla tenis oynarım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen akşam yemeği pişiririm.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen çit boyunca komşumla konuşurum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dedem tek başına kaldığında bazen kendi kendine konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen aşırıya kaçmak istiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen beni görmeye gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen bana uğrar.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen araba ile işe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen içeride uyur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen orada öğle yemeği de yiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kötülük bazen kazanır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Jane bazen okula kadar koşar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben sabah saatlerinde bazen onu aramalıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen müşterilerinden fahiş fiyat ister.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen müşterilerini dolandırır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen gerçekten inanmadığı şeyler söylüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen televizyonda görünür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen ağzı açık çiğner.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yanlış bir çeviri sonucu bazen felaket olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yalnızken, büyükbabam bazen kendi kendine konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen ikizleri ayırmak zordur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen kötüleyici olarak gürültü, önemsiz ve cazibeden yoksun müzik diyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen bir merdiven kötü bir şans işaretidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen zengin insanlar çok parası olmayan diğer insanlara tepeden bakarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dick bazen okula geç kalır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch
Beni bazen ara.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen tek başına zaman geçirir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen TV izlerim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen yalnız hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bazen onlarla görüşürüz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen onlarla görüşürüz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlarla bazen görüşürüz.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bazen tv izler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lucy bazen May'i ziyaret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen onu televizyonda görürüm.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bazen çok hızlı sürer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen seni görmeyi umuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kapı bazen açıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bazen hatalar yaparız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Rüyalar bazen gerçek olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim köpeğim bazen ot yer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen çimenlere uzanırım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar bazen beyzbol oynarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen eve geç gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen annemin rüyasını görüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bazen anneme mektup yazarım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen her şey yanlış gidiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Babam bazen yurtdışına gider.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen Fransa'ya gitmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen öğleden sonra erken saatlerde uykulu hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen okula gelmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bazen öğleden sonranın ilk saatlerinde uykulu hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen tuhaftır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen su kıymetli bir meta olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen ümidini kaybeder.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bazen araba süreriz.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bazen beni karşılamak için gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch
İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.
Translate from Türkisch to Deutsch
İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen yürüyüş için dışarı çıkarım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bazen gölde yüzeriz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen oğluna yazar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen okula geç kalır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen bir kız gibi görünüyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen arabayla gezmek için dışarı çıkarız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazen bizim için akşam yemeği yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Duruma bağlı olarak; bazen öyledir, bazen değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Duruma bağlı olarak; bazen öyledir, bazen değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: kaplıdır, Kore, Yüzlerinizi, Keşke, çıktığın, kapatsan, Girebilirsin, şapka, alanı, çizgiler.