"güç" içeren Türkçe örnek cümleler

güç kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Tekne güç için bir motor kullanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birlik güç verir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sonunda kazanacak olan güç değil adalettir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Modern şiir genellikle anlaşılması en güç olandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur?
Translate from Türkçe to Türkçe

Adam güç kazanmak için çok para kullandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç ve para ayrılmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O beni güç bir durumda bırakırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nükleer güç tesisleri herkesin ilgisini çekmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bilginin güç olduğuna inanıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Geç olsun da güç olmasın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim için onu anlamak güç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nükleer güç çağında yaşıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Roma, Julius Caesar'ın komutasında büyük bir güç oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç insanları bozar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece güçlü olan, hata yapmaya güç yetirebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnanması güç geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u güç bela tanıdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç kaybettik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom güç kullanacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnanması güç, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yiyecek hayat verir, hayat güç verir ve güç büyük başarılar verir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yiyecek hayat verir, hayat güç verir ve güç büyük başarılar verir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç kullanmak istemiyorum, çünkü onlar çok üzülecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük güç büyük sorumluluk ister, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Buzdolabını yerinden kaydırmak çok güç oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Peygamberler, sözde mağdurluklarından güç alan zalim despotlardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnanması güç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Para kimdeyse güç ondadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kızda izahı güç bir garabet var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Taraflardan birinin kendi kararı ile bunu yapmasını engelleyecek herhangi bir güç yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnanması her ne kadar güç olsa da, her şeye rağmen kazanmıştık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç kaynağı kapanmış ama isterseniz yenisi bulabiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnanması neden bu kadar güç?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu benim için güç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu benim için çok güç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çarpılmaktan güç bela kaçtı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom güç bela ölümden kaçtı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri ile Çin büyük bir ekonomik güç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Devlet bürokrasisi, süreci çok hantal ve anlaşılması güç bir duruma soktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bilgelik bize güç verir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, 5,000 askeri olan büyük bir güç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tayfun güç topladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki tek süper güç olmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, bana güç verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç Tom'un elinde.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sadece güç istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bana devam etmek için güç veriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aşırı yüklenmiş güç panoları bir yangın tehlikesi olabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç mü? Para mı? Her şey şimdi çok gülünç görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu yazar ABD'nin bir süper güç olarak rolünün önde gelen bir muhalifidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

AC güç kablosunun fişine ıslak ellerle dokunmayın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japonya ekonomik güç olarak Çin'i geçiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç bela okula varmıştım ki zil çaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç harika afrodizyaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uzaktaki uğursuz bir fırtına hız ve güç kazanıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bütün gün güç bela bir söz söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim sokağımdaki bütün evler bu sabah fırtınadan dolayı güç kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nükleer güç yeni yasalar tarafından engellenmektedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kullanmak zorundaysak güç kullanabiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zihinsel güç herhangi bir sporda başarı için çok önemlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telefon çalmadan önce güç bela eve varmıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç seninle olsun!
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha yüksek bir güç var olabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

"Sözlü güç" "hakaret" ile karıştırılmamalıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, dininde güç buluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç, onların anladıkları tek dildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, para ya da güç hakkında değil. Bu mirasım hakkında.
Translate from Türkçe to Türkçe

O her şeyi güç açısından görür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Akira Asada tarafından yazılan " Yapı ve Güç- Göstergebilimin ötesi" ni okudunuz mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom güç ve para saplantılıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un gözlerinde güç vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

İki büyük güç gizli bir anlaşma imzaladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç ne zaman geri gelecek?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kitap atomik güç kullanımını ele alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Manyetik güç, mekanizmayı tahrik eder.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O güç cinayet davasını hatırlıyor musunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen sadece güç istiyorsun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kırmızı aşk, tutku, bereket ve güç rengidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tayfun Kyushu'ya doğru giderken güç kazanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tanrı bize sevmek için güç verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsanlara güç sağla.
Translate from Türkçe to Türkçe

Polis, göstericileri tutuklarken aşırı güç kullandığı gerekçesiyle suçlandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, güç ve güven duygularına ilham verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un güç antrenmanı sonuçları göstermeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fırtına sırasında, güç gitti ve yağmur çiftlik evinin pencerelerini vurdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç onu delirtiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Geç olsun güç olmasın, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bize güç veren şey farklılıktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç bir sınavdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güç kablosu prize takılı mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerekmedikçe güç kullanmıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerekirse güç kullanmaya yetkiliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden bazı insanların güç için saplantılı bir arzuları var?
Translate from Türkçe to Türkçe

Birlikten güç doğar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: etti, Bill, kadar, yaşlı, genç, telaşlıydı, ki, konuşmaya, vakti, yoktu.