Turkish example sentences with "yumuşak"

Learn how to use yumuşak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Hava yumuşak ve toprak nemli.
Translate from Turkish to English

O, yumuşak bir sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Tadashi yumuşak bir sese sahip.
Translate from Turkish to English

Onun sesi yumuşak ve güzeldi.
Translate from Turkish to English

Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.
Translate from Turkish to English

İpek yumuşak ve pürüzsüzdür.
Translate from Turkish to English

Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.
Translate from Turkish to English

Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.
Translate from Turkish to English

Onun yumuşak konuşmasıyla kolaylıkla içeri alındım.
Translate from Turkish to English

Büyükannem sadece yumuşak gıdaları yiyebilir.
Translate from Turkish to English

Yumuşak başlıyım.
Translate from Turkish to English

O yumuşak başlı.
Translate from Turkish to English

Bu sığır eti yumuşak.
Translate from Turkish to English

Bu kumaş yumuşak.
Translate from Turkish to English

Bu ipek yumuşak.
Translate from Turkish to English

Lütfen sadece yumuşak yiyecekler ye.
Translate from Turkish to English

Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.
Translate from Turkish to English

O, çocuğu yumuşak bir biçimde yere yatırdı.
Translate from Turkish to English

Onun yumuşak ve net bir sesi vardır.
Translate from Turkish to English

Bu yumuşak ve pürüzsüzdür.
Translate from Turkish to English

Ben yumuşak bir yatakta uyumayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu kış yumuşak geçti.
Translate from Turkish to English

Mumun alevi yumuşak esintide titriyor.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimin çok yumuşak bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.
Translate from Turkish to English

Etrafındaki insanlarla yumuşak bir şekilde konuştu.
Translate from Turkish to English

Çocuklarla yumuşak bir sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Hindi yumuşak ve sulu.
Translate from Turkish to English

O yumuşak kilden ufak bir heykel yaptı.
Translate from Turkish to English

Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
Translate from Turkish to English

Senpai, bana biraz yumuşak dondurma alır mısın?
Translate from Turkish to English

Gölgelerin kenarları keskin ya da yumuşak olabilir.
Translate from Turkish to English

Tom yatağın çok yumuşak olduğunu düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Yumuşak ellerin var.
Translate from Turkish to English

Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.
Translate from Turkish to English

Yastığım çok yumuşak!
Translate from Turkish to English

Yavaş bir el hareketiyle onun bir tutam saçını kenara itti. Sonra, şefkatle ve yumuşak bir şekilde kulağının alt tarafından boynunu öptü.
Translate from Turkish to English

Ekmek çok yumuşak olduğu için zor kesiliyor.
Translate from Turkish to English

O yumuşak.
Translate from Turkish to English

Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü.
Translate from Turkish to English

Tom yumuşak huylu.
Translate from Turkish to English

Ellerin gerçekten yumuşak.
Translate from Turkish to English

Biraz daha yumuşak konuşur musunuz?
Translate from Turkish to English

Teni yumuşak.
Translate from Turkish to English

Bunun yumuşak olmasını seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bir incitici söz ve bir küçümseme hariç, asla daha yumuşak tutkularla konuşmadı.
Translate from Turkish to English

Onlar Johnson'ı çok yumuşak olmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

Onlar başkan Johnson'u çok yumuşak olmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Çocuklar yumuşak ve yapışkan ayıları severler.
Translate from Turkish to English

Tom yumuşak başlıydı.
Translate from Turkish to English

Bu kumaş çok yumuşak.
Translate from Turkish to English

Et gerçekten yumuşak.
Translate from Turkish to English

Çocuklara karşı o kadar yumuşak olma.
Translate from Turkish to English

Ben yumuşak başlı değilim.
Translate from Turkish to English

Onun yumuşak bir dili vardır.
Translate from Turkish to English

Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak.
Translate from Turkish to English

Sadece güzel yumuşak bir yatakta uyumak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kızın yumuşak bir kalbi var.
Translate from Turkish to English

Buradaki iklim çok yumuşak olduğu için burada kışın bile nadiren kar yağar.
Translate from Turkish to English

Bu yumuşak bir şaraptır.
Translate from Turkish to English

Bu yıl kış yumuşak, değil mi? Bu çok hoş.
Translate from Turkish to English

Bu kurabiyeler yumuşak ve çiğnenebilirdirler.
Translate from Turkish to English

Kar yumuşak ve kabarıktı.
Translate from Turkish to English

Yumuşak tabiatlı bir insandır.
Translate from Turkish to English

Yumuşak bir tabiatı vardır.
Translate from Turkish to English

Bu yıl yumuşak bir kış geçirdik.
Translate from Turkish to English

Buna dokun. Gerçekten yumuşak.
Translate from Turkish to English

O seyirciye yumuşak bir sesle hitap etti.
Translate from Turkish to English

Bütün yumuşak meyveleri severim, özellikle çilekleri.
Translate from Turkish to English

Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.
Translate from Turkish to English

O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip.
Translate from Turkish to English

Cildiniz çok yumuşak.
Translate from Turkish to English

Kar gelmeden yumuşak havanın tadını çıkarın.
Translate from Turkish to English

Çalan yumuşak müzik vardı.
Translate from Turkish to English

Ben sadece yumuşak tuvalet kağıdı alırım.
Translate from Turkish to English

Ben sadece süper yumuşak tuvalet kağıdı satın alırım.
Translate from Turkish to English

Öğretmen yumuşak bir biçimde konuşuyor.
Translate from Turkish to English

Gül yaprakları çok yumuşak.
Translate from Turkish to English

İşte iki tane kurşunkalem. biri sert ve diğeri yumuşak:
Translate from Turkish to English

Bu eşarp yumuşak hissettiriyor.
Translate from Turkish to English

Et pürüzsüz ve yumuşak.
Translate from Turkish to English

O yumuşak bir cilde sahip.
Translate from Turkish to English

Bu yatak çok yumuşak.
Translate from Turkish to English

Yumuşak bir ipek tüm vücudunu örtüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un yumuşak bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Tom yumuşak bir sesle şarkı söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom yaşlılığında yumuşak başlı oluyor.
Translate from Turkish to English

Onun sesi yumuşak ve kibardı.
Translate from Turkish to English

Bu yumuşak.
Translate from Turkish to English

Zemin çok yumuşak.
Translate from Turkish to English

Onun cildi mükemmel bir şekilde yumuşak.
Translate from Turkish to English

Bu alpaka yün eldiven yumuşak ve sıcak.
Translate from Turkish to English

Tom iyi bir yönetici olmak için çok yumuşak
Translate from Turkish to English

Çocuklar bahçede banklarda oturmaz, yumuşak çimlerin üzerinde uzanırlar.
Translate from Turkish to English

Bu yatak benim için çok fazla yumuşak.
Translate from Turkish to English

Bu yatak benim için çok yumuşak.
Translate from Turkish to English

O uzun, yumuşak kahverengi saçlı, uzun boylu, zayıf bir kızdı.
Translate from Turkish to English

Bu gece güzel yumuşak bir yatakta nasıl uyumak istersiniz?
Translate from Turkish to English

Bu gece güzel yumuşak bir yatakta uyumayı dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Eve, dönerken, yağmura, yakalanmıştım, Tatoeba'ya, yüzlerce, cümle, yazmak, isterdim, yapmam.