Learn how to use pahalı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O çok pahalı!
Translate from Turkish to English
Giydiğin ayakkabılar oldukça pahalı görünüyorlar.
Translate from Turkish to English
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
Translate from Turkish to English
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
Translate from Turkish to English
Ne kadar pahalı olursa olsun, o klasik arabayı almak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır?
Translate from Turkish to English
Banka hizmetleri gittikçe daha pahalı oluyor.
Translate from Turkish to English
Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English
Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
Translate from Turkish to English
O araba satın almam için çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Bu ayakkabılar çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Ayakkabıların ne kadar pahalı olduklarına şaşırdım.
Translate from Turkish to English
Böyle pahalı bir restoranda yemek yemeye gücüm yetmez.
Translate from Turkish to English
O kanepe bu masadan daha az pahalı.
Translate from Turkish to English
O elbise pahalı bir görünüme sahip.
Translate from Turkish to English
O gitar o kadar pahalı ki onu satın alamam.
Translate from Turkish to English
O gitar o kadar pahalı olmasaydı, onu satın alabilirdim.
Translate from Turkish to English
Bu kitap çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Bu çok pahalı!
Translate from Turkish to English
Tom pahalı bir kamera istemiyordu.
Translate from Turkish to English
O, çok pahalı bir restoran olmalı!
Translate from Turkish to English
Bazı bebekler satın almak için çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Tim'in motosikleti benimkinden çok daha pahalı.
Translate from Turkish to English
Mavi araba pahalı.
Translate from Turkish to English
Yeni araban bana gerçekten son derece pahalı görünüyor.
Translate from Turkish to English
Saatim sizinkinden daha az pahalı.
Translate from Turkish to English
Böyle pahalı bir şarap olduğu için, gerçekten bundan daha iyi tadı olmalı.
Translate from Turkish to English
Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye pahalı bir şemsiye aldı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye oldukça pahalı bir kamera aldı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den pahalı bir hediye kabul etti.
Translate from Turkish to English
Tom güzel kadınları seviyordu. Ayrıca pahalı şarap ve hızlı spor otomobilleri de seviyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un böylesine pahalı bir gerdanlığı almaya asla gücü yetmedi.
Translate from Turkish to English
Açıkçası Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin fark etmemesini umut ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom hangi şarabın daha pahalı olduğunu anlayamaz.
Translate from Turkish to English
Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.
Translate from Turkish to English
Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.
Translate from Turkish to English
Tom tam köşedeki pahalı bir restoranda suşi yedi.
Translate from Turkish to English
Bu kitap çok pahalı. Benim bunu satın almaya gücüm yetmez.
Translate from Turkish to English
Bu çanta hem iyi hem pahalı.
Translate from Turkish to English
Tom gerçekten pahalı, iyi yapılmış bir çift ayakkabı satın aldı.
Translate from Turkish to English
Tom çok pahalı bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English
Tom, akşam yemeğinde pişirmek için biraz pahalı et satın aldı.
Translate from Turkish to English
Tom pahalı bir restoranda her gün yemek yiyebilir.
Translate from Turkish to English
Tom dün gördüğümüz pahalı görünümlü kırmızı arabaya sahibi olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English
O pahalı değildir.
Translate from Turkish to English
O çok pahalı.
Translate from Turkish to English
O çok fazla pahalı.
Translate from Turkish to English
Bu saat pahalı.
Translate from Turkish to English
Et bugünlerde pahalı.
Translate from Turkish to English
Et bu günlerde pahalı.
Translate from Turkish to English
Birkaç elbiseye baktı ve en pahalı olanı seçti.
Translate from Turkish to English
Et bugünlerde çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Daha az pahalı olanları var mı?
Translate from Turkish to English
O, ona pahalı bir saat verdi.
Translate from Turkish to English
O gitar o kadar pahalı olmasa, onu alabilirim.
Translate from Turkish to English
Pahalı bir araba almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English
Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.
Translate from Turkish to English
Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English
O, onun ona pahalı bir hediye almasını umuyordu.
Translate from Turkish to English
O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.
Translate from Turkish to English
Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.
Translate from Turkish to English
O, yine de pahalı.
Translate from Turkish to English
Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsan,cahilliğin sana neye mâl olduğunu görene kadar bekle.
Translate from Turkish to English
Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Bu yararlı bir kitap, dahası pahalı da değil.
Translate from Turkish to English
Onun çok pahalı bir saati var.
Translate from Turkish to English
Bu, benim için çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye pahalı bir oyuncak verdi.
Translate from Turkish to English
Paris oldukça pahalı bir şehir.
Translate from Turkish to English
En pahalı şey arazidir.
Translate from Turkish to English
Bir kitabı bu kadar pahalı alamam.
Translate from Turkish to English
Pahalı bir mücevhere sahip değilim.
Translate from Turkish to English
Her zaman pahalı elbiseler alır.
Translate from Turkish to English
Bu kitap benim için çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Pahalı bir araba bir statü sembolüdür.
Translate from Turkish to English
Daha az pahalı bir şeyin var mı?
Translate from Turkish to English
Daha pahalı bir saat satın almak istiyorum.
Translate from Turkish to English
En az pahalı olanını istiyorum.
Translate from Turkish to English
Beklediğim kadar pahalı değildi.
Translate from Turkish to English
Pahalı bir gerdanlık takıyor.
Translate from Turkish to English
Bu ceket güzel ama çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Büyük evler yaşamak için pahalı.
Translate from Turkish to English
O elbise çok pahalı görünüyor.
Translate from Turkish to English
O mağaza son derece pahalı.
Translate from Turkish to English
Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?
Translate from Turkish to English
Her zaman pahalı elbiseleri alıyor.
Translate from Turkish to English
En pahalı elbiseyi seçti.
Translate from Turkish to English
Tokyo yaşamak için çok pahalı bir yer.
Translate from Turkish to English
Çok az sayıda insan böylesine pahalı bir arabayı satın alabilir.
Translate from Turkish to English
Bu bana çok pahalı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Aktris her zaman pahalı mücevherler takıyor.
Translate from Turkish to English
Kıyıdaki evler çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Tom pahalı bir hediye ile Mary'ye sürpriz yaptı.
Translate from Turkish to English
Bu pahalı sözlüğü niçin satın aldın?
Translate from Turkish to English
Bugünlerde el yapısı ürünler çok pahalı.
Translate from Turkish to English
Daha pahalı olanını alacağım.
Translate from Turkish to English
Böylesine pahalı bir araba almak söz konusu değil.
Translate from Turkish to English
Sabah aramak daha pahalı mıdır?
Translate from Turkish to English
Bu kamera ondan daha az pahalı.
Translate from Turkish to English
Tom pahalı elbiseler giymiş iki adamın yanında oturuyordu.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: belirlenmiştir, açar, CocaCola'nın, üretildiği, yıllarda, kokain, içeriyordu, 1914'te, uyuşturucu, gruplandırıldı.