Turkish example sentences with "yazıyor"

Learn how to use yazıyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O şimdi bir mektup yazıyor.

Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.

Bay Kawabata her yıl evine bir mektup yazıyor.

O bazı arkadaşlarına yazıyor.

Taro, dönem ödevi yazıyor.

O zaman zaman hâlâ bana yazıyor.

O, bu sabahtan beri şiirler yazıyor.

O şimdi bir kitap yazıyor.

Jimmy bir mektup yazıyor mu?

O bir roman yazıyor.

Tom şimdi bir roman yazıyor.

O, bir mektup yazıyor olacak.

O, şimdi bir mektup yazıyor.

Onun annesi bir mektup yazıyor.

Bir mektup yazıyor musunuz?

O, sürekli mektuplar yazıyor.

Tarih kitapları Moğolların Bağdat'ı işgalinden sonra birçok kitabın Dicle Nehri'ne atıldığını ve bu yüzden nehrin renginin kitapların mürekkebiyle maviye döndüğünü yazıyor.

Annem şimdi bir mektup yazıyor.

O da bir kitap yazıyor.

Bunun sana son kez yazıyor olacağımı bilmek çok üzücü.

Bu günlerde bana gittikçe daha az sıklıkta yazıyor.

O bir kitap yazıyor.

Tom tekrar yazıyor.

Yeni oyun yazıyor musunuz?

Tom ne yazıyor?

Erkek kardeş yazıyor.

Tom bir kitap yazıyor.

Atasözlerini yazıyor musun?

Tom bir mektup yazıyor.

O hâlâ şiirler yazıyor.

Tom hâlâ bazen bana yazıyor.

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.

O, başkası adına yazı yazıyor.

O yazıyor.

O kolayca İngilizce yazıyor.

Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.

Tom bir şey yazıyor.

Tom mektuplar yazıyor.

Günlüğünü yazıyor.

Bugünkü gazetede cumhurbaşkanının Birleşmiş Milletler'e ziyaret etme fikrinden vazgeçtiği yazıyor.

Bu yorumları kim yazıyor?

O bir mektup yazıyor.

Emily bir mektup yazıyor.

Notta ne yazıyor?

Tom şimdi e-posta yazıyor olabilir.

Bu sabahtan beri şiirler yazıyor.

Tom bir otobiyografi yazıyor.

Dahası, o bir kitap yazıyor.

Tom bir roman yazıyor.

Şimdi Tom Mary'ye bir mektup yazıyor.

Tom, Mary'ye bir mektup yazıyor.

Tom ofisinde yalnız, bir rapor yazıyor.

Tom masasında yazı yazıyor.

Tom tahtaya bir şey yazıyor.

Tom tahtaya yazı yazıyor.

Yazar yazıyor.

Tom bir yemek kitabı yazıyor.

Mary aşk romanları yazıyor.

İrlandalı bir kız yazıyor.

Tom şimdi mektup yazıyor.

Tom şimdi bir kitap yazıyor.

Tom odasında büyükannesine bir mektup yazıyor.

Tom masasında bir şey yazıyor.

O, annesine bir mektup yazıyor.

Tabelada ne yazıyor?

O, çalışma odasında bir şey yazıyor.

Öğretmen tahtaya yazı yazıyor.

Kedi bir kitap yazıyor.

Şimdi bir mektup yazıyor musunuz?

Şimdi bir mektup yazıyor musun?

Gazetede, Peru'da deprem olduğu yazıyor.

Tom kısa bir hikaye yazıyor.

Fal kurabiyelerinin içinde bulunan falları kim yazıyor?

O uzun bir mektup yazıyor.

O bir şey yazıyor.

Roman yazıyor musunuz?

Roman yazıyor musun?

Erkek kardeşine bir mektup yazıyor.

Tom yeni bir kitap yazıyor.

Tom en iyi arkadaşına bir mektup yazıyor.

Günümüzde kim mektup yazıyor?

Öğretmen, ofisinde yazıyor.

Kız yazıyor.

Eğitmen tahtaya yazı yazıyor.

Öğretmen tahtaya yazıyor.

İyi makaleler yazıyor muyum?

Pfirsichbaeumchen Berberi dilinde yazıyor.

O İngilizce bir mektup yazıyor.

Aşk mektupları yazıyor musun?

Ben Japonca yazıyor muyum?

Aşk şiirleri yazıyor musun?

Hâlâ müzik yazıyor musun?

O, Sri Lanka hakkında yazıyor.

O şimdi ebeveynlerine bir mektup yazıyor.

Üstünde Tom'un adı yazıyor.

Bunu yazıyor musun?

Onlar bazı mektuplar yazıyor.

Sekreterim metinlerimi yazıyor ve asistanım telefonda konuşuyor.

O, günlüğünü yazıyor.

O şiirler ve romanlar yazıyor.

Lisa Gardner, dedektif DD Warren hakkında polisiye romanlar yazıyor.

Also check out the following words: Öğretmenimiz, bize, ödev, verir, Teşekkür, ederim, ederiz, teşekkürler, yöntemlerini, uygular.