Learn how to use yapabileceği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Tom Mary'ye John'un yapabileceği bütün şeyleri yapmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom bunun onun yapabileceği en iyi şey olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bana yardım etmek için yapabileceği her şeyi yapmak için söz verdi.
Translate from Turkish to English
Tom para biriktirmek için yapabileceği her şeyi yapar.
Translate from Turkish to English
Mary'ye yardım etmek için Tom'un yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Sadako'nun şimdi yapabileceği bütün şey kağıttan vinçler yapmak ve bir mücize beklemekti.
Translate from Turkish to English
Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Tom'un kuşkulanmaktan başka yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Yapabileceği tek şey ısrarla gülmesiydi.
Translate from Turkish to English
Yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Onun yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary için yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye yardım etmek için yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Herhangi birinin yapabileceği çok şey yok.
Translate from Turkish to English
Kimsenin yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Herhangi birinin yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Kimsenin şimdi yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un bütün yapabileceği ağlamamaktır.
Translate from Turkish to English
Tom yardım etmek için yapabileceği başka bir şey olmasını diledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sizin için yapabileceği herhangi bir misyon yok.
Translate from Turkish to English
Tom yapabileceği tek şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom'un bize yardım etmek için yapabileceği hiçbir şey yok.
Translate from Turkish to English
Bu, bir kadının yapabileceği bir iş değil.
Translate from Turkish to English
Tom, yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Bu onun yapabileceği tek şey. Başka bir şey yapamaz.
Translate from Turkish to English
Bunu değiştirmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un onun hakkında yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
O konuda Tom'un yapabileceği hiçbir şey yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Kazayı önlemek için Tom'un yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom yapabileceği her şeyi haptı.
Translate from Turkish to English
Tom'un bu konuda yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Onların yapabileceği hiçbir şey yok mu?
Translate from Turkish to English
Onların yapabileceği hiçbir şey yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Tom onun hakkında yapabileceği bir şey olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Bunu kimin yapabileceği hakkında herhangi bir fikrin var mı?
Translate from Turkish to English
Onların senin için yapabileceği bir şey var mıydı?
Translate from Turkish to English
Tom onun hakkında yapabileceği çok şey olmayacağını biliyor.
Translate from Turkish to English
Tom onun hakkında yapabileceği çok şey olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom onun hakkında yapabileceği çok şey olmadığını biliyor.
Translate from Turkish to English
Tom yardım etmek için yapabileceği bir şey olup olmadığını sormak için aradı.
Translate from Turkish to English
Bu herkesin yapabileceği bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Tom yardım etmek için yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Yardım etmek için Tom'un yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un o konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Doktor, yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
O, çocuğu için yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom yardım etmek için yapabileceği bir şey olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English
Bu iş bir çocuğun bile yapabileceği kadar kolaydır.
Translate from Turkish to English
Bu, herkesin yapabileceği bir şey.
Translate from Turkish to English
Bunu değiştirmek için herhangi birinin yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Doktorların onun hakkında yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Doktorların yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Bana yardım etmek için Tom'un yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği benim daha iyi yapamayacağım bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Bu, Tom'un yapabileceği tek şey.
Translate from Turkish to English
Tom yapabileceği tek şey olduğunu bilir.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği en iyi bu mu?
Translate from Turkish to English
Tom yapabileceği bir şey olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Bu, herkesin yapabileceği bir hata.
Translate from Turkish to English
Bu herkesin yapabileceği bir hata.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile konuşamadı ve bunun hakkında yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Mary'ye yardım etmek için Tom'un yapabileceği bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un burada yapabileceği fazla bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Ne yazık ki o beni öldürecek. Onun ne yapabileceği hiç belli olmaz.
Translate from Turkish to English
Üzülüyordu ama şimdilik yapabileceği bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Yapabileceği tek şey gülmemekti.
Translate from Turkish to English
Her şeyi, her zaman doğru yapmaya çalışan, belki de hayatında yapabileceği en güzel hatayı kaçırabilir.
Translate from Turkish to English
Tom yardım etmek için yapabileceği daha fazla şey olmasını diledi.
Translate from Turkish to English
Tom yapabileceği bir iş buldu.
Translate from Turkish to English
Doktorların yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Bu sadece Tom'un yapabileceği bir şey.
Translate from Turkish to English
O, Tom'un yapabileceği bir şey gibi geliyor.
Translate from Turkish to English
Polisin yapabileceği çok fazla şey yok.
Translate from Turkish to English
Sadece Tom'un yapabileceği bir şey.
Translate from Turkish to English
Bir insanın yapabileceği en iyi şey sessiz olmaktır.
Translate from Turkish to English
Tom yapabileceği hiçbir şey olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Gerçekten doktorun Tom için yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği her şey bu.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği tek şey bu.
Translate from Turkish to English
Tom, yapabileceği daha fazla bir şey olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Mary'nin yapabileceği şey hakkında hiçbir fikrin yok.Ona dikkat et!
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye yardım etmek için yapabileceği hiçbir şey olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye yardım etmek için yapabileceği hiçbir şey olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom, yapabileceği başka bir şey olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği tek şey beklemekti.
Translate from Turkish to English
Tom bunu burada yapabileceği için şanslı.
Translate from Turkish to English
Bu sadece herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Mary annesinin yapabileceği kadar iyi yemek pişiremez.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapabileceği şeylere endişelenmemek elimde değil.
Translate from Turkish to English
O, Tom'un yapabileceği bir şeye benziyor.
Translate from Turkish to English
O, Tom'un yapabileceği bir şey gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yardım için yapabileceği bir şey olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom yardımcı olmak için yapabileceği herhangi bir şey olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un bunu yapabileceği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un bunu yapabileceği şüpheli.
Translate from Turkish to English
Tom'un bunu yapabileceği düşüncesi Mary'yi endişelendirdi.
Translate from Turkish to English
Tom çok geçmeden yardım etmek için yapabileceği hiçbir şey olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English
Tom bununla ilgili yapabileceği hiçbir şey olmadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi ikna etmek için yapabileceği her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: eşit, doğarlar, Akıl, vicdana, sahiptirler, birbirlerine, karşı, kardeşlik, zihniyeti, ile.