Turkish example sentences with "eşit"

Learn how to use eşit in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Turkish to English

Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
Translate from Turkish to English

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
Translate from Turkish to English

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Translate from Turkish to English

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Translate from Turkish to English

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir.
Translate from Turkish to English

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
Translate from Turkish to English

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
Translate from Turkish to English

Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu.
Translate from Turkish to English

Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
Translate from Turkish to English

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.
Translate from Turkish to English

Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.
Translate from Turkish to English

O, babasına eşit değil.
Translate from Turkish to English

Tom tüm insanların eşit yaratıldığına inanıyor.
Translate from Turkish to English

Bütün insanların eşit hakları vardır.
Translate from Turkish to English

Bütün insanlar eşit yaratılırlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar eşit doğar diyebilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.
Translate from Turkish to English

Dayanışma ve eşit haklar kamu politikasının temel taşını oluşturur
Translate from Turkish to English

Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
Translate from Turkish to English

Kavunu altı eşit parçaya böl.
Translate from Turkish to English

Kadınlar için eşit hakları savundu.
Translate from Turkish to English

İki dağ eşit yüksekliktedir.
Translate from Turkish to English

Quakerlar bütün insanların eşit olduğuna inanırlar.
Translate from Turkish to English

Onlar da eşit işe eşit ücret istedi.
Translate from Turkish to English

Onlar da eşit işe eşit ücret istedi.
Translate from Turkish to English

Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.
Translate from Turkish to English

Eşit şartlar altında değiliz.
Translate from Turkish to English

Kanunlar herkes için eşit mi?
Translate from Turkish to English

Onlar hesabı eşit olarak bölüştüler.
Translate from Turkish to English

Onlar hesabı eşit olarak bölüşürler.
Translate from Turkish to English

Hesabı eşit olarak bölüştüler.
Translate from Turkish to English

Hesabı eşit olarak bölüşürler.
Translate from Turkish to English

Bütün insanlar eşit yaratılıyorsa herkes neden eşit yaşamıyor?
Translate from Turkish to English

Bütün insanlar eşit yaratılıyorsa herkes neden eşit yaşamıyor?
Translate from Turkish to English

Biz mutlu olabilirdik ve hala oluruz madem insanoğlu eşit diyorsunuz neden yoluma engel oluyorsunuz?
Translate from Turkish to English

İnsanlar doğarlar ve haklar bakımından özgür ve eşit kalırlar.
Translate from Turkish to English

Bir demokraside bütün vatandaşların eşit hakları vardır.
Translate from Turkish to English

Senin durumun benimkiyle eşit.
Translate from Turkish to English

Bir metre tam olarak bir yardaya eşit değildir.
Translate from Turkish to English

Matematikte sıfırın bir ile eşit gösterildiği durumlar var mı?
Translate from Turkish to English

Charon gezegen Pluto'nun bir uydusu olarak kabul edilmektedir. Ancak onun çapı Pluto'nun yarı çapından daha büyük olduğu için o, eşit bir ortak olarak kabul edilmektedir; ve Pluto ve Charon bir çift gezegen olarak kabul edilmektedir.
Translate from Turkish to English

Eşit uzaklık ilkesi nedir?
Translate from Turkish to English

Bu doğruyu yirmi eşit parçaya bölünüz.
Translate from Turkish to English

Her şey eşit olursa, gelecek ay yeniden birleşebilmem gerekir.
Translate from Turkish to English

Onların hepsi eşit.
Translate from Turkish to English

Sana bir dolar ödersem, eşit oluruz.
Translate from Turkish to English

Kumu eşit dağıtın.
Translate from Turkish to English

Fil ve zürafanın ortak ataları olmasaydı biri onların boyunlarında tam eşit sayıdaki omurgaya sahip olduklarını muhtemelen nasıl fark edebilirdi?
Translate from Turkish to English

Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.
Translate from Turkish to English

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz.
Translate from Turkish to English

Eşit işe eşit ücret.
Translate from Turkish to English

Eşit işe eşit ücret.
Translate from Turkish to English

Çocuklarımın hepsini eşit derecede seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tüm çocuklarımı eşit olarak seviyorum.
Translate from Turkish to English

Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var.
Translate from Turkish to English

Her iki İngilizce sürümü eşit kabul edilebilir mi?
Translate from Turkish to English

Bir dolar yüz sente eşit.
Translate from Turkish to English

Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dil bilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, kendisinin ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.
Translate from Turkish to English

Biz parayı üçümüz arasında eşit olarak paylaştık.
Translate from Turkish to English

Anneler bütün çocuklarını eşit olarak sevmeli.
Translate from Turkish to English

Bu araba oradaki ile eşit derecede sürebilir.
Translate from Turkish to English

Hepsi eşit.
Translate from Turkish to English

Para muhtemelen bu ikisi arasında eşit olarak bölünecek.
Translate from Turkish to English

O, çocuklarına eşit olarak davrandı.
Translate from Turkish to English

Allah tüm insanları eşit yarattı ama insanlar farklı olarak düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Bana eşit olarak davranmıyorsun.
Translate from Turkish to English

Herkes iki artı ikinin dörde eşit olduğunu bilir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary eşit derecede mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

İki öğretmenin de eşit sayıda öğrencisi vardı.
Translate from Turkish to English

Her eylem için eşit ve karşıt bir tepki vardır.
Translate from Turkish to English

Anketlerde iki parti de eşit.
Translate from Turkish to English

Lüks ve rahatlık mutluluğa eşit değildir.
Translate from Turkish to English

Çamaşır, çamaşır makinesinde eşit olarak dağıtılmamışsa çamaşır makinesinin titremesine sebep olur ya da hareket etmesine bile neden olur.
Translate from Turkish to English

Tüm bilimsel çalışmalar eşit değildir.
Translate from Turkish to English

İşi eşit olarak paylaşalım.
Translate from Turkish to English

Ekvator dünyayı iki eşit parçaya bölen hayali bir çizgidir.
Translate from Turkish to English

Yasa şimdi kadınların erkeklerle eşit şartlarda istihdam edilmesini gerektiriyor.
Translate from Turkish to English

Ben finansmanımı üç eşit parçaya böldüm.
Translate from Turkish to English

Ödül on tane sendika üyesi arasında eşit olarak bölündü.
Translate from Turkish to English

Eşit bir toplumda şovenizm için yer yoktur.
Translate from Turkish to English

Birçok şairler uyku ile ölümü eşit tutarlar.
Translate from Turkish to English

Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor.
Translate from Turkish to English

Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işe eşit ücret alıyor.
Translate from Turkish to English

Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işe eşit ücret alıyor.
Translate from Turkish to English

Bütün insanlar eşit yaratıldılar.
Translate from Turkish to English

Bu evde, kadınlar ve erkekler eşit sorumlulukları paylaşırlar.
Translate from Turkish to English

Biz hepimiz eşit yaratılırız.
Translate from Turkish to English

Yasa tüm insanların eşit olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Ben erkeklerin ve kadınların eşit olduğunu güçlü bir şekilde hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Beyaz erik brendisi bir kompostoda eşit ölçüde lezzetlidir.
Translate from Turkish to English

Gerçek aşk ebedidir, sonsuzdur ve hep kendi gibidir. Eşit ve saf, abartılı sergilemeler olmadan: özünde hep gençtir ve beyaz saçlarla görünür.
Translate from Turkish to English

Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.
Translate from Turkish to English

Ben bir feministim çünkü kadınlar ve erkekler için eşit haklara inanıyorum.
Translate from Turkish to English

Erkeklerle eşit olmaya çalışan kadınlar hırstan yoksundur.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary eşit derecede kafası karışmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Ortaçağ, cam, üretimi, Roma, teknolojisinin, devamı, mıdır, anlamak, gerçekten, Dün.