Learn how to use yanında in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Hepimiz onun yanında gittik.
Translate from Turkish to English
Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
Translate from Turkish to English
Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı.
Translate from Turkish to English
O her gün şemsiyesini yanında taşır.
Translate from Turkish to English
Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
Translate from Turkish to English
Yanında sadece 100 yeni vardı.
Translate from Turkish to English
Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
Translate from Turkish to English
Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu.
Translate from Turkish to English
Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
Translate from Turkish to English
Evimin yanında birkaç dükkân var.
Translate from Turkish to English
Masanın yanında dört sandalye vardı.
Translate from Turkish to English
Yanında bozuk para var mı?
Translate from Turkish to English
Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
Translate from Turkish to English
İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.
Translate from Turkish to English
İhtiyacın olduğunda yanında olacağım.
Translate from Turkish to English
Amerikalı bir öğrenci benim evin yanında yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.
Translate from Turkish to English
Birkaç kız kapının yanında duruyor.
Translate from Turkish to English
Ben pencerenin yanında oturmayı severim.
Translate from Turkish to English
Adam Tom'un sandalyesinin yanında durdu.
Translate from Turkish to English
Tom sınıfta Mary'nin yanında oturdu.
Translate from Turkish to English
Tom'un yanında duran o uzun kız Mary'dir.
Translate from Turkish to English
O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.
Translate from Turkish to English
Tom bütün geceyi gölün yanında küçük bir kabinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom yanında hiç para olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English
Tom, çöp tenekesinin yanında bir silah buldu.
Translate from Turkish to English
Tom yanında Mary olmadan yaşamayı düşünemiyor.
Translate from Turkish to English
Tom pencerenin yanında oturan birine onu açmasını rica etti.
Translate from Turkish to English
Tom nereye giderse gitsin her zaman yanında bir kamera taşır.
Translate from Turkish to English
Sorun Tom'un Mary'nin yanında oturmak istememesidir.
Translate from Turkish to English
Arkadaşını yanında getir.
Translate from Turkish to English
Kapının yanında duran bayan ünlü bir şarkıcıdır.
Translate from Turkish to English
Erkek kardeşini yanında getir.
Translate from Turkish to English
Onun yanında az parası var.
Translate from Turkish to English
O, kız kardeşini yanında götürdü.
Translate from Turkish to English
Kapınını yanında duran kişi Tom.
Translate from Turkish to English
Haruki'nin yanında çok parası yok.
Translate from Turkish to English
Ann'in yanında biraz parası var.
Translate from Turkish to English
Bill denizin yanında yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Tom yılda bir ya da iki kez çocuklarını yanında işe getirir.
Translate from Turkish to English
Tom oğluna kendi evinin yanında bir ev yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un yanında Mary'nin adresi yoktu.
Translate from Turkish to English
Ben onun yanında oturdum.
Translate from Turkish to English
O onun yanında durdu.
Translate from Turkish to English
O, onun yanında diz çöktü.
Translate from Turkish to English
Senin yanında oturabilir miyim?
Translate from Turkish to English
Pencere yanında koltuk istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ehliyetin yanında mı?
Translate from Turkish to English
Evim okyanusun yanında.
Translate from Turkish to English
Tom senin yanında olmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Kapının yanında bir köpek var.
Translate from Turkish to English
Git ve babanın yanında otur.
Translate from Turkish to English
Onlar ateşin yanında oturdular.
Translate from Turkish to English
Onlar okulun yanında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English
O, kapının yanında bir köpek gördü.
Translate from Turkish to English
O, evin yanında oldu.
Translate from Turkish to English
Onun evi parkın yanında.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin yanında yaşardı.
Translate from Turkish to English
Gölün yanında bir kabin kiraladık.
Translate from Turkish to English
Kapının yanında bir erkek çocuk var.
Translate from Turkish to English
Yanında sos istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yanında hiç paran var mı?
Translate from Turkish to English
Pencerenin yanında bir masa istiyorum.
Translate from Turkish to English
Pencerenin yanında bir koltuk istiyorum, lütfen.
Translate from Turkish to English
O, her zaman onun yanında yer alır.
Translate from Turkish to English
O, erkek kardeşinin yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Köpek kasenin yanında oturuyor.
Translate from Turkish to English
Havaalanının yanında bir oteli tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Kraliçe kralın yanında durdu.
Translate from Turkish to English
Evimin yanında bir kilise var.
Translate from Turkish to English
Tartışmada ben onun yanında yer aldım.
Translate from Turkish to English
Yanında çok paran var mı?
Translate from Turkish to English
Evimin yanında bir okul vardır.
Translate from Turkish to English
Benim ev onunkinin yanında küçük görünüyor.
Translate from Turkish to English
O, eğitimin yanında temel sorundur.
Translate from Turkish to English
O, kapının yanında çömeldi.
Translate from Turkish to English
İstasyonun yanında yaşlı bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Okulumun yanında büyük bir park vardır.
Translate from Turkish to English
Pencerenin yanında bir masa alabilir miyiz?
Translate from Turkish to English
Bankanın yanında eski bir arkadaşa rastladım.
Translate from Turkish to English
O, onu girişin yanında dururken buldu.
Translate from Turkish to English
Onun evinin yanında oturuyorum fakat onu nadir görüyorum.
Translate from Turkish to English
Ben onun yanında yürüyorum.
Translate from Turkish to English
Onun o zaman yanında parası yoktu.
Translate from Turkish to English
Ne olursa olsun yanında olacağım.
Translate from Turkish to English
Al. Bunu yanında taşı. İşine yarayabilir.
Translate from Turkish to English
Pencerenin yanında bir masa var mıdır?
Translate from Turkish to English
Evimin yanında bir park vardır.
Translate from Turkish to English
Tom'un çıkışın yanında durduğunu gördüm.
Translate from Turkish to English
Sandalye pencerenin yanında değildir.
Translate from Turkish to English
İnsanlar sahilin yanında oynuyorlar.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşinin yanında kısa görünüyor.
Translate from Turkish to English
Evin yanında bir nehir var.
Translate from Turkish to English
Gölün yanında kamp yaptık.
Translate from Turkish to English
Yanında bir şemsiye getirdin mi?
Translate from Turkish to English
Tom'un yanında çok parası yok.
Translate from Turkish to English
Yanında ne kadar paran var?
Translate from Turkish to English
Sadece bu kez yanında olacağım.
Translate from Turkish to English
Tom evinin yanında iyi bir iş buldu.
Translate from Turkish to English
Ateşin yanında ıslak elbiselerini kuruttu.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Köpeğimin, kuyruğu, Böyle, kazanacağından, eminim, değildi, adınızı, yazınız, bisikletim, Bahar.