Turkish example sentences with "yalan"

Learn how to use yalan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Yalan söyledim. Lütfen affet.
Translate from Turkish to English

Anne ve baba çocuklarına yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretir.
Translate from Turkish to English

O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
Translate from Turkish to English

O, yalan söylediğini itiraf etti.
Translate from Turkish to English

Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Yalan söylediğim için beni affet lütfen.
Translate from Turkish to English

John gibi böylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.
Translate from Turkish to English

Onun yalan söylüyor olması mümkündür.
Translate from Turkish to English

Nefes alışı kadar doğal şekilde yalan söyler.
Translate from Turkish to English

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.
Translate from Turkish to English

O, yaşı hakkında yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.
Translate from Turkish to English

Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.
Translate from Turkish to English

O yalan söyleyen insanları hor görüyor.
Translate from Turkish to English

Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı.
Translate from Turkish to English

Onun hikayesi bir yalan olamayacak kadar çok mantıksız.
Translate from Turkish to English

Aslına bakarsan, yalan söyledim.
Translate from Turkish to English

Öyle söylüyorsan, yalan söylüyorsun.
Translate from Turkish to English

Şüpheli müfettişe bir yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Onun hikayesi gerçek olamaz. O sık sık yalan söyler.
Translate from Turkish to English

Onlar sadece protestoyu görmezden gelmediler, aynı zamanda basına yalan söylediler.
Translate from Turkish to English

Ben istemeden yalan söyledim.
Translate from Turkish to English

O, adamın bir yalan söylediğinden emindi.
Translate from Turkish to English

Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.
Translate from Turkish to English

O kolayca yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, yalan söyleyen insanları küçümsüyor.
Translate from Turkish to English

Asla yalan söylemeyin.
Translate from Turkish to English

Yalan söylemeyin.
Translate from Turkish to English

Yalan söylemek iyi değildir.
Translate from Turkish to English

Ben yalan söylemenin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır.
Translate from Turkish to English

Fred her zaman yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Onun yalan söylediği sonucuna varmada çok aceleci davrandım.
Translate from Turkish to English

Tom yalan söyleyemeyecek kadar dürüst bir çocuktur.
Translate from Turkish to English

Tom karısına yalan söyleyerek evliliğini mahvetti.
Translate from Turkish to English

Tom sana Boston'da yaşadığı hakkında sana yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Yalan söylüyorsun, değil mi?
Translate from Turkish to English

Yalan söylemek yanlıştır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine asla yalan söylemediler.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi açık açık yalan söylemekle suçladı.
Translate from Turkish to English

Yalan söylemek utanç verici.
Translate from Turkish to English

Tom size yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary yalan söylerken söyleyebileceğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom, her şey hakkında Mary'ye yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yalan söylediğini biliyor.
Translate from Turkish to English

Tom ne kadar zengin olursa olsun herkese yalan söylemeye devam ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin yalan söylediğinden şüphelenmek için bir nedeni yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom yalan söylemekten hiçbir vicdan azabı çekmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin yalan söylediğine dair bir önsezisi vardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yalan söylemek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Ona güvenilemez çünkü sık sık yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yalan söylemeyi sürdüremedi.O sadece ona gerçeği söylemek zorunda olduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirine sürekli yalan söyler.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse Mary'ye hiç yalan söylemez.
Translate from Turkish to English

Gerçek bir yalan söylemiş olmamdır.
Translate from Turkish to English

Onun asla yalan söylemediğine inanıyorum.
Translate from Turkish to English

O yalan söyleyecek son kişidir.
Translate from Turkish to English

O, asla yalan söylemez.
Translate from Turkish to English

O, yalan söyleyecek son kişidir.
Translate from Turkish to English

Naomi'ye inanmıyorum. Sanırım o yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Jack asla yalan söylemediğini söyledi fakat yalan söylüyordu.
Translate from Turkish to English

Jack asla yalan söylemediğini söyledi fakat yalan söylüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un olanlar hakkında yüzüme karşı yalan söylediğine inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye inanmıyor. Onun yalan söylediğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English

O yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Yalan söylüyorsun.
Translate from Turkish to English

O asla yalan söylemez.
Translate from Turkish to English

O bize yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Neden yalan söylüyorsun?
Translate from Turkish to English

O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

O yalan söylemez.
Translate from Turkish to English

O bize bir yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Birisi yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Sana yalan söyleyemem.
Translate from Turkish to English

O benim yüzüme yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Bana yalan söylüyorsun.
Translate from Turkish to English

O yalan söylüyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O yalan söyleme eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Onun yaşı hakkında yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Belli ki yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Asla tekrar yalan söyleme.
Translate from Turkish to English

O bir yalan söylemiş olabilir.
Translate from Turkish to English

Niçin insanlar yalan söylerler.
Translate from Turkish to English

Tom, yalan söylediğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English

O, yalan söylemiş olamaz.
Translate from Turkish to English

O bir yalan söylemiş olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yalan söylediğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Bana asla tekrar yalan söyleme.
Translate from Turkish to English

Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
Translate from Turkish to English

Gerçek onun yalan söylemesidir.
Translate from Turkish to English

Onun yalan söylediği açık.
Translate from Turkish to English

Sen bana yalan söyledin, değil mi?
Translate from Turkish to English

Ben onun yalan söylediğinden şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

O yalan söylemiş olamaz.
Translate from Turkish to English

O bana yalan söylemiş olabilir.
Translate from Turkish to English

Ne zaman yalan söyleyebiliriz?
Translate from Turkish to English

Artık yalan söylemek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

O, bir yalan söylemiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O bana yalan söylemememi söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom yaşı hakkında sık sık yalan söyler.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: dursunızgara, balıktan, hoşlanmam, kaymaya, etiketleri, sırayla, öğrenelim, seyahatine, amacıyla, üzülmeye.