Turkish example sentences with "uzattı"

Learn how to use uzattı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O, yoksullara yardım eli uzattı.
Translate from Turkish to English

Küçük kız ona dilini uzattı.
Translate from Turkish to English

Işıl ışıl gülümseyen anne, bebeğine elini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom bardağa biraz süt koydu ve Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom buzdolabından iki bira çıkardı ve birini Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom sütü bardağa doldurdu ve sonra Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom sözleşmeyi Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye tereyağlı patlamış mısır kasesini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir enerji içeceği uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir bira uzattı.
Translate from Turkish to English

O, kitabı almak için kolunu uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom yarım şeftali yedi ve artanını bana uzattı.
Translate from Turkish to English

O elini uzattı.
Translate from Turkish to English

O, ona bir kitap uzattı.
Translate from Turkish to English

O bana bir not uzattı.
Translate from Turkish to English

O, raporunu uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir kitap uzattı.
Translate from Turkish to English

O, sağ kolunu uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir not uzattı.
Translate from Turkish to English

O, elini bana uzattı.
Translate from Turkish to English

Bebek ufacık elini uzattı.
Translate from Turkish to English

O, borçlu olduğu parayı ona uzattı.
Translate from Turkish to English

O, ona ceketini uzattı sonra kapıyı açtı ve onun gitmesini rica etti.
Translate from Turkish to English

O, elini uzattı.
Translate from Turkish to English

O, daha fazlası için elini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom elini Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Yaz boyunca sakal uzattı.
Translate from Turkish to English

Parayı tezgahtara uzattı.
Translate from Turkish to English

Elini uzattı ve onu tuttum.
Translate from Turkish to English

Kalışını beş gün uzattı.
Translate from Turkish to English

Daha olgun görünmek için sakal uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom kalışını üç gün uzattı.
Translate from Turkish to English

Elini uzattı ve onu salladım.
Translate from Turkish to English

Mektubu sekretere uzattı.
Translate from Turkish to English

Paketi müşteriye uzattı.
Translate from Turkish to English

O, tatildeyken sakal uzattı.
Translate from Turkish to English

Genç adam elini uzattı ve onu salladım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir fincan uzattı.
Translate from Turkish to English

Utançla kıkırdayarak, prezervatifi uzattı.
Translate from Turkish to English

Dondurmacı dondurmayı elime uzattı.
Translate from Turkish to English

Dick bana fotoğrafı uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom kapağı açtı ve kavanozu Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom ehliyetini çıkardı ve polis memuruna uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom buzdolabından bir bira aldı ve onu Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom bir kutu birayı çalkaladı ve sonra oturma odasına gitti ve onu Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Silahını almak için elini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom bir bıçak için elini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom bir plastik kupaya şarap koydu ve Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir içki koydu ve ona uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom kupasını uzattı ve Mary onu yeniden doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onu yeniden doldurması için kupasını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom tuzluğu Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Mary çantasından bir zarf çıkardı ve onu Tom'a uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom makası Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom broşürleri Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom süpürgeyi Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir bıçak uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir şişe uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir muz uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye kitabı uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye telefonunu uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye anahtarını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye kartını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir kalem uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir broşür uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir defter uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir kadeh uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir içki uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye el fenerini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye evrak çantasını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom elini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye küçük bir manila zarf uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir torba ayçiçeği çekirdeği uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye para dolu bir zarf uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom bacaklarını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir havlu uzattı.
Translate from Turkish to English

O, bacaklarını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir zarf uzattı ve o onu açtı.
Translate from Turkish to English

Tom cebinden anahtarı çıkardı ve Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye nakit dolu bir zarf uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom boş bardağını uzattı, Mary de onu portakal suyuyla doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom fotoğrafı Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom dürbünü bana uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom hemen mektubu çantasından çıkarıp bana uzattı.
Translate from Turkish to English

Mary herkese nişan yüzüğünü göstermek için elini uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye büyük bir zarf uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom kalemini Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom kalemi Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir şey uzattı.
Translate from Turkish to English

O, yaşlı görünmek için sakalını ve saçını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bazı resimler uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye biraz para uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye mektubu uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye klipsli kağıt altlığını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye menüyü uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye dürbünü uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye çantasını uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom birkaç bozuk para çıkardı ve birini Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom ağaçtan bir elma kopardı ve onu bana uzattı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: senden, güzelim, öyle, görünüyor, hatalısın, tekrar, kaldıracağım, Amcamın, cadde, boyunca.