Learn how to use uyardı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Onu dikkatli araba sürmesi için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi onun evinden uzak kalması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.
Translate from Turkish to English
O, tehlike ile ilgili uyardı.
Translate from Turkish to English
O, şiddete karşı uyardı.
Translate from Turkish to English
O beni başarısız olacağım konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
O, onu yalnız gitmemesi için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom geç kalmaması için Mary'yi uyardı.
Translate from Turkish to English
O, bizi odaya girmememiz için uyardı.
Translate from Turkish to English
O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.
Translate from Turkish to English
O, bizi konuşmayı kesmemiz için uyardı.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşini o adam hakkında uyardı.
Translate from Turkish to English
Doktor sigaraya karşı onu uyardı.
Translate from Turkish to English
Öğretmenim onu tekrar yapmamam için beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Öğretmenimiz tekrar geç kalmaması için onu uyardı.
Translate from Turkish to English
O uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom onu uyardı.
Translate from Turkish to English
Doktor onu sigara içmenin tehlikeleri hakkında uyardı.
Translate from Turkish to English
Babası onu uyardı: "Onunla konuşma".
Translate from Turkish to English
Mary seni uyardı.
Translate from Turkish to English
Otobüs şoförü öğrencileri başlarını pencereden dışarı çıkarmamaları için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom tehlike ile ilgili beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Doktor, içkiden uzak durmam için uyardı.
Translate from Turkish to English
Annem, seninle evlenmemem konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
Çocukları, sokakta oynamamaları için uyardı.
Translate from Turkish to English
O seni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom seni uyardı.
Translate from Turkish to English
Öğrencilerini uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi oraya yalnız gitmemesi için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom John hakkında Mary'yi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom onu yapabileceğin konusunda beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom onu Mary'ye söyleyebileceğin konusunda beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom onu yapmamamız için bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Biri Tom'u uyardı.
Translate from Turkish to English
Mary Tom'u uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi karanlıktan sonra tek başına dışarı çıkmaması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom bunun olabileceği konusunda bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi gece tek başına dışarı çıkmaması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den uzak kalmam için beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni senin hakkında uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom onları uyardı.
Translate from Turkish to English
Onlar onu uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi oraya John ile gitmemesi için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom bir şey söylememem için beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom buranın gürültülü olacağı konusunda beni uyardı.
Translate from Turkish to English
O, çocukları sokakta oynamaya karşı uyardı.
Translate from Turkish to English
O, çocukları caddede oyun oynamaya karşı uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi onu yapmaya karşı uyardı.
Translate from Turkish to English
O bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Mary bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Onlar bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom John'un beladan başka bir şey olmadığı konusunda Mary'yi uyardı, o onun uyarısını görmezden geldi.
Translate from Turkish to English
Annem yalnız seyahat etmemem için uyardı.
Translate from Turkish to English
Öğretmen okula geç kalmamam için beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Babam beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Polis geri durmamız için bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom burada dumanlı olacağı konusunda beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Öğretmen testin zor olacağı konusunda bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.
Translate from Turkish to English
Öğretmen, sınavın muhtemelen karmaşık olacağı konusunda bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
O, Tom'u uyardı.
Translate from Turkish to English
Dan gece yalnız yürüme hakkında Linda'yı uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom böyle kötü bir havada balık tutmaya gitmemesi için balıkçıyı umutsuzca uyardı.
Translate from Turkish to English
O bir öğrenciyi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom belediye başkanına suikast düzenlemek için bir plan hakkında polisi uyardı.
Translate from Turkish to English
O gürültülü oldukları için onları uyardı.
Translate from Turkish to English
Bayan Brown Beth'i eğer makul şekilde yemezse her zaman çok ağır olacağı konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom yetkilileri uyardı.
Translate from Turkish to English
Radyo sel olasılığı hakkında bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Mary'nin babası kızından uzak kalması için Tom'u uyardı.
Translate from Turkish to English
Ken Tom'u uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom o konuda beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Annem, erkek kardeşimi örnek almamam konusunda beni uyardı.
Translate from Turkish to English
O oğlunu tembel olduğu için uyardı.
Translate from Turkish to English
Bana uyardı.
Translate from Turkish to English
Ekolojist, petrolün sadece bir nimet olmadığını, aynı zamanda bir lanet olduğu konusunda bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni onun hakkında uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom bunun olabileceği konusunda sizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, neler olabileceği konusunda bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom onu tekrar yapmamam için beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni bir daha geç kalmamam için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi onu yapmaması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi John'a güvenmemesi konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi çok gürültülü olmaması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi yiyeceği yememesi konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi bunu tekrar yapmaması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi su içmemesi için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni onu yapmamam için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi kendine aşırı güvenmemesi konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi bunu artık yapmaması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni tekrar Mary ile konuşmamam için uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin muhtemelen ağlayacağı konusunda bizi uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi John'un yaptığı hiçbir şeyi yememesi konusunda uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom, artık Mary'ye sarılmamam için beni uyardı.
Translate from Turkish to English
Tom muhtemelen bunun olacağını konusunda Mary'yi uyardı.
Translate from Turkish to English
Sami, Leyla'yı Ferit'ten uzak durması için uyardı.
Translate from Turkish to English
Sami sarhoş bir müşteriyi üç kez uyardı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: satranç, oynamayı, öğreteceğim, biliyor, musun, Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım.