Turkish example sentences with "ulusal"

Learn how to use ulusal in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ulusal borç büyüyor.
Translate from Turkish to English

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
Translate from Turkish to English

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.
Translate from Turkish to English

Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tüm ülkelerin kendi ulusal bayrağı vardır.
Translate from Turkish to English

O ulusal bir kahraman oldu.
Translate from Turkish to English

Japonya'da ulusal ebelik sınavına girme hakkı sadece kadınlara veriliyor.
Translate from Turkish to English

Nixon ulusal TV' de konuşma yaptı.
Translate from Turkish to English

Ona bir ulusal kahraman gözüyle bakıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English

Ulusal Futbol Liginde en iyi koçun kim olduğunu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi "Barney and Friends"'te başladı.
Translate from Turkish to English

Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bayrak ulusal bir semboldür.
Translate from Turkish to English

Grev ulusal ekonomiyi aksatmıştır.
Translate from Turkish to English

Ulusal Muhafızlara katılmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English

Ulusal Corvette Müzesi altında bir subatan oluştu ve sekiz arabayı yuttu.
Translate from Turkish to English

Ulusal Kamu Radyosunu dinlemeyi severim.
Translate from Turkish to English

Ulusal bütünlüğü korumak gereklidir.
Translate from Turkish to English

O, ulusal üniversitedeki bir profesör.
Translate from Turkish to English

Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.
Translate from Turkish to English

Obezite ulusal bir salgındır.
Translate from Turkish to English

Medvedev ulusal doğa rezervi Shaitan-Tau'nun kurulması hakkında kararname imzaladı.
Translate from Turkish to English

Bu bir ulusal güvenlik meselesi.
Translate from Turkish to English

Ulusal marşı ezberliyorum.
Translate from Turkish to English

Sizlerde ulusal müzik aletleri var mı?
Translate from Turkish to English

Hiç ulusal marşı ezberledin mi?
Translate from Turkish to English

Enerji tasarrufu için ulusal bir kampanya sürüyor.
Translate from Turkish to English

Avlanmak ulusal parklarda yasaktır.
Translate from Turkish to English

Rusya, ulusal marşını çok sık değiştirmemeli.
Translate from Turkish to English

Estonya'nın kendi ulusal marşı vardır.
Translate from Turkish to English

Dan, ulusal marşı çaldığı zaman tüm öğrenciler ayağa kalktı.
Translate from Turkish to English

Bayanlar ve baylar, Sretensky Manastırı Korosu tarafından icra edilen Rusya Federasyonu ulusal marşı için lütfen ayağa kalkın.
Translate from Turkish to English

Ulusal Brukenthal Müzesi Romanya'da resmi olarak açılan ilk müzedir.
Translate from Turkish to English

Bu bina ulusal miras olarak tutulmalıdır.
Translate from Turkish to English

Mikronezya Ulusal Futbol Takımı üç maçta 114 tane gol yedi.
Translate from Turkish to English

Bu ulusal park güzel manzarayla dolu.
Translate from Turkish to English

Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.
Translate from Turkish to English

Yosemite Ulusal Parkı dünyadaki en güzel yerlerden biridir.
Translate from Turkish to English

Bu ulusal bir skandaldı.
Translate from Turkish to English

O zafer, ulusal bir gurur kaynağı oldu.
Translate from Turkish to English

Bugün İzlanda'da ulusal bir bayramdır.
Translate from Turkish to English

Bu, ulusal bir gurur meselesi.
Translate from Turkish to English

Ulusal borç son on yılda üç katına çıkmıştır.
Translate from Turkish to English

O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi.
Translate from Turkish to English

Mandarin Çincesini teşvik etmek, Çin'in ulusal planıdır.
Translate from Turkish to English

Hindistan Ulusal Kongresi ve Bharatiya Janata Partisi Hindistan'da en önemli siyasi partilerdir.
Translate from Turkish to English

Tom Amsterdam'da iken Ulusal Müze'yi ziyaret etti.
Translate from Turkish to English

ABD'nin ulusal bayrağına birleşik Amerika bayrağı denilmektedir.
Translate from Turkish to English

Mango farklı ülkelerin ulusal meyvesidir.
Translate from Turkish to English

Onlar ulusal marşı söylüyordu.
Translate from Turkish to English

İskoç Ulusal Partisi İskoç Parlamentosunda genel çoğunluğunu kaybetti.
Translate from Turkish to English

Bizon şimdi ABD'nin ulusal memelisidir.
Translate from Turkish to English

Bizon ABD'nin ulusal memelisidir.
Translate from Turkish to English

Ulusal hokey takımı Amerika'yı ziyaret ettiğinde, oyuncuların yarısı ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Onlar Singapur'da ikinci ulusal dil olarak Çince öğretiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
Translate from Turkish to English

Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.
Translate from Turkish to English

Bu, kitabın ulusal haftası.
Translate from Turkish to English

Bu bizim büyük ulusal sorunlarımıza kıyasla küçük bir sorundur.
Translate from Turkish to English

Bugün ulusal bir bayramdır.
Translate from Turkish to English

Yaşlı insanlar için daha fazla ulusal hastaneler olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Death Valley Ulusal Parkı, karanlık gökyüzü ile tanınır.
Translate from Turkish to English

Baltık Denizi, Almanlar için en popüler ulusal seyahat noktalarından biridir.
Translate from Turkish to English

Oradaki hiçbir üniformanın ulusal standardı yoktur.
Translate from Turkish to English

Eskiden biri her gün ulusal kostüm giyerdi.
Translate from Turkish to English

Nepal şu anda dikdörtgen biçiminde olmayan bir ulusal bayrağa sahip tek ülkedir.
Translate from Turkish to English

Ulusal galeriyi ziyaret etmediğin için gerçekten Londra'dan gitmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English

Önemli miktarda para ulusal savunma için tahsis edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Ulusal borcu azaltmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom ulusal bir kahraman oldu.
Translate from Turkish to English

O, nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.
Translate from Turkish to English

Samimiyet bizim için ulusal bir simgedir.
Translate from Turkish to English

Avrupa, ulusal egemenliğinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Ulusal marşı söylemek için seçildim.
Translate from Turkish to English

Aniden ulusal bir konu oldu.
Translate from Turkish to English

Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
Translate from Turkish to English

Bu dava ulusal bir olay haline geldi.
Translate from Turkish to English

Finlandiya'nın ulusal destanı Kalevala'dır.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl ulusal şampiyonayı kazandık.
Translate from Turkish to English

Tom üç kez ulusal şampiyondur.
Translate from Turkish to English

Ulusal öneme sahip bir konudur.
Translate from Turkish to English

ABD Başkanı, ulusal bir seçimle seçilir.
Translate from Turkish to English

Bütün ulusal Slav dillerini inceledim.
Translate from Turkish to English

Bütün ulusal Alman dillerini inceledim.
Translate from Turkish to English

Bütün ulusal Latin dillerini öğrendim.
Translate from Turkish to English

O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.
Translate from Turkish to English

Zambaklar İtalya'nın ulusal çiçeğidir.
Translate from Turkish to English

Doğuda, Erzurum'da ve Elazığ'da, genel merkezi İstanbul'da olmak üzere Doğu İlleri Ulusal Hakları Savunma Derneği kurulmuştu.
Translate from Turkish to English

Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin kuruluş amacı da, doğu illerindeki bütün halkın dinsel ve siyasal haklarının özgürce gelişimini sağlayacak yasal yollara başvurmak; adı geçen illerdeki Müslüman halkın tarihsel ve ulusal haklarını, gerektiğinde, uygar toplumlar önünde savunmak; doğu illerinde yapılan zulüm ve cinayetlerin nedenleriyle etmenleri ve bunları yapanlar ve yaptıranlarla ilgili tarafsızca soruşturma açarak suçluların çabuklukla cezalandırılmalarını istemek; Türklerle azınlıklar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine ve eskisi gibi iyi bağların pekiştirilmesine çaba göstermek; doğu illerindeki savaştan doğma yıkım ve yoksulluğu, hükümet katında girişimlerde bulunarak elden geldiğince giderme yollarını aramaktı.
Translate from Turkish to English

Bundan dolayı dernek, aynı gerekçe ve araçlarla donanmış olarak tarihsel ve ulusal hakları savunmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Yurt içinde örgütler kurarak ayaklanma ve başkaldırmalara yol açmak, ulusal bilinci işlemez kılmak, yabancı devletlerin işe karışmalarını kolaylaştırmak gibi haince girişimler, derneğin bu gizli kolunca yönetilmekteydi.
Translate from Turkish to English

Beliren ulusal savaşın tek amacı yurdu dış saldırıdan kurtarmak olduğu halde bu savaşın, başarıya ulaştıkça, ulusal iradeye dayanan yönetimin bütün ilkelerini ve şekillerini evre evre bugünkü döneme değin gerçekleştirmesi olağan ve kaçınılmaz bir tarih akışı idi.
Translate from Turkish to English

Beliren ulusal savaşın tek amacı yurdu dış saldırıdan kurtarmak olduğu halde bu savaşın, başarıya ulaştıkça, ulusal iradeye dayanan yönetimin bütün ilkelerini ve şekillerini evre evre bugünkü döneme değin gerçekleştirmesi olağan ve kaçınılmaz bir tarih akışı idi.
Translate from Turkish to English

Bu kaçınılmaz tarih akışını, gelenekten gelen alışkanlığı ile, hemen sezinleyen hükümdar soyu, ilk andan başlayarak ulusal savaşın amansız bir düşmanı oldu.
Translate from Turkish to English

Ulusal savaşa birlikte başlayan yolculardan kimileri, ulusal yaşamın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet yasalarına değin uzayan gelişmelerinde, kendi düşünce ve psikolojilerinin kavrama sınırı bittikçe, bana direnmeye ve karşı çıkmaya başlamışlardır.
Translate from Turkish to English

Ulusal savaşa birlikte başlayan yolculardan kimileri, ulusal yaşamın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet yasalarına değin uzayan gelişmelerinde, kendi düşünce ve psikolojilerinin kavrama sınırı bittikçe, bana direnmeye ve karşı çıkmaya başlamışlardır.
Translate from Turkish to English

Bu son sözlerimi özetlemek gerekirse diyebilirim ki ben, ulusun vicdanında ve geleceğinde sezdiğim büyük gelişme yeteneğini, bir ulusal sır gibi vicdanımda taşıyarak yavaş yavaş bütün toplumumuza uygulatmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Elden gelen bölgesel önlemlerin alınmasına ve özellikle halkın gerçek durum üzerinde aydınlatılmasına ve orada bulunan yabancı birlik ve subaylardan çekinmeye yer olmadığının anlatılmasına önem verildi ve hemen o bölgede ulusal örgütler kurmaya girişildi.
Translate from Turkish to English

Ulusal bağımsızlığımızı boğan ve yurdun bölünmesi tehlikelerini hazırlayan İtilâf Devletlerinin yaptıklarını ve İstanbul Hükümeti'nin tutsak ve güçsüz durumunu biliyorsunuz.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Deden, Aşağıdaki, soruları, cevapla, Amerika'ya, gitti, Balık, tutmayı, sıcaktı, orası.