Turkish example sentences with "temiz"

Learn how to use temiz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.

Dişlerini temiz tutmalısın.

Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.

O her zaman temiz giyinir.

Ellerini temiz tut.

Odasını her zaman temiz tutar.

Annem yatağın üstüne temiz çarşaf koydu.

Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.

Bu park gerçekten güzel ve temiz.

Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.

Odanız her zaman temiz tutulmalıdır.

Ayakkabılarını temiz tutmalısın.

Temiz hava almak için dışarı çıktı.

Televizyon izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al.

TV izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al .

İyi öğrenciler masalarını her zaman temiz tutarlar.

Tom içeriye temiz hava girdirmek için pencereyi birazcık açtı.

Nehir, her zamankinden daha temiz oldu.

Halka açık yerleri temiz tutalım.

Döküm kalıbından temiz geldi.

Ann odasını her zaman temiz tutar.

Helen odasını her zaman temiz tutar.

Ben temiz havayı severim.

Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.

Banyo temiz mi?

Ellerin temiz mi?

Yüzünüzü temiz silin.

Odanızı temiz tutun.

Biraz temiz hava girsin.

O, odasını temiz tutar.

O, temiz pantolon giydi.

Balık temiz sudadır.

Tom'un temiz bir vicdanı var.

Kediler çok temiz hayvanlardır.

O her zaman temiz ve düzenli.

Ellerimizi temiz tutmalıyız.

Kendimizi temiz tutmalıyız.

Ellerini temiz tutmalısın.

O, her zaman odasını temiz tutar.

O, her zaman saçını temiz tutar.

O, temiz çarşafları yatağın üstüne koydu.

Odanı temiz tutmalısın.

Elinden geldiğince odanı temiz tut.

Temiz enerjiye acil bir ihtiyaç vardır.

Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum.

Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.

Odanı temiz tutmanı söylemek zorunda olmamalıyım.

Pencereyi aç ve odaya biraz temiz hava girsin, lütfen.

Yer çok temiz olmalı.

Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi.

Yazlık temiz ve düzenliydi.

Biraz temiz hava için dışarı çıktık.

Tom temiz hava almak için dışarı çıktı.

Temiz tuttuğun sürece, sana sahip olduğum herhangi bir kitabı veririm.

Su dibe doğru temiz.

Canım biraz temiz hava almak istiyor.

Temiz havlular çekmecede.

Kız kardeşim odasını hep temiz tutar.

Bak. Benim evim seninkinden daha temiz.

Kendi kasabamızı temiz tutmak bizim görevimizdir.

Kız kardeşim her zaman odasını temiz tutar.

Ellerini her zaman temiz tutmalısın.

Ön camı temiz tutmalısın.

Pencereyi aç da içeri biraz temiz hava girsin.

Lütfen bana temiz bir bıçak getirir misin?

Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.

Biraz temiz hava almak istemez misiniz?

Tom ellerinin temiz olmadığını fark etti.

İçeriye temiz hava girmesi için pencereyi açtı.

Rüzgar ucuz ve temiz bir enerji kaynağıdır.

Annem ayaklarımın temiz olmadığını fark etti.

Niçin dışarı çıkıp biraz temiz hava almıyoruz?

Temiz değil.

Son on yıldır temiz bir geçmişi var.

O düzgün ve temiz.

Bu masa temiz.

Tuvaleti temiz tutun.

Caddeler temiz.

Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?

Sanırım o çok temiz.

Sanırım biraz temiz havaya ihtiyacım var.

Bazı temiz elbiseler giymemizi öneririm.

Sizin için ölmem ama saf, temiz insanlar için ölürüm.

Sizce sizin kalbiniz çok mu temiz?

Tom şimdi temiz.

Bu temiz değil.

Onu temiz tut.

Bu çok temiz.

Oldukça temiz.

Onun hepsi temiz.

Temiz mi?

Tom temiz geldi.

Bırak bu dumanlı hava odadan çıksın ve temiz hava girsin.

Oda çok temiz.

Yollar temiz değil.

Temiz su, balıkları beslemez.

Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.

Temiz bir gömleğe ihtiyacım var.

Temiz gümüş sofra takımımız yok gibi görünüyordu.

Hiç temiz kaşığımız var mı?

Also check out the following words: okuyabiliyor, CD'yi, alman, taksi, çağırdım, çünkü, yağıyordu, Hiçbir, olmadığı, görünüyordu.