Learn how to use onunla in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Translate from Turkish to English
Onunla görüşebildiğim için mutluyum.
Translate from Turkish to English
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
Translate from Turkish to English
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English
Eve dönerken onunla karşılaştım.
Translate from Turkish to English
Bir daha onunla buluşmamaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
Translate from Turkish to English
Onunla Haziran'da evleneceğim.
Translate from Turkish to English
Ben öğrenciyken onunla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Onunla ben aynı sınıftayız.
Translate from Turkish to English
Genellikle onunla aynı fikirde olurum.
Translate from Turkish to English
Onunla alay etme.
Translate from Turkish to English
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
Translate from Turkish to English
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Translate from Turkish to English
Moğolistan'da her yerde onunla karşılaştım.
Translate from Turkish to English
Onunla sinemaya gitmeye çekindim.
Translate from Turkish to English
Onunla oraya giderken karşılaştık.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
Translate from Turkish to English
Onunla caddede karşılaştım.
Translate from Turkish to English
Diğer öğrenciler onunla konuşmadığından dolayı Mary yalnızdı.
Translate from Turkish to English
Bir hafta önce onunla karşılaştığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temasa geçeceğim.
Translate from Turkish to English
Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Turkish to English
Teniste kimse onunla maç yapamaz.
Translate from Turkish to English
Onunla öğrenciyken tanıştım.
Translate from Turkish to English
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmek niyetindeydi.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmeye söz verdi, ama evlenmedi.
Translate from Turkish to English
Onunla bir yerde buluştuğumuzu hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English
Saat altıda onunla istasyonda buluşuyordum.
Translate from Turkish to English
Onunla bir konuşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onunla görüşmek istiyorum
Translate from Turkish to English
O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum
Translate from Turkish to English
Onunla kıyaslarsak, ben hâlâ daha büyüğüm.
Translate from Turkish to English
Partiye onunla birlikte gitmemi önerdi.
Translate from Turkish to English
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Translate from Turkish to English
Herkes onunla birlikte evinde hisseder.
Translate from Turkish to English
Herkes onunla birlikte rahat hisseder.
Translate from Turkish to English
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
Translate from Turkish to English
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
Translate from Turkish to English
O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
Translate from Turkish to English
O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor.
Translate from Turkish to English
Amerika'da onunla arkadaş oldu.
Translate from Turkish to English
Benim onunla gitmemi istiyor.
Translate from Turkish to English
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Ocak ayında onunla birlikteydim.
Translate from Turkish to English
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
Translate from Turkish to English
Bu onunla yaptığım ikinci buluşma.
Translate from Turkish to English
Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Onunla karşılaşma yoksa üzülürsün.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.
Translate from Turkish to English
Ben, zaman zaman onunla kulüpte karşılaşırım.
Translate from Turkish to English
Ben zaman zaman onunla karşılaşırım.
Translate from Turkish to English
Bazen onunla tenis oynarım.
Translate from Turkish to English
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.
Translate from Turkish to English
Konu hakkında onunla konuşmalısın.
Translate from Turkish to English
Tesadüfen onunla aynı trene bindim.
Translate from Turkish to English
Dün bir restoranda onunla tesadüfen tanıştım.
Translate from Turkish to English
Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ken eve dönerken onunla karşılaştı.
Translate from Turkish to English
Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.
Translate from Turkish to English
O benim onunla ilgili fikrim değil.
Translate from Turkish to English
Dün gece telefonda onunla konuştum.
Translate from Turkish to English
Ondan hoşlan ya da hoşlanma, onunla evlenemezsin.
Translate from Turkish to English
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
Translate from Turkish to English
Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim, aynı zamanda onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English
Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim aynı zamanda onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English
Ona sadece biraz nasihat vermedim, ayrıca onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English
Onunla konuştun mu?
Translate from Turkish to English
Onunla buluştun mu?
Translate from Turkish to English
Onunla ne zaman dans ettiğini gördünüz mü?
Translate from Turkish to English
Kapıya kadar onunla ilgilenmene gerek yoktu.
Translate from Turkish to English
O onunla sadece ilgilenmiyor, ona deli oluyor.
Translate from Turkish to English
O, onunla birlikte mi geldi?
Translate from Turkish to English
Onunla önceki gün tanıştım.
Translate from Turkish to English
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben sık sık onunla sohbet ederim.
Translate from Turkish to English
Onunla birlikte dışarı çıkması istendi.
Translate from Turkish to English
Bir türlü onunla anlaşamıyorum.
Translate from Turkish to English
Ben o konuda onunla anlaştım.
Translate from Turkish to English
Ben o konuda onunla uzlaştım.
Translate from Turkish to English
Bu gece onun evinde onunla temasa geçebilirsin.
Translate from Turkish to English
Onunla kalabalıkta buluştum.
Translate from Turkish to English
O 20 yaşındayken onunla evlendi.
Translate from Turkish to English
Parkta tesadüfen onunla karşılaştık.
Translate from Turkish to English
Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.
Translate from Turkish to English
Onunla birlikte istasyona kadar gittim.
Translate from Turkish to English
Aramızda kalsın, onunla ilgili fikrin nedir?
Translate from Turkish to English
Sürekli onunla beslenerek yaşayamayız.
Translate from Turkish to English
Onu sevdiğim için onunla evlenmedim.
Translate from Turkish to English
Dün kampüste onunla buluştu.
Translate from Turkish to English
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
Translate from Turkish to English
O, okurken onunla konuşmayacaksın.
Translate from Turkish to English
Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom onu onunla birlikte sinemaya gitmesi için ikna etti.
Translate from Turkish to English
Tom eve döndüğünde onunla konuşacağım.
Translate from Turkish to English
Tom Yaz mevsimini onunla birlikte Boston'da geçirmemi istedi.
Translate from Turkish to English
Ben orada onunla karşılamayı ümit etmiştim.
Translate from Turkish to English