Learn how to use tedavi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bob bazı kızların önünde tedavi edildiği için utandı.
Translate from Turkish to English
O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.
Translate from Turkish to English
Onun hastalığını tedavi edebilecek herhangi bir doktor yoktu.
Translate from Turkish to English
Dr. Bell hastayı tedavi etti.
Translate from Turkish to English
O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi.
Translate from Turkish to English
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
Translate from Turkish to English
Anal fissürler tedavi edilebilir mi?
Translate from Turkish to English
Onun kırık bacağını tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
Translate from Turkish to English
Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
O tamamen tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English
Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
Translate from Turkish to English
O hasta ve bu sıfatla tedavi edilmeli.
Translate from Turkish to English
Bir bilim adamının yakında AIDS için bir tedavi keşfedeceğini umuyorum.
Translate from Turkish to English
O, hiçbir zaman senin baş ağrını tedavi etmeyecek.
Translate from Turkish to English
Ben sizi tedavi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
Translate from Turkish to English
Adam bu tür yarayı tedavi etmeye alışkındı.
Translate from Turkish to English
Doktor, beni tedavi et.
Translate from Turkish to English
O benim hastalğımı tedavi etti.
Translate from Turkish to English
O, kırık bacağını tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Mary yaralı dizini tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Onu kötü alışkanlığı ile ilgili tedavi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Bazı kanser türlerini tedavi edebiliriz.
Translate from Turkish to English
Bu doktor onun kanserini tedavi edebilir.
Translate from Turkish to English
Bir tedavi hastalığı tedavi edecektir.
Translate from Turkish to English
Bir tedavi hastalığı tedavi edecektir.
Translate from Turkish to English
Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.
Translate from Turkish to English
Bu ilaç soğuk algınlığını tedavi edecek.
Translate from Turkish to English
Güvenli ve etkili bir tedavi mevcut değil.
Translate from Turkish to English
Daha iyi tedavi hakkına sahiptir.
Translate from Turkish to English
Erken teşhis, tedavi açısından çok önemlidir.
Translate from Turkish to English
Doktor kanseriyle ilgili onu tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Tamamen tedavi edileceğini umuyorum.
Translate from Turkish to English
Böyle tedavi edilmeye itirazım var.
Translate from Turkish to English
Doktor onun hastalığını tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Uykusuzluk için iyi bir tedavi nedir?
Translate from Turkish to English
Tıp onun hastalığını tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Zamanında teşhis konulursa kanser tedavi edilebilir.
Translate from Turkish to English
Doktor oğlunun hastalığını tedavi edebilir.
Translate from Turkish to English
Tavuk çorbasının soğuk algınlığını tedavi edeceği doğru mu?
Translate from Turkish to English
Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.
Translate from Turkish to English
O tedavi oluyor.
Translate from Turkish to English
Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Tedavi edildim.
Translate from Turkish to English
Tedavi yok.
Translate from Turkish to English
Tedavi olacak.
Translate from Turkish to English
İlaçla tedavi oluyorum.
Translate from Turkish to English
Tom tedavi edildi mi?
Translate from Turkish to English
Tedavi için hastanede kalmalısın.
Translate from Turkish to English
Tedavi için hastanede kalmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Tedavi için hastanede kalman gerek.
Translate from Turkish to English
Tom'u tedavi eden doktor yanlış tedavi için mahkemeye verilmeli.
Translate from Turkish to English
Tom'u tedavi eden doktor yanlış tedavi için mahkemeye verilmeli.
Translate from Turkish to English
Bir tedavi var mı?
Translate from Turkish to English
Bu hastalık için hiç tedavi yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un tedavi edilemez bir hastalığı var.
Translate from Turkish to English
Bazen tedavi hastalıktan daha kötüdür.
Translate from Turkish to English
Doktor beni yanlış tedavi ediyor.
Translate from Turkish to English
En son ne zaman bir hastayı tedavi ettin?
Translate from Turkish to English
Tom tedavi görüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir hastayı tedavi ediyor.
Translate from Turkish to English
Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English
Doktor, hastayı tedavi eder.
Translate from Turkish to English
Onların hayvanlarını tedavi etmem.
Translate from Turkish to English
Bu ilaç senin karın ağrını tedavi edecek.
Translate from Turkish to English
Diş doktoru dişlerimi tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Doktor bacağımı iyi tedavi etti.
Translate from Turkish to English
Bu ilaç baş ağrısını tedavi eder.
Translate from Turkish to English
Kalp kırgınlığını tedavi edemem.
Translate from Turkish to English
Bu benim kedimi tedavi eden Doktor Dupont.
Translate from Turkish to English
Onun için tedavi yok.
Translate from Turkish to English
Ne tür bir tedavi görebilirim?
Translate from Turkish to English
Bu büyüklükte bir apse için sadece antibiyotiklerle yapılacak bir tedavi çare olmayabilir.
Translate from Turkish to English
Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır.
Translate from Turkish to English
Nasıl tedavi edilmem gerektiğini biliyorum.
Translate from Turkish to English
Hiç çocukları tedavi ettin mi?
Translate from Turkish to English
Bazı hastalıklar tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English
Neyse ki tedavi zararlı yerine sadece etkisizdi.
Translate from Turkish to English
Tom, ruhsal sinir bozukluğundan hiç tedavi gördü mü?
Translate from Turkish to English
Sevgili büyükbaba, çok hasta olduğumu ve yakında öleceğimi unutma, ve erkek kardeşin Doktor Henry, öleli uzun süre oldu, beni tedavi etti ve ben o gerçekten iyi bir doktor olduğu için ve iyi ve çok nazik bir adam olduğu için yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Daha öncekinden farklı şekilde tedavi edilmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Henüz onun için bir tedavi bulduklarını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Bu tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English
Bu hastalık tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English
Tedavi edilemez bir hastalığı var.
Translate from Turkish to English
Bunun tedavi edilemez olduğu söyleniyor.
Translate from Turkish to English
Doktor onun hastalığının tedavi edilemez olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Tedavi düşündünüz mü?
Translate from Turkish to English
Bilinen tedavi yok.
Translate from Turkish to English
Yalnızlık için en iyi tedavi nedir?
Translate from Turkish to English
Nasıl tedavi ediliyorsun?
Translate from Turkish to English
Bu tedavi edilebilir.
Translate from Turkish to English
Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English
O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.
Translate from Turkish to English
Aptallık için bir tedavi var mı?
Translate from Turkish to English
Kırık kalbi tedavi edemem.
Translate from Turkish to English
İyi bir ter soğuk algınlığını tedavi eder.
Translate from Turkish to English
Mucize tedavi yoktur.
Translate from Turkish to English
Tedavi işe yarıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kimsin, Kore'de, diller, konuşuluyor, Teochewliyim, Hayat, garip, Çamaşır, icattır, geldiniz.