Learn how to use talep in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Başkanın çekilmesini talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Onlar kitabın tüm kopyalarının imha edilmesini talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Ben, onun ödemesini talep ettim.
Translate from Turkish to English
Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
Translate from Turkish to English
Protestocular hükümetten reform talep etti.
Translate from Turkish to English
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
Translate from Turkish to English
Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi.
Translate from Turkish to English
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile amacına ulaşamadı; ondan buluşma talep ettiğinde o onu reddetti.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti.
Translate from Turkish to English
Birçok Rus savaşın sona ermesini talep etti.
Translate from Turkish to English
Kolombiya hükümeti daha fazla para talep etti.
Translate from Turkish to English
Tom bir açıklama talep etti.
Translate from Turkish to English
İthalattaki artışla talep aşağı düşürüldü.
Translate from Turkish to English
İthal arabalara güçlü bir talep vardır.
Translate from Turkish to English
Tom'un şirketindeki işçiler daha kısa çalışma saatleri talep ediyorlar.
Translate from Turkish to English
Sarah paralarının geri verilmesini talep etti.
Translate from Turkish to English
Daha iyi bir ücret talep etti.
Translate from Turkish to English
Bagajımı nereden talep edeceğim?
Translate from Turkish to English
Onlar ondan para talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Clay bir soruşturma talep etti.
Translate from Turkish to English
O, borcun ödenmesini talep etti.
Translate from Turkish to English
O, benden büyük miktarda para talep etti.
Translate from Turkish to English
O, maaşının artırılmasını talep etti.
Translate from Turkish to English
O, onunla yüz yüze geldi ve bir özür talep etti.
Translate from Turkish to English
Bagajımı talep ettim.
Translate from Turkish to English
Benden gerçeği aramamı talep edebilirler ama onu mutlaka bulmamı isteyemezler.
Translate from Turkish to English
O kazançlarla ilgili vergi talep etti.
Translate from Turkish to English
Kar payını talep etti.
Translate from Turkish to English
Polisler daha yüksek ücretler talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Bu mallar için çok talep var mı?
Translate from Turkish to English
Sürücüden zararları talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Bay Mitchel geri kalan parayı hafta sonuna kadar ödememi talep etti.
Translate from Turkish to English
Borcu derhal ödemesini talep ettim.
Translate from Turkish to English
Talep çok büyük.
Translate from Turkish to English
Onlar Tom'u talep edecek.
Translate from Turkish to English
Benden talep et.
Translate from Turkish to English
Olur, herhangi bir ücret talep etmeden evlerimi ve araçlarımı veririm; siz de bana sizin evlerinizi ve araçlarınızı verir misiniz?
Translate from Turkish to English
Gerçeği talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ben bir geri ödeme talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
O oyumuzu talep etti.
Translate from Turkish to English
Talep ettiğin şekilde yapacağım.
Translate from Turkish to English
Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
Translate from Turkish to English
Yardımımı istiyorsanız onu talep etmeniz gerekecek.
Translate from Turkish to English
Gaspçı iki milyon dolarlık bir fidye talep etti.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse fikrini talep etmedi.
Translate from Turkish to English
Çalışanlar çok para ve tatil talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Açacağınız boşanma davasında, hem tazminat hem de nafaka talep etme hakkınız var.
Translate from Turkish to English
Tom bir özür talep etti.
Translate from Turkish to English
Bir açıklama talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ben bu planın en kısa sürede onaylanmasını ve uygulanmasını talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Siyasi sığınma talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Siyasi sığınma talep ettim.
Translate from Turkish to English
Dan'ın avukatı Dan'ın sorgulandığı odaya girmek için izin verilmesini talep etti.
Translate from Turkish to English
Çok bilgi talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Tom yöneticiyi görmeyi talep etti.
Translate from Turkish to English
O ne talep etti?
Translate from Turkish to English
Tom bir talep daha yaptı.
Translate from Turkish to English
Senin hakkında referanslar talep edeceğim.
Translate from Turkish to English
Onlar bir maaş artışı talep etti.
Translate from Turkish to English
Talep listemi okudun mu?
Translate from Turkish to English
Yüksek kaliteli kahve için daha büyük bir talep kahve fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Translate from Turkish to English
Japonya'da pirinç için talep önemli.
Translate from Turkish to English
Tom bir geri ödeme talep etti.
Translate from Turkish to English
Onlar göçmen seli için bir son talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Baskıya direnin, özgürlüğünüzü talep edin.
Translate from Turkish to English
Ek saatlerimin ödenmesini ısrarla talep ettim ama isteğimin yersiz olduğunu anladım.
Translate from Turkish to English
Ben memnuniyet talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Onlar para talep etti.
Translate from Turkish to English
Tom daha fazla talep etti.
Translate from Turkish to English
Biz eylem talep ediyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom sığınma talep etti.
Translate from Turkish to English
İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.
Translate from Turkish to English
Onun mantıksız bir talep olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Talep onaylandı.
Translate from Turkish to English
Tom daha fazla bilgi talep etti.
Translate from Turkish to English
Bu senin talep ettiğin bilgidir.
Translate from Turkish to English
Ondan ne talep ediyorsun?
Translate from Turkish to English
Lütfen yazılı talep doldurun.
Translate from Turkish to English
Ben sadece senin tam bağlılığını talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ülke sosyal adalet talep ediyor.
Translate from Turkish to English
O makul bir talep gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Onlar daha yüksek bir maaş talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Son zamanlarda bu ürün için talep arzdan daha hızlı artmıştır.
Translate from Turkish to English
O çok fazla talep ediyor.
Translate from Turkish to English
Bu arada, Almanların büyük çoğunluğu Wulff'ın istifasını talep ediyor.
Translate from Turkish to English
Adalet intikam talep ediyor.
Translate from Turkish to English
Arzu ihtiyaç ve talep arasından çıkar.
Translate from Turkish to English
Gerçeğin söylenmesini talep ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ben talep ediliyordum.
Translate from Turkish to English
Tom bir şey talep etmedi.
Translate from Turkish to English
Bu ürün için yeterli talep yok.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir talep yapacak durumda değilsin.
Translate from Turkish to English
Bu hastanedeki hemşireler için çok talep var.
Translate from Turkish to English
O, onun düzenli olarak okula devam etmesini talep etti.
Translate from Turkish to English
İşçiler daha yüksek ücret talep etmek için birleşti.
Translate from Turkish to English
Şirketin onlara daha fazla ödeme yapmasını talep ettiler.
Translate from Turkish to English
Biz kendimiz ve gelecek kuşaklar için güvenli bir gelecek talep etme hakkına sahibiz.
Translate from Turkish to English
Parayı bir kerede ödemem gerektiğini talep etti.
Translate from Turkish to English
Bu ürünler büyük talep görüyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kasabada, yaşıyordu, Kulübe, katılmaz, mısın, katılmak, isteyenler, buraya, isimlerini, yazsın.