Learn how to use başka in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Beklemekten başka çare yoktu.
Translate from Turkish to English
Onların başka şarapları yok.
Translate from Turkish to English
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
O bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Onu başka bir şekilde söyle.
Translate from Turkish to English
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
Translate from Turkish to English
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
Translate from Turkish to English
Bu bir şakadan başka bir şey değildi.
Translate from Turkish to English
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
Translate from Turkish to English
Başka sorun var mı?
Translate from Turkish to English
Başka sorunuz var mı?
Translate from Turkish to English
Şakadan başka bir şey değil.
Translate from Turkish to English
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
Translate from Turkish to English
Allah'tan başka bir ilâh yoktur ve Muhammed, Allah'ın elçisidir.
Translate from Turkish to English
Onun başka bir oğlu var.
Translate from Turkish to English
Bana başka bir kamera göster.
Translate from Turkish to English
Çin'de başka bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English
O, kendisinden başka hiçbir şey düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
Translate from Turkish to English
Bir gün başka bir Esperantist ile gerçekten tanışmak istiyorum...
Translate from Turkish to English
Bir gün gerçekten başka bir Esperantist ile tanışmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
Translate from Turkish to English
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
Translate from Turkish to English
John'dan başka hiç kimse onu duymadı.
Translate from Turkish to English
Dünyada bize iyi ders vermesinden başka hiçbir şey yok.
Translate from Turkish to English
Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.
Translate from Turkish to English
Peki başka ne var?
Translate from Turkish to English
Başka seçeneğim yoktu.
Translate from Turkish to English
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
Translate from Turkish to English
Lütfen bana başka bir örnek gösterin.
Translate from Turkish to English
Başka hiç kimse yaralanmadı.
Translate from Turkish to English
Bu başka bir olay.
Translate from Turkish to English
Tartışmamız gereken başka bir sorun var.
Translate from Turkish to English
Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.
Translate from Turkish to English
Onun dışında başka hiç kimse partiye gelmedi.
Translate from Turkish to English
Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
Translate from Turkish to English
Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English
Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Ben başka bir şey yapamam.
Translate from Turkish to English
Bu bir yalandan başka bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Bu görevi başka bir kişiye vermelisin.
Translate from Turkish to English
Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!
Translate from Turkish to English
Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
Translate from Turkish to English
O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
Translate from Turkish to English
O, başka bir şekilde eve gitmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Bana başka bir sıcak havlu getirir misin?
Translate from Turkish to English
Tom hataları için her zaman başka birini suçlamaya çalışır.
Translate from Turkish to English
O, bir çocuktan başka bir şey değildir.
Translate from Turkish to English
Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Annem ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Onun için beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Benim senden başka gerçek arkadaşım yok.
Translate from Turkish to English
Benim senden başka arkadaşım yok.
Translate from Turkish to English
Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Translate from Turkish to English
New York'a geri dönmek için kırmızı-göz uçuşu yapmaktan başka seçeneğim yok.
Translate from Turkish to English
Bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Başka gecikmelerden kaçınmalıyız.
Translate from Turkish to English
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English
Konuyu ona bırakmaktan başka seçeneğimiz yoktu.
Translate from Turkish to English
Cenazeyi ona teslim etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Beklemekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Başka bir deyişle, sağduyudan şüphe etmelisin.
Translate from Turkish to English
Hayat siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelen şeydir.
Translate from Turkish to English
Annesinin ölümünü duyduğunda ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Kapıyı açtığında TV dan başka açık bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English
Bu şartlar altında teslim olmaktan başka seçeneğimiz yok.
Translate from Turkish to English
Japonya'da başka hiçbir şehir Tokyo kadar büyük değildir.
Translate from Turkish to English
Bu insanlar masum olmaktan başka bir şey değiller.
Translate from Turkish to English
Haberi duyduğumda hayal kırıklığından başka bir şey hissedemedim.
Translate from Turkish to English
O, ağlamaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Adam üç gündür bir şey yememişti, yiyecekten başka bir şey düşünemiyordu.
Translate from Turkish to English
Sadece başka biri kötü bir şey yaptığı için kötü bir şey yapmanız hak değildir.
Translate from Turkish to English
İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir.
Translate from Turkish to English
Tom bütün gün TV izlemekten başka hiçbir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Tom Pazar günleri kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Tom kavgaya karışmak istemiyordu, fakat başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom o güne kadar başka bir ülkede yaşamak için bir şansı olacağını düşünmüyordu.
Translate from Turkish to English
İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
Translate from Turkish to English
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
Translate from Turkish to English
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
Translate from Turkish to English
Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
Translate from Turkish to English
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
Translate from Turkish to English
Konuya başka bir yaklaşım deneyelim.
Translate from Turkish to English
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
Translate from Turkish to English
Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana "Merhaba, nasılsın?" demenin hiçbir faydası yok.
Translate from Turkish to English
Benden başka hiç kimse onu duymadı.
Translate from Turkish to English
Benden başka bütün üyelerin onun söylediğine inancı vardı.
Translate from Turkish to English
O, bu şehirdeki herhangi başka birinden daha zengin.
Translate from Turkish to English
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
Translate from Turkish to English
Bütün gün ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Onu mutlu eden başka biri olsa da, o mutlu olduğu sürece, bu iyi.
Translate from Turkish to English
Ben onun başka bir adamla birlikte olma düşüncesine dayanamam.
Translate from Turkish to English
Kız arkadaşını başka bir adamla görmesi işkenceydi.
Translate from Turkish to English
Başka bir dil konuşabiliyor musun?
Translate from Turkish to English
Senden başka hiçbir şey düşünmüyorum.
Translate from Turkish to English
Onun planını kabul etmekten başka seçenek yoktur.
Translate from Turkish to English
Benim başka bir bebek için çok yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Tom'un aklında başka bir şey vardı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: yayınlamaktadır, takımları, tema, parkında, bırakılmış, turun, yedek, listesi, sıralarda, kazağı.