Turkish example sentences with "selam"

Learn how to use selam in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Selam.

Lütfen karına selam söyle.

Selam. Nasıl gidiyor?

Lütfen ona selam söyle.

Onu görürsen, lütfen benim için ona selam söyle.

Selam dünya!

Onu görürseniz, selam söyleyin.

Ve Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.

Selam, nasılsın?

Lütfen Tom'a benim için selam söyle.

Eğer onu partide görürsen, Nancy'ye selam söyle.

O kibarca bana selam verdi.

Arkadaşlarına selam söyle.

Benden babana selam söyle.

O, bitişikte yaşamasına rağmen, bize selam bile vermez.

Eğer onu partide görürsen ona selam ver.

Selam! Ne haber?

Jimmy'ye selam söyle.

Çocuk bana selam verdi.

Ona benden selam söyle.

Kız kardeşine benden selam söyle.

Selam, Fred. Perşembe günü badminton oynamaya ne dersin?

Lütfen ailene selam söyle.

Anne babana benden selam söyle.

Oradaki çocuk sana selam veriyor.

Tom'a selam söylediğimi söyle.

Selam. O adil değil.

Anne-babana benden selam söyle.

Herkese selam!

Selam vermeden geçmedim.

Sen dur demene rağmen ben selam verdim çünkü onun yaşına hürmet ettim.

Ona selam söyleyin kazanamayacağım oyuna girmem.

Tom başı ile selam veriyor.

Tom izleyicilere gülümsedi ve eğilerek selam verdi.

Tom'a benden selam söyle.

Tom, Mary'ye selam vermez bile.

Onlara benden selam söyle.

Komşularıma selam verdim.

O, kadına selam verdi.

Onlar beni affetti, benden onlara selam söyle.

Selam, arkadaş!

Selam, Tom.

Karına bir selam ver.

Selam, hâlâ orada mısın?

Eğer Popescu'ları görürseniz, lütfen onlara bizden selam söyleyin.

Sadece selam vermek istiyorum.

Selam, nasıl gidiyor?

Karına benden selam söyle.

Selam, eski arkadaşım!

Selam kızlar.

Selam, ahbap!

Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.

Benim için Tom'a selam söyle.

Onlara selam vermek istedim.

Ona selam vermek istedim.

Selam, Tom sen misin?

Bana bakıp, "Selam!" dedi.

Tom bana selam bile vermedi.

Tom şapkasını çıkardı ve başını eğerek selam verdi.

Selam Tom, ne var ne yok?

Selam Tom, ne haber?

Selam vermek için uğradım.

Karına selam söyle, Tom.

Selam, ne var ne yok?

Onlara selam vermeye gidelim.

Annene benden selam söyle.

Gidelim ve selam verelim.

Jacksonlara selam vermeye gidelim.

Tom'un Mary'ye selam vereceğini düşündüm.

Tom'a selam vereceğimi düşündüm.

Sadece selam vermek için uğramak istedim.

Tom'a selam vermek istedim.

Biri selam vermeli.

Çok selam söyle.

Herkese selam.

Gemiye selam!

Lütfen Tom'a selam söyle.

Selam dünyalı!

Sokakta öğretmenime selam veririm.

Ben herkese selam veriyorum.

"Selam, Harry!" "Tom.. Tom Riddle!" "Ha, hayır!" "Ne?" "Ben senim!" "Hayalet misin?" "Hayır, ben bir aşçıyım!" "Ne?"

Selam! Seni burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi! Dünya küçük, değil mi?

Selam! Seni burada göreceğime dünyada inanmazdım! Dünya küçük, değil mi?

Leyla'ya benden selam söyle!

Benim için babana selam söyle.

Selam, Sezar!

Yeni mesai arkadaşı bana selam vermiyor.

Selam ahbap.

O günden sonra, o bana asla selam vermeyecek.

Sana selam teklif ediyorum ve aramızdaki arkadaşlık yoluyla barış olabilir mi.

Eğer onu görürsen ona selam söyle.

Tom sana selam söylememi istedi.

Ailene benden çok selam söyle.

Büyükbabana benden selam söyle.

Herkes "Selam Mary!" dedi.

Herkese selam, Ben Tom.

Eğer onu görürsen, ona çok selam söyle.

Selam fıstık!

Tom'a selam vermeye gidelim. gidelim.

Selam Sezar, ölmek üzere olanlar seni selamlıyor.

Ben sadece selam vermek için arıyordum.

Also check out the following words: memnun, oldum, Yakında, baba, çoğunluğu, değişimi, duyamazlar, Kredi, kartıyla, ödeyebilir.