Turkish example sentences with "sırasında"

Learn how to use sırasında in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
Translate from Turkish to English

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
Translate from Turkish to English

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
Translate from Turkish to English

Ders sırasında Japonca konuşmamalısın.
Translate from Turkish to English

Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
Translate from Turkish to English

Konuşmamız sırasında gençliğinden bahsetti.
Translate from Turkish to English

Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.
Translate from Turkish to English

O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
Translate from Turkish to English

Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.
Translate from Turkish to English

Film sırasında konuştular.
Translate from Turkish to English

Tom oğlunun mezuniyeti sırasında çığlık attı.
Translate from Turkish to English

Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar.
Translate from Turkish to English

Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı.
Translate from Turkish to English

Bu iş sırasında, sert surat yaparsan, müşteriler gelmez.
Translate from Turkish to English

Mary, tatili sırasında dinlenmeyi çok ümit ediyor.
Translate from Turkish to English

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım.
Translate from Turkish to English

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
Translate from Turkish to English

Hastalığı sırasında büyük cesaret gösterdi.
Translate from Turkish to English

Tanıtım sırasında bir sonraki kişisin.
Translate from Turkish to English

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.
Translate from Turkish to English

Üç yıl önce yağışlı bir mevsim sırasında Tom ilk kez Mary ile karşılaştı.
Translate from Turkish to English

Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim.
Translate from Turkish to English

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
Translate from Turkish to English

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom'a ders sırasında konuştuğu için gözaltı cezası verildi.
Translate from Turkish to English

Tom Bostonda kalışı sırasında öldü.
Translate from Turkish to English

O yaz sıcağı sırasında bir kravat takmaktan nefret eder.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den toplantılar sırasında dikkatli olmasını rica etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile üç yıl önce yağışlı bir mevsim sırasında ilk kez karşılaştı.
Translate from Turkish to English

O, savaş sırasında orduya katıldı.
Translate from Turkish to English

Senatör Dole, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kahramandı.
Translate from Turkish to English

Füze teknolojisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gelişti.
Translate from Turkish to English

Birçok insan o savaş sırasında açlıktan öldü.
Translate from Turkish to English

Tom toplantı sırasında uyukladı.
Translate from Turkish to English

Tom ders sırasında uyanık kalamadı.
Translate from Turkish to English

Tom reklamlar sırasında kanalları değiştirir.
Translate from Turkish to English

Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
Translate from Turkish to English

Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
Translate from Turkish to English

Taksiler sağanak sırasında seyrekti.
Translate from Turkish to English

İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.
Translate from Turkish to English

Londra'da kalışım sırasında onunla arkadaş oldum.
Translate from Turkish to English

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.
Translate from Turkish to English

Tom obua sırasında yüksek sesle burnunu sildi.
Translate from Turkish to English

O, yolculuk sırasında hastalandı.
Translate from Turkish to English

Tom, ders sırasında notlar aldı.
Translate from Turkish to English

Yemek sırasında sessiz kaldı.
Translate from Turkish to English

O, ders sırasında uyuyordu.
Translate from Turkish to English

Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.
Translate from Turkish to English

Yemek sırasında bir şey okumayınız.
Translate from Turkish to English

Tüm yolcuları fırtına sırasında deniz tuttu.
Translate from Turkish to English

Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.
Translate from Turkish to English

Bu kitap, biyolog Ernst Haeckel'in yolculukları sırasında üzerinde çalıştığı canlıları gösteren yüz adet taşbaskıdan oluşmaktadır.
Translate from Turkish to English

Molalarım sırasında TV izledim.
Translate from Turkish to English

Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
Translate from Turkish to English

Tekne fırtına sırasında battı.
Translate from Turkish to English

Annem yokluğum sırasında öldü.
Translate from Turkish to English

Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Translate from Turkish to English

Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında anarşi olabilir.
Translate from Turkish to English

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.
Translate from Turkish to English

Ders sırasında uykuya daldım.
Translate from Turkish to English

Yemek sırasında kapı zili çaldı.
Translate from Turkish to English

Tom toplantı sırasında notlar aldı.
Translate from Turkish to English

Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Translate from Turkish to English

Ders sırasında diğerleriyle konuşma.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında, orduda görev yaptı.
Translate from Turkish to English

Oyun sırasında kolunu kırdı.
Translate from Turkish to English

Tartışma sırasında bir şey söylemedi.
Translate from Turkish to English

Banka ekonomik durgunluk sırasında çöktü.
Translate from Turkish to English

Nakliye sırasında kırılmış olmalı.
Translate from Turkish to English

Yaz tatili sırasında Hokkaido'yu ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English

Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.
Translate from Turkish to English

Babam akşam yemeği sırasında tek kelime söylemedi.
Translate from Turkish to English

Gözükara insanlar Antartika seferleri sırasında donarak öldü.
Translate from Turkish to English

Büyük bir fırtına sırasında büyük bir tehlike vardır.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında köyde yaşadılar.
Translate from Turkish to English

Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
Translate from Turkish to English

Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.
Translate from Turkish to English

Hamilelik sırasında çiğ balık yemek güvenli midir?
Translate from Turkish to English

Dedem savaş sırasında askerdi.
Translate from Turkish to English

Yemekler sırasında terbiyeni takınmanı istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.
Translate from Turkish to English

Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında pek çok acı deneyimlerimiz oldu.
Translate from Turkish to English

Yaz tatili sırasında bir yere gittin mi?
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında Doğuda yakalandığı sıtmayı asla gerçekten atlatamadı.
Translate from Turkish to English

Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.
Translate from Turkish to English

1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
Translate from Turkish to English

Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Büyük Doğu Japon Depremi sırasında, tusunami dalgalarının yüksekliği 37.9 metreye ulaştı.
Translate from Turkish to English

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu.
Translate from Turkish to English

O, toplantı sırasında sessiz kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sırasında yalnız oturduğunu gördü.
Translate from Turkish to English

Toplantı sırasında karnım guruldamaya başladı. Bu utanç vericiydi.
Translate from Turkish to English

Yemek sırasında sigara içmeyiz.
Translate from Turkish to English

Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
Translate from Turkish to English

Polis, Tom'un olay sırasında başka yerde olduğuna dair iddiasını araştırdı mı ki?
Translate from Turkish to English

Birçok çiftçi kuraklık sırasında beslenme maliyetlerinde tasarruf etmek için kendilerini stoktan mahrum bırakmak zorunda kaldılar.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında birçok tarihi binanın tahrip edilmesi üzücü.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: olmalı, görünümünü, çekici, bulurum, şık, yapar, Sovyet, Rusya'sında, yazar, Sebep.