İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ders sırasında Japonca konuşmamalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Konuşmamız sırasında gençliğinden bahsetti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Film sırasında konuştular.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom oğlunun mezuniyeti sırasında çığlık attı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu iş sırasında, sert surat yaparsan, müşteriler gelmez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary, tatili sırasında dinlenmeyi çok ümit ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hastalığı sırasında büyük cesaret gösterdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tanıtım sırasında bir sonraki kişisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Üç yıl önce yağışlı bir mevsim sırasında Tom ilk kez Mary ile karşılaştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'a ders sırasında konuştuğu için gözaltı cezası verildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Bostonda kalışı sırasında öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

O yaz sıcağı sırasında bir kravat takmaktan nefret eder.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'den toplantılar sırasında dikkatli olmasını rica etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary ile üç yıl önce yağışlı bir mevsim sırasında ilk kez karşılaştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, savaş sırasında orduya katıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Senatör Dole, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kahramandı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Füze teknolojisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gelişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Birçok insan o savaş sırasında açlıktan öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom toplantı sırasında uyukladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ders sırasında uyanık kalamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom reklamlar sırasında kanalları değiştirir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Taksiler sağanak sırasında seyrekti.
Translate from 土耳其语 to 中文

İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Londra'da kalışım sırasında onunla arkadaş oldum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom obua sırasında yüksek sesle burnunu sildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, yolculuk sırasında hastalandı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, ders sırasında notlar aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yemek sırasında sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, ders sırasında uyuyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yemek sırasında bir şey okumayınız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tüm yolcuları fırtına sırasında deniz tuttu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu kitap, biyolog Ernst Haeckel'in yolculukları sırasında üzerinde çalıştığı canlıları gösteren yüz adet taşbaskıdan oluşmaktadır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Molalarım sırasında TV izledim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tekne fırtına sırasında battı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Annem yokluğum sırasında öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında anarşi olabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ders sırasında uykuya daldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yemek sırasında kapı zili çaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom toplantı sırasında notlar aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ders sırasında diğerleriyle konuşma.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında, orduda görev yaptı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oyun sırasında kolunu kırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tartışma sırasında bir şey söylemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Banka ekonomik durgunluk sırasında çöktü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nakliye sırasında kırılmış olmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaz tatili sırasında Hokkaido'yu ziyaret ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Babam akşam yemeği sırasında tek kelime söylemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gözükara insanlar Antartika seferleri sırasında donarak öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Büyük bir fırtına sırasında büyük bir tehlike vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında köyde yaşadılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hamilelik sırasında çiğ balık yemek güvenli midir?
Translate from 土耳其语 to 中文

Dedem savaş sırasında askerdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yemekler sırasında terbiyeni takınmanı istiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında pek çok acı deneyimlerimiz oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaz tatili sırasında bir yere gittin mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında Doğuda yakalandığı sıtmayı asla gerçekten atlatamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Büyük Doğu Japon Depremi sırasında, tusunami dalgalarının yüksekliği 37.9 metreye ulaştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, toplantı sırasında sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin sırasında yalnız oturduğunu gördü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Toplantı sırasında karnım guruldamaya başladı. Bu utanç vericiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yemek sırasında sigara içmeyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Polis, Tom'un olay sırasında başka yerde olduğuna dair iddiasını araştırdı mı ki?
Translate from 土耳其语 to 中文

Birçok çiftçi kuraklık sırasında beslenme maliyetlerinde tasarruf etmek için kendilerini stoktan mahrum bırakmak zorunda kaldılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş sırasında birçok tarihi binanın tahrip edilmesi üzücü.
Translate from 土耳其语 to 中文