Turkish example sentences with "paris'e"

Learn how to use paris'e in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Paris'e ilk kez gitti.

Sonbaharda Paris'e gidiyorum.

O, Paris'e iki yıl önce gitti.

O yarın Paris'e varacak.

Paris'e gitmek onun isteğiydi.

Çocukluğunda Paris'e 3 kere gitti.

Onlar aynı anda Paris'e vardılar.

Paris'e gittim.

O, Paris'e uçtu.

O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.

O, bana ağustosta Paris'e gideceğini söyledi.

Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.

Jefferson James Monroe'yu özel bir müzakereci olarak Paris'e gönderdi.

Ben Paris'e gittim.

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti.

Onun büyük geliri onun her yıl Paris'e gitmesini sağlıyor.

Tim'in eşi ona onu Paris'e götürmesi için ısrar etti.

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak.

Paris'e uzak değildir.

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

Paris'e gitmeyi düşünüyorum.

Paris'e en kısa yoldan gidin.

Paris'e Işıklar Şehir denir. Çok sayıda güzel bina geceleri aydınlatılmaktadır.

Ben bu sonbaharda Paris'e gidiyorum.

Karıma söyledim: Liliane, çantaları topla, Paris'e geri gidiyoruz.

Arkadaşım Narita'dan Paris'e hareket etti.

Erkek kardeşin Paris'e gittiğini söyledi.

Başkan gelecek ay Washington'dan Paris'e hareket eder.

Paris'e gitti.

O, Paris'e gitti.

O, Paris'e bir gezi yaptı.

Yarın Paris'e hareket ediyorum.

O, Paris'e bir yolculuk yaptı.

Hiç Paris'e gittin mi?

O, Londra'dan Paris'e uçtu.

O, yarın Paris'e uçuyor.

Fransızca eğitimi almak için Paris'e gitti.

O, mayıs ayının sonunda Paris'e gitti.

Paris'e giden 8:15 trenine binmek zorundayım.

O, Paris'e doğru yola çıktı.

Ben Paris'e gideceğim.

Ben gelecek ay Paris'e gidiyorum.

O, Londra'dan Paris'e gitti.

Müzik öğrenimi için Paris'e gitti.

Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.

Gelecek ay Paris'e gidecek.

Sanat eğitimi almak için Paris'e gitmek istiyorum.

Polisler onu Paris'e kadar izledi.

Calais yoluyla Paris'e gittiler.

Ya Londra'ya ya da Paris'e gitti.

New York yoluyla Paris'e uçtu.

Paris'e bir gezi yapmayı düşündü.

Sanat eğitimi almak için Paris'e gitti.

Bir çocukken, Paris'e üç kez gitti.

Resmî bir iş için Paris'e gitti.

Babam iş için sık sık Paris'e gider.

Paris'e gidiyorum.

Paris'e gitmek istiyorum.

Paris'e ne zaman geldin?

Önümüzdeki sonbaharda Paris'e gideceğim.

O teyzesini görmek için Paris'e gitti.

Paris'e gideceğin doğru mu?

Yeterli param olduğunda Paris'e gideceğim.

O, önümüzdeki ay Paris'e gidecek.

Bakıyorum onun Paris'e gitme rüyasını gerçekleştirmişsin.

Paris'e kıyasla London büyük.

Yarın Paris'e arabayla gideceğim.

Paris'e ne zaman yolculuk edeceksiniz?

1906'da Paris'e taşındı.

Yarın Paris'e gidiyorum.

Gelecek cumartesi Paris'e gidiyorum.

Paris'e yürüyerek bundan daha çabuk gideriz.

Paris'e gideceğime inanamıyorum.

Paris'e taşınmadan önce İtalya'da Fransızca öğretmenliği yaptı.

Paris'e taşınmadan önce İtalya'da Fransızca öğretti.

O asla Paris'e gitmez.

Yarın arabayla Paris'e gidiyorum.

Yarın arabayla Paris'e gideceğim.

Paris'e uçtuk, orada bir hafta kaldık.

O, Paris'e gitti, orada beş yıl yaşadı.

Sadece Paris'e değil fakat aynı zamanda Roma'ya da gittik.

Biz sadece Paris'e gitmedik fakat aynı zamanda Roma'yı da ziyaret ettik.

Ben Lyon'dayım, ama belki bir iş bulmak için Paris'e gideceğim.

Paris'e seyahatinin sebebi başkanla tanışmaktı.

Toplantı için ne zaman Paris'e varırsın?

Paris'e turistik bir gezi yapmaya gelmedim.

İş için Paris'e gitmeden önce Fransızcamı geliştirmeye ihtiyacım var.

Bu, Paris'e giden en kısa yoldur.

O, halasını görmek için Paris'e gitti.

O, teyzesini görmek için Paris'e gitti.

O Paris'e 1966'da taşındı.

Paris'e gittim, ama yükseklik korkum olduğu için Eyfel Kulesi'ne çıkmadım.

Paris'e gittim ama yükseklikten korktuğum için Eyfel Kulesine çıkmadım.

Ressam, resim çalışma amacıyla Paris'e gitti.

Tren Paris'e 8 saatte varmalı.

Paris'e sanat çalışmaya gitti.

Dün arabayla Paris'e gitti.

Tom Paris'e Fransızca çalışmak için gitti.

Bu Paris'e giden en kısa yol.

Also check out the following words: oyun, dünyada, olan, oyunlardan, biri, Mahjong'u, seviyorum, Mahjong'da, iyiymiş, Hayalim.